Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 579

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 579 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 579

Metni okuyunuz ve soruları metne göre cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Ölüm Allah’ın Emri Ayrılık Olmasaydı

Bazı gamlı akşamlarında, sofra başında, çeneni avucuna dayayarak, bakışları mahmurlaşmış gözlerini yumarak sade bir halk türküsünün “Ölüm Allah’ın emri/Ayrılık olmasaydı” mısralarını, hâlâ yankısı kulağımdan gitmeyen dokunaklı sesinle okurdun. Sonra, sırla bir murakabeye varmış gibi bir an susardın. Seninle birlikte herkes de susardı. O zaman, sessizlik içinde daldığın karanlıktan, boşluktan, yalnızlıktan hoşlanmamışsın, o bir tek an içinde her şeyin sonunu görmüş ve anlamışsın gibi, o murakabeden silkinir, o âleminden ayrılırdın…
Ebediyetten fanilerin dünyasına tekrar dönmüşsün ve etrafındaki sessizliğin manasını arıyorsun gibilerde herkesi ve her şeyi derin bir göz yoklamasıyla süzer; uzak bir kükreyişi andıran bir ses duyururdun! O zaman sen, yaralanmış bir arslana ne kadar benzerdin!.. Bunu teşbih olsun diye söylemiyorum. Gerçekten, madde olarak yüzün arslana benzerdi. Fatih nasıl kartal burunlu ve Yavuz nasıl koç bıyıklı idiyse sen de arslan yüzlü idin. Çöllerin yalnızlığında tek başına kalmış, erkek duruşlu, uçsuz bucaksız ufuklara sitemkâr bakışlı bir gücenik arslan!.. Ruhunun olanca asaleti, o haşmetli duruşta bir güneşin altında gibi belirir, ruhlarımızı kamaştırırdı.
Sen ve söylediğin o türkü o kadar ayrı iki şeydiniz ki! Asırları bir sıçrayışta atlayıp geçerek bütün dünya ile pençeleşip üstün gelmiş sen … her faniye, heyhat ki, mukadder emre boyun eğeceği gün de olur düşüncesi, içlerimize yaman kaygusunu akıbet deminden önce düşürse bile böyle bir günü hiçbirimizin görmemekliğimizi yüreğimizden dileyerek acı encam hayalini tasavvurumuzun ufkundan bütün takatimizle geri itip uzaklaştırmaya çalışırdık…
Sen bu türküyü söylerken, o kadar, o kadar hayatla dolu idin ki, başına gelmeyecek, gelemez, sana kıyamaz bir şeyin şakasını ediyorsun sanıyorduk. Sen o zaman kendin ne duyardın bilmem; fakat biz sende, -yaşamanın ta kendisi olan- dinmez kaynarlık görürdük.
Bununla beraber, bir gün Çankaya’da:
— “Dün gece uykum kaçmıştı; düşündüm… Birader tabiat önünde insan bir hiç, amma hiç!” demiştin…
(…)
Bununla beraber, cevherinde, yaratılıştan olan o hâl ne idi, anlatamam; karşısındakilere -yerli, yabancı, komutan, elçi, kim olursa olsun- bir görüşte sezdirirdi…
Ruşen Eşref Ünaydın, Atatürk’ü Özleyiş

Kelime Dağarcığı:
akıbet: Sonunda, önünde sonunda. dem: Zaman, çağ. ebediyet: Sonsuzluk. encam: Son, işin sonu. mukadder: Yazgıda var olan, yazgı ile ilgili olan, alında yazılı olan. murakabe: Denetleme. takat: Bir şeyi yapabilme, başarabilme gücü, güç, hâl, derman, kuvvet. tasavvur: Göz önüne getirme, hayal etme, zihinde canlandırma. teşbih: Benzetme.

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 579 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

** Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!