Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sohbet Cevapları

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Meb Yayınları 5. Ünite Sohbet ve Fıkra Sayfa 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144 Sohbet Metni Etkinlik Soruları ve Cevapları

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sohbet Cevapları

DERSE HAZIRLIK

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 134 Cevabı

1. Ramazan ayı toplumsal yardımlaşma ve dayanışma olgusunu nasıl etkilemektedir? Gözlem ve deneyimlerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

  • Cevap: Ramazan ayı geldiğinde ülkede sanki milli birlik beraberlik ve seferberlik ilan edilmiş gibi bir hava ile karşılaşırız.  Herkes birbirine yardımcı olmak ister. Oruç tutan insanlara karşı ibadetlerini rahat yapmaları için saygı duyarız ve eğer oruç tutamıyorsak bile karşılarında yemek yemeyiz.  Her ramazanda yardım kumpanyaları düzenlenir ve toplum olarak birbirimizin eksikleri kapatmak için koşturur dururuz. Ramazan aylarının en güzel taraflarından biri de iftar sofrası geleneğimizdir. İftarların kalabalık olması bereketli olması ile eşdeğerdir bizler için.  Bu yüzden belediyelerimiz meydanlarda ramazan çadırları kurar ve ücretsiz olarak halka iftar yemekleri verir.  Bu ibadetin toplumu kaynaştırma ve birleştirme özelliği vardır. Ramazan aylarında, her insanda ve hatta insanları da geçin yaratılmış her canlıda bir huzur ve huşu hali gözlemlemek mümkündür. Ramazanın insanın hem bedenine hem de ruhuna iyi gelen bir zaman dilimi olduğunu düşünüyorum.

2. Sohbet geleneğinin Türk kültürüne katkıları hakkında neler söylenebilir? Tartışınız.

  • CevapTürk gösteri sanatlarında da sohbet geleneği oldukça önemli yer tutar.  Örneğin meddahlık olarak bilinen Türk sanatı bir kişinin sohbet ederek izleyicisine sanatının aktarması ile gerçekleştirirler. Peki, biz hiç sohbet etmeseydik ne olurdu? Yazılı kaynaklar yazıldıkları için günümüze ulaştı ve biz kültürümüzün kaynaklarını bu sayede öğrenebildik ama yazılı kültürden ziyade bir de sözlü kültür var ki okuma yazma bilmese de dedelerimiz ninelerimiz bizlere çocukluktan itibaren bazı hikâyeler anlatmıştır işte o hikâyeler Türk sözlü anlatım ve aktarım geleneğinin bir parçası olmuştur. Eğer biz hiç sohbet etmeseydik bugün bildiğimiz onlarca halk hikâyesi ve atalarımızın hayatları hakkında edindiğimiz bilgiler belki de hiç var olmayacaktı.  Sohbet etme geleneği bir kültürün kuşaktan kuşağa aktarılmasında en az yazılı aktarım kadar etken ve önemli bir rol oynamaktadır.

3. “Sağ elin verdiğini sol el bilmemeli.” sözünden ne anladığınızı ifade ediniz.

  • Cevap: Bunun anlamı, yoksul ve kimsesizlere vereceğimiz herhangi bir şeyi gizlice verilmesi gereklidir. Bu  sayede sevap kazanmış, onurumuzu kaybetmemiş oluruz.

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 137 Cevabı

1. Zenginlerin İftar Sofralarında adlı metindeki açık ve örtük iletileri belirleyiniz.

  • Cevap

Açık ileti: Trakya’daki iftar geleneği üzerine ramazanda halkın birbirine yaptığı yardımlar anlatılmaktadır.
Örtük ileti: Yardımlaşmanın paylaşmanın önemi.

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 138 Cevabı

3. Metinde “Merhametin eksildiği yerde bereket durmaz”.sözüyle anlatılmak istenen nedir? Açıklayınız.

  • Cevap: Merhametin eksildiği yerde bereket durmaz, derler. Merhamet etmek şefkat göstermek demektir. İnsanların vicdan sahibi olarak merhametli davranarak kötülüklerden uzak durmaları paylaşmanın bütün topluma yayılması anlamına da gelir. Bu tür ortamlarda bereket de bolluk da atar.

4. Metinde millî ve manevi değerleri belirleyiniz.

  • Cevap: Toplumumuzda  senin için, benim için, onun için diye ayrımlara gidilmezdi. Eskiden toplumumuzda paylaşmak ve yardımlaşmak vardı. Ramazanda insanlar ağırlanır misafirlikler yaygın halde olurdu.

