Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 703

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 703 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 703

Aşağıdaki metni okuyunuz. Soruları metinden hareketle cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Domaniç Dağlarının Yolcusu

O gün kahveye eski günleri görmüş birçok köylü daha geldi. Hepsi ile görüştüm. Hepsinde o günlerden, ancak, çorak birer hatıra kalmıştı. O zaman gönülleri kavuran kıvılcımlar küllenmiş, vatanı koruma duygusunun yaptırdığı sonsuz fedakârlıklar taşkınlığını, önemini kaybetmiş, hatta unutulmuş bile!..
Görüştüklerimin arasında bir de Domaniçli vardı ama bana meçhul kahramanımdan o da bir haber vermedi. Sordum:
– Düşman köylerinize geldiği zaman, kadınlarınız ne yaptı?
– Kadınlar çocuklarını alıp dağa kaçtı!..
– Demek (…) haberiniz yok?
– Vallahi, bayan hemşire, böyle bir şeyler işitmedik.
Bunu anlatan dostum herhâlde bana masal okumadı. Şaşkınlıktan şaşkınlığa düşüyordum. Galiba, dedim, savaş köylüler için bir fedakârlık değil, tabii bir şey! Onu biz şehirliler gözümüzde büyütüyoruz. Onlar, dün ne yediklerini, ne içtiklerini unutmuş gibi; ne için vuruştuklarını, kanlarını, canlarını niçin harcadıklarını da unutuyorlar. Bunu düşünürken aklıma iki üç yıl önce rastladığım acıklı bir şey geldi.
Otuz Ağustos Dumlupınar törenini görmek, kahraman Mehmetçiği yattığı topraklarda ziyaret etmek istemiştim. Ankaradan gelen resmî heyetle Afyonda birleştik. Trende hep o günlerin şehametinden konuşuldu. Dumlupınar’a yaklaşırken Cevdet Kerim, canlı hitabesi ile o destani ölüm ve zafer günlerinin yaşandığı; o kızıl kanların kayaları boyadığı, o al bayrağın göklerde dalgalanıp salındığı yerleri birer birer bize göstererek bizi heyecandan heyecana sürüklüyordu. Geçen günlerimizi bütün anlamı, bütün kuvvetiyle bir daha yaşıyorduk. Kim bilir bize ne kadar duymadığımız, bilmediğimiz şeyler anlatacaklar diye düşünüyordum.
Tren, Dumlupınar abidesinin kurulduğu tepenin eteklerinde durdu. Bizi tepeye çıkaracak otomobiller hazırlanıncaya kadar ben küçük köyü dolaştım. Zavallı toprak evlere girdim. Penceresiz izbelerde, köyün otuz derecelik sıcağında, ağzı burnu kebelerle örtülmüş, çuvallara sarılmış, sarmalanmış, salıncakta boğula boğula uyuyan çocukları gördüm. Dört yanımda bana aval aval bakan kadınlara sordum:
– Buraya niçin geliyorlar, tepeye niçin çıkıyorlar acaba?
Aldığım şu karşılık oldu:
“Kim bilir? Biz ne biliriz? Türbe mi var, ziyaret mi var? Her yıl böyle akın akın gelip yukarı çıkarlar…” Yüreğim derinden, çok derinden sızlamıştı!
Türk topraklarının temelini yoğuran ve şimdi abide denen bir taş yığınının sembolleştirdiği büyük varlığının gönüllerimizde yer tutmasından başka bir şey beklemeyen Mehmetçikten demek ki oralarda kimsenin haberi yok! Toprakları kavuran, çatlatan ağustos güneşi gibi ruhu bu vatanın göklerinde kızıl alevler hâlinde yanar. Mehmetçik ne çabuk unutulmuştu. Bu alaylar, bu gelişler, bu gösterişler,

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 703 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

** Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!