Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 467

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 467 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 467

Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. (Metin düzenlenmiştir.)

Yine Bir Gülnihal Dede Efendi

(…)
(Saray. Abdülmecitpiyanoyla Batı ezgileri çalmakta, Donizetti de dinlemektedir. Dede, Şakir, Dellâlza- de girerken Abdülmecit ayağa kalkar, aşırı bir saygıyla karşılar onları.)
ABDÜLMECİT: Buyursunlar, buyursunlar! Ne mutlu bizim için. (Dede başıyla selam verir, ötekiler eğilirler. Hanendelerle sazendeler girip yerlerini alırlar. Abdülmecit gezinerek) Bundan böyle Avrupalı gibi yenip içilecek, Avrupalı gibi giyinip eğlenilecek; sözün kısası, Avrupalı gibi yaşanacak… Bütün insanlar eşit olduğundan yasaklıyorum esir ticaretini; insan alıp satmak yüz kızartıcı bir şey. Yeni, insana yakışır, hayırlı bir düzen gelsin istiyorum ülkeme. Babamın oğlu olduğumu herkes görmeli. Hele tiyatronun, Batı tiyatrosunun yurduma gelmesini dört gözle bekliyorum.
DEDE: Ama halk Karagözü de orta oyununu da pek seviyor efendimiz.
ABDÜLMECİT: Tamam efendim, onları da sevsin ama iyinin daha iyisi, güzelin daha güzeli var. Halk Karagöz’le orta oyunundan başkasını görmediği için seviyor onları, alıştığı için, şartlandığı için. Her alanda yenilik şart, müzikte de hele müzikte. Yalnız milletler değil bütün insanlık böyle gelişir; biz onlardan alacağız, onlar da bizden.
ŞAKİR: Ama hep biz onlardan alıyoruz.
ABDÜLMECİT: Onların da bizden almaları bizim çabamıza bağlı. Gerek duyduğumuz için alıyoruz biz onlardan. Onların da gerek duyacağı şeyler yaparsak niçin onlar da bizden almasınlar?
DEDE (piyanoyu göstererek): Efendimize engel olduk korkarım.
ABDÜLMECİT: Ne demek! (Gelip kısa bir süre çalarak) Ne magnifique, değil mi?
DEDE (anlamaz): Efendimiz?
ABDÜLMECİT (gülerek): Muhteşem yani.
DEDE: Muhteşem yerine onu mu söylüyoruz şimdi? (Dellâlzadeye) Neydi?
DELLÂLZADE (kekelercesine): Manyi…
ABDÜLMECİT (tamamlar): fik! Artık kabul etmeliyiz ki Avrupalı bizden üstün, hemen her alanda geçti bizi. Musikimizi ele alalım. Bizim tek sesli musikimize karşılık onlarınki polifonik. (Gülümser.) Yani çok sesli! Bir elin nesi var, iki elin sesi var, nest-ce pas? Yani, değil mi? Bizim musiki tek kanatlı bir kuşsa onların müziği iki, dört, hatta daha çok kanatlı bir kuş. Uçuşları da ona göre olacak tabii.
DEDE: Kuşta kaç kanat olduğu değil o kanatla ya da kanatlarla nasıl uçtuğudur, önemli olan. ABDÜLMECİT (alkışlayarak): Naturellement! Tabii.
DEDE: Bir musiki eseri, tek sesliyken de güzel olabileceği gibi çok sesli bir musiki eseri, çok sesli olduğu hâlde güzel olmayabilir pekâlâ.
ABDÜLMECİT: Sans doute! Şüphesiz.
DEDE: Pederiniz, durağı cennettir mutlaka, Sultan Mahmut Hazretleri, pek severdi bizim musikimizi, ondan sonra yetim kaldı bizim sanat.
ABDÜLMECİT: Biz de severiz!
DEDE: Nur içinde yatsın, Sultan Selim de severdi bizim musikimizi.
ABDÜLMECİT: Benim dikkatimi Batı’ya çeviren onlar oldu. Onların yarım bıraktıkları, yarım bırakmak zorunda kaldıkları işi tamamlamak niyetindeyim, tabii, gücüm yeterse.
DEDE: Hemen Mevla yardımcınız olsun.

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 467 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

** Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!