Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 213

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 213 Cevapları Meb Yayınları’na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 213

27. Günler ne çabuk geçiyordu! Eylül başlarında serpeleyen o yağmurdan sonra uzun bir süre havalar açık gitti. Yumuşak bir mavilik alan gökyüzü, çoğu günler bulutsuzdu. Bazı bazı yağmur getirmekten uzak beyaz bulutlar geçiyordu yükseklerden. Deniz ile kırlar, gürültülü yazın ardından bir eğlence gecesinden sonra boşalmış açık hava bahçelerinin sessizliği içindeydiler. Durgun, kı- mıltısız, uyukluyorlardı. Eylül çıkarken, ekimin ilk yarısının dolmasına yakın, kısa süren iki yağmur daha yağdı. Her yağmurun ardından kırlar canlanır gibi oldu. Kuru ot tohumları çatlayıp filizlendiler. Yağmurların arkası gelmeyince bu yeşillik iki üç gün içinde kurudu. Gene o hastalıklı sarı renk kapladı ortalığı. Nadaslara işleye- memişti yağmurlar.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Kişileştirme
B) Mecaz anlam
C) Benzetme
D) Duyular arası aktarma
E) 3. tekil kişili anlatım

  • Cevap: C

28.
I. Olayların geçtiği mekân İstanbul’dur.
II. Her tabakadan insanın yaşantısı konu olarak ele alınmıştır.
III. Sanatçılar sade dili kullanmaya özen göstermiş ve eserlerinde yerli hayatı konu edinmişlerdir.
IV. Bireysel konular işlenmiş, bireylerin iç dünyaları ince ayrıntılarıyla verilmiştir.
V. “Millî kaynaklara dönme” anlayışı doğrultusunda eser verilmiştir.
Yukarıdaki Millî Edebiyat Dönemi romanları ile ilgili verilen numaralandırılmış ifadelerden hangileri yanlıştır?
A) I ve II
B) I ve IV
C) II ve III
D) II ve IV
E) IV ve V

  • Cevap: B

29. Aşağıdaki parçalardan hangisi farklı bir bakış açısıyla yazılmıştır?
A) Babamı her nedense her zaman kahkahalarla güldüren bu maceraya ben o kadar gülemiyordum. Zaten sonraları ben Fa- him Beyle, biraz daha tanışarak, yavaş yavaş bu hâdiseyi başka türlü tefsire koyulmuştum.
B) İlk biz geldik. Beni Ömer’le Tezel getirdiler. Oğlum şurda, kapıda karşıladı. Getirip buraya oturttu. Müjgân da koluma girmişti hatta. “Gel anne, senin yerin burası. Bak burda otur, seyret.” dediler.
C) Bu sabah hesap ettim. Ben, Zeyniler’e geleli aşağı yukarı bir ay olmuş. Bu bir ay, bana şimdi on yıldan daha uzun görünüyor.
D) Yusuf’un yaylı arabası, o yaz sıcağında kabuğuna çekilmiş sokaklardan geçerken, işlemeli bir perde kıpırdanıp aralandı. Yusuf, ipek tüccarı Abdullah Bey’i bir an önce Bilecik’e götürme telaşındaydı. Yine de o kerpiç evin penceresine bakmadan edemedi.
E) Mütemadiyen onları düşünüyordum. Fakat nihayet daha fazla dayanamadım ve kafamdan uzak tutmak istediğim hayal, yavaşça sessiz sedasız gözlerimin önünde dikildi.

  • Cevap: D

30. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde boş bırakılan yere farklı bir noktalama işareti getirilmelidir?
A) Bu konu( ) hiç de öyle geçiştirilecek nitelikte değildir.
B) Umduk( ) bekledik, düşündük.
C) Evde( ) okulda, kütüphanede hep seni aradım.
D) Akşam( ) yine akşam, yine akşam
E) Misafir on kısmetle gelir( ) birini yer, dokuzunu bırakır.

  • Cevap: E

10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 213 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
clap
0
happy
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

** Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!