Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 439

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 439 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 439

Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Handan

(…)
Sana bir sürpriz Nerimancığım: Handanı, Handanını gördüm. Şimdi gözlerini açtığını ve bütün mevcudiyetinle benden teferruat istediğini hissediyorum. İşte başlıyorum: Bu sabah Marsilya’ya çıktım. Yabancı şehrin verdiği acayiplik ile bol güzellikleriyle ağzımın suyunu akıtan bir Fransızca mebzuliyeti arasında kendi Fransızcam belki bir kusurmuş gibi mahcup, bin sıkıntı ile arabacılarla, hamallarla muameleye giriştikten sonra otele geldim. Öğle yemeğinden sonra biraz cesaretlendim. Otelciye gidilecek yer sordum.
– Hava pek güzel, bir parka gidiniz. Yahut asansörle, bir tepede bir kilise var, oraya çıkınız, dedi. Kilisenin ismi Notre-Dame zannederim. Bunları bir arabacıya müşkülatla anlattıktan sonra yola düzüldüm. Evvelâ güzel ve pek sevimli bir parkı dolaştım. Fakat insan yalnız maksatsız dolaşmaktan sıkılıyor. Ne çok susamlar var; sen bu çiçekleri seversin, değil mi Neriman? Sonra, sıra Notre-Dame’a giden yere geldi. Bir kayanın tepesine bir asansörle tırmandık. Azıcık huylandım. Nihayet bütün Marsilya’ya, dumanlardan, hayattan azıcık kirlenmiş görünen Marsilya’ya hâkim bir noktaya geldik. Beş on dakikalık bir yoldan sonra bir kayacığın tepesinde küçük bir kilise görünüyordu.
(…)
Kiliseye girdim, ben kilise güzelliklerinden anlamam. Yalnız serin ve loştu. Azıcık da günlükle karışık bir küf kokuyordu. Dalgın ve hatta aptal, bir köşede dururken loşluk içinde kaldığı için tülünden yüzünü fark edemediğim siyahlı bir kadın bana doğru geldi. Dışarıdaki ince siyahlı kadındı. Vakur, kibar ve pek iyi giyiniyor. Tam yanıma gelince elini uzattı. Bir Türk Türkçesiyle:
– Siz burada ne geziniyorsunuz, Refik Bey, dedi.
Hayretimi tarif edemem. Şüphesiz bu bir Türk kadını idi. Fakat sesini bilmiyordum. Yalnız o seste o kadar seni hatırlatan bir şey vardı ki. Tereddütümü anladı ve biraz da belki münfail oldu. Bununla beraber istihzaya benzer bir sesle:
– Benim resmimi de mi size göstermediler? Beni nasıl oluyor da tanımıyorsunuz Refik Bey, dedi.
– Handan Hanım değil misiniz?
Sonra âdeta verilmek istemeyen elimi aldı, bir erkek gibi sıktı ve:
– Soğuk durmayınız, Refik Bey. Neriman benim ninem, kardeşim, dostum, çocuğum, her şeyim, dedi; ve siz, siz de benim Neriman’cığımı seviyorsunuz.
Şimdi gözlerini görmüyordum ama sesinin doluluğundan, boğazında kelimelerin takılmasından herhalde müteheyyiç olduğunu, belki de ağladığını zannediyordum. İtiraf ederim ki senin Handan’ın insanı birdenbire şaşırtıyor Neriman. Ben ki hislerimi söylemek değil, hissetmekten bile utanırım ve senelerce tanıdığım adamlara bir şey, samimi bir şey söylemek bir azaptır, bu nümayişe kâfi derecede sıcak mukabele edemedim. Ve zannettim ki buna Handan kızacak, bana fena muamele edecek. Fakat hayır. Yalnız bir anda, kibar, ağır ve sanki hiç hisleri yokmuş gibi görünen kadınlardan oldu.
– Sizi Hüsnü Paşa’ya takdim edeyim mi, dedi.
Ve yan yana, kilise kapısında duran siyah sakallı, orta boylu adama doğru yürüdük. O vakit Handan’ı tetkik etmeye çalıştım. Bütün hüsn-ü niyetimi takındım. Kibar, zarif, zekî, her şey, fakat güzel, güzel değil. Neriman biliyorum Handan’ı güzel bulmadığıma kızacaksın.
Fakat ne yapayım, değil! O solgun ve ince, yanımda yürürken seni düşündüm. Zengin bir hayat, Neriman’ım! Fakat ne nefis küçük tavırları var. Nasıl senin baş çevirmeni, gözlerindeki istifhamla bakmanı hatırlatıyor. Bununla beraber çehresinde hiçbir şeyi de şimdi hatırlayamıyorum.
Hiçbiri çirkin değil, fakat hepsi bir arada güzel de değil. Belki dediğin gibi gözleri güzel, onları da pek tetkik edemedim, bana bir şey söylemediler.
(…)
Halide Edip Adıvar, Handan

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 439 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

** Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!