5. Bir millet kendi mazisini bütün olayları, ananeleri, onu hâlden ayıran bütün küçük farkları, şekilleri, hatıraları, hududu, hatta haritaları, bir nevi sinema demek olan tarihî, içtimai, felsefi, iktisadi panoramaları ile bilmedikçe istikbali göremez.
Bu parçadan hareketle bir ulusun geçmişi ile geleceği arasındaki ilişkiyi değerlendiriniz.

  • Cevap: Bir millet geleceği görmek için öncelikle geçmişini bilmelidir. Geçmişinde yatan zengin kültürünü yeme içme kılık kıyafet geleneğini örf ve adetlerini iyice benimsemeli sonraki nesillere aktarabilmelidir. Böylece geleceğini garanti altına almış olacak ve kültürel bakımdan sonraki nesillerin bilinçli bir şekilde yetişmesinin temeli atılacaktır.

6. Gazetenin yaygınlaşmasıyla fıkra, makale, sohbet gibi yazı türlerinin ortaya çıkıp gelişmesi arasında nasıl bir ilişki vardır? Açıklayınız.

  • Cevap: Gazetenin ortaya çıkmasıyla Batı da yaygınlaşmış olan gazete çevresinde gelişme gösteren bir çok tür, bizim yazın dünyamıza da girmiş oldu. Böylece makale sohbet fıkra gibi türler gelişim göstererek önemli türler halini almışlardır.

7. Metnin yazıldığı dönem ile günümüz değerleri karşılaştırıldığında hangi toplumsal değişikliklerin yaşandığını değerlendiriniz.

  • Cevap: Günümüzde artık sofra kirası geleneği pek kalmamış gibidir. Eski paylaşım ve yardımlaşmalar yoktur. Yardımlaşma varsa da ne yazık ki milletin gözüne gözüne sokuluyor. Bu davranış bir elin vermediğini diğer elin görmesi gibi bir şeydir.

a. Yukarıdaki parçada kullanılan anlatım biçimini bulunuz.

  • Cevap: Yukarıdaki parçada açıklayıcı anlatımdan faydalanılmıştır denilebilir.

b. Parçadaki anlatım tekniklerini bulunuz.

  • Cevap: Öyküleme ara ara görünse de asıl teknik açıklamalar yapıldığı için açıklama tekniğidir denilebilir.

c. Anlatım biçimi ve tekniklerinin parçadaki işlevlerini tartışınız.

  • Cevap: Bu parçadaki ana işlevi metnin okur tarafından daha açık ve net olarak kavranması ve konuya hazırlık yapılırken bu tekniklerden faydalanılmasıdır.

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 139 Cevabı

1. “En büyük zenginlik kanaattir” sözünden ne anlıyorsunuz? Açıklayınız.

  • Cevap: Kanaat; elinde bulunana râzı olma, daha fazlasını istememe hâlidir. Günümüzde kanaat duygusunun bulunmaması; birçok sıkıntı ve üzüntülere, aile içi ve dışı pek çok huzursuzluk ve problemlere sebebiyet verir. Kanaatsizlik, insanları; kıskançlıktan doğan haset, kin, düşmanlık, hırs ve aç gözlülük gibi şahsiyet bozukluklarına sevk eder ve çeşitli hastalıklara dûçar kılarak, bunalımlara sürükleyebilir. Kanaat duygusu, bu yönüyle; sinir hastalıklarını önleyen, geçimsizliği ve düşmanlığı gideren, cemiyet düzenini sağlayan önemli bir erdemdir.

2. Aşağıda benzer konuları işleyen farklı metinler verilmiştir. Bu metinlerden hareketle insanın mutlu olması için nelerin gerekli olduğunu tartışınız.

  • Cevap: Dünyada insanların mesut olabilmesi için topu topu iki yol varmış. Bunlardan biri bütün istediklerini elde etmek ki şüphesiz bu fevkalade bir şeydir. İkincisi ise elde edebileceklerini istemesini bilmektir.

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 141 Cevabı

1. İstemeye Dair adlı metnin konusu, amacı ve hedef kitlesi arasında nasıl bir ilişki kurulabilir? Açıklayınız.

