Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 737

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 737 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 737

Aşağıdaki metni okuyunuz. Soruları metinden hareketle cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

İsfahan, Nısf-ı Cihan

Bir zamanlar şarkın en büyük şehriydi; kuşkusuz bu büyüklüğü ortaçağın teknik imkânları içinde tasavvur etmek lazım. Bazı tarihçilerin özellikle de hanlıların 1250’deki Moğol istilasından önceki İsfahan’ın nüfusunun bir milyon olarak göstermeleri tam bir ölçüsüzlük. Aynı ölçüsüzlüğü İstanbul ve Bağdat için de yaparlar. Bir milyonluk halkın yiyeceği hangi araçla gelecek; o kadar kişinin günlük kanalizasyona yığdığı hangi suyla temizlenecek, hesaplayan yok. Şurası açık: İsfahan güzeldi ve her zaman güzel, sakinleri de Allah yoldan çıkarmasın, her zaman şehirliydi, bugün de öyle. Nitekim bir ara şehrin ortasına işbilir belediyecilerin; para kazanırız hem de şan olur deyü dikmeye çalıştığı- gerçi bizimkilerle kıyaslanamaz- gökdelenler UNESCO ve İran aydınlarının tepkisini çekti diye “yarı yıkık” duruyor. Ortadoğu’nun tarihi kentlerinin ortak bir sorunu var; eski şehirler yani tarihi dokunun en önemli kesimi barındıran merkez, hızla gecekondulaşıyor. Ya eski sakinler fakirleşmiş ya da göçmenler burayı istila etmiş; ya binalar zamanın ihmaliyle çöküyor ya da şehirlerde bu yeni gelenlerin cebi biraz para gördükçe binaların üstüne briket kat çıkılıyor.
(…)
“Cihanın nısfı”, yani yarısı olan İsfahan kentinin yarısı da bu arsız meskenleşme ile mücadele etmek zorunda; İran’ın gerçekten becerikli ve üstat restoratör ve mimarları saçını başını yoluyor. Aklıma hemen Süleymaniye ve Fatih semtlerinin etrafındaki oluşumlar geliyor, bu iki semtimizi toptan ele alıp düzenlemedikçe her girişim kanseri aspirinle tedavi etmeye benzer.
(…)
İranlılar, Batıya yöneldikleri kadar dedelerinin de mirasını dağarcıklarında götürüyorlar. Sanayi ve zirai üretimi bizdekinden çok düşük olan bir ülkede, bütün Balkanlar ve Ortadoğu ile mukayese kabul etmeyecek bir aydın sınıfın varlığını başka türlü izah edemeyiz. Okumak, çizmek, şiir ve müzik çöllerin, kayalıkların ve yeşil vahaların ortasındaki bin yıllık şehirlere başka bir hava veriyor. Eğitim, mevcut kültürün gelecek nesillere aktarılması demek. Bu görevi sıra, tahta, harita, öğretmen ve müdürden oluşan bir manzaradan yani OKUL’ dan beklemek yeterli değildir. Kültürel miras bir gönül alışverişidir. Büyükbabası ve büyükannesini sevmeyen torunlar, torunlarına vaktinden ve cebinden fedakârlık yapmayan büyük ebeveynler mirası aktaramaz. Manasız bir çekirdek aile kültürü bütün dünyada kuşaklar arası uçurumu büyütüyor ve klasik kültür yeni kuşaklara aktarılamıyor. Ben doğrusu İran’ın siyasi rejimini pek dikkate almıyorum. O ülkelerde bir gelecek görüyorum, o da geçmişini her devirde, her rejimde, her istilada saklayabilmiş olmasından geliyor.
(…)
İlber Ortaylı, Eski Dünya Seyahatnamesi

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 737 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

** Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!