  • Cevap: İnsan küçük yaştan itibaren bu hayatta neyi isteyip neyi isteyemeyeceğinin eğitimini almalıdır. Bu şekilde gelecekte hem çevresine sıkıntı vermemiş olur hem de kendi kendine faydası olmayacak istekler içinde olmaz. Metnin konusu insanların neyi isteyip neyi istemeyeceği üzerinedir. Yazılış amacı insanlara bazı şeyleri öğretmek hedef kitlesi ise okuyan herkestir.

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 142 Cevabı

2. “Ama bir insan tasavvur ediniz ki atın börek istemesi gibi yapamayacağı, hazırlamasına imkân olmayan bir şeyi gönlüne koyar ve onu istemeye başlarsa, işte o andan itibaren saadetin eşiğinden uzaklaşmış olur.” cümlesindeki “tasavvur etmek” sözünün anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahmininizin doğruluğunu kaynaklardan yararlanarak kontrol ediniz.

  • Cevap: İnsan bu hayatta olabilecek gerçekleşebilecek hayaller kurmalı bu hayalleri doğrultusunda hayatını devam ettirmelidir. Ancak bu şekilde davranırsa mutlu olabilir. Bunun dışında gerçekleşmeyecek hayaller peşinde koşarsa sonu ancak mutsuzlukla bitecek bir süreç içinde olacaktır.

3. Halbuki yine başka bir filozofun, deliliğe methiye yazmış olan meşhur Erasmus filozofun pek güzel olduğu kadar pek de doğru bir sözü vardır. “Kendi tabii hâlinde bulunan hiçbir varlık bahtsız olamaz” diyor.
Bu parçada adı geçen filozofun sözünden ne anlıyorsunuz? Açıklayınız.

  • Cevap: İnsan doğal davrandığında yapmacıktan uzak kalarak neyse o olduğunda ancak mutluluğa erişebilir. Yoksa hem kendini hem de çevresindekileri kandırmış olacaktır.

4. Metinde yazara özgü dil ve anlatım özelliklerini belirleyiniz.

  • Cevap: Yazar bir konuda bilgilendirici ve öğretici bir metin oluşturmak istediği için dili sade yalın ve anlaşılırdır. Bunun yanında açıklayıcı ve örneklendirmelere dayalı bir anlatıma başvurmuştur.

5. Metinden çocukların eğitimiyle ilgili nasıl bir sonuca ulaşılabilir? Açıklayınız.

  • Cevap: Çocukların her istediklerini yerine getiremeyiz. Onlara küçük yaştan bu gerçek anlatılmalı ve onları şımartarak onların saçma sapan isteklerinde bulunmalarının önüne geçmeliyiz.

6. Metinde anlatılanları, yaşadığınız ya da gözlemlediğiniz olay ve durumlarla karşılaştırınız.

  • Cevap: Günlük durumda karşılaştığım bir çok durum var. Mesela çocukların şımartılması çocuğunun her istediğini yaptığı bir türlü huzur bulamayan aileler.

a. Yukarıdaki parçada yazarın bakış açısını belirleyiniz.

  • Cevap: Yazar hakim bakış açısındadır. Her türlü psikolojik ve fizyolojik tahlili yapabilmekte ve okuruyla sohbet havası içinde yazmaktadır.

b. Bakış açısını belirlerken yazarın konuyu hangi açıdan ele aldığını, yönlendirme yapıp yapmadığını dikkate alınız.

  • Cevap: Yazar yönlendirme yapmaktadır. Özellikle metnin sonunda yer alan bazı ders niteliğindeki ifadeler bunun göstergesidir. Yazar konuyu çocuk eğitimi ve insanların istekleri istemeye dair gibi yönleriyle ele almıştır.

c. Yazarın öznel veya nesnel davranıp davranmadığını değerlendiriniz.

  • Cevap: Yazar öznel davranmıştır. Kendi görüş ve düşüncelerini okura yansıtmış okuru kendi çizgisine getirmeye çabalamıştır.

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 143 Cevabı

Mizah anlayışının kişilere ve toplumlara göre değişmesinin nedeni ne olabilir? Tartışınız.

  • Cevap: Çünkü insanların güldükleri şeyler farklıdır. İnsanların mizah anlayışları gelenek görenek eğitim durumları çevrelerinin etkisi ve yaşam tecrübelerine göre farklılık göstermektedir. Bundan dolayı da mizah anlayışları değişiktir.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
unlike
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
angry

Yorum Yap

** Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!