Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 375

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 375 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 375

Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Taaşşuk-I Tal’at ve Fitnat

(…)
Şerife Kadın bir gün Fitnat Hanım ile nakış dersinden sonra konuşurken der ki:
– îki gün var, evime bir kız gelir. On yedi-on sekiz yaşında var. Nakış hiç bilmez, lakin bir okuması, bir yazması var ki! Hiç ben öyle kız görmedim. Beş dakikada koca bir gazeteyi baştan başa okur! (…) Allah vergisi bir şey.
– Nakış nasıl öğrenememiş şimdiye kadar?
– Babası bırakmamış. Fakat o zekâ ile nakışı da öğrenecek. îki gün var ki bana gelir de, oldukça iğneyi kullanmaya alıştı.
– Ah, insan okumak-yazmak bildiği gibi, her şeyi kolay öğrenir. Ah!.. Ben böyle kör kaldım.
– Hiç okumak bilmez misin kızım?
– Okurum biraz ama, okuduğumu anlayamam ki.
– Bir şey yapalım öyleyse. O kıza söyleyeyim, buraya gelsin bir defa, sana ders göstersin, sen de ona nakış gösterirsin. Onun da nakışa çok sevdası vardır, olmaz mı?
– Ah, öyle olsa!.. ne güzel. îsmi ne kızın?
– Ragıbe Hanım.
– Ne güzel isim. Ah, usta kadın! Şu ders işini uydursak! Pek çok sevdam var biraz yazı öğrenmeye.
– Peki kızım, peki.
Şerife kadın kalkıp gider. Giderken Hacıbaba’ya der ki:
– Sizin kerîme ile görüşecek kız buldum. Gayet kâmil, uslu bir kız. Okumayı-yazmayı dahi pek güzel bilir. Hatta Fitnat Hanım ondan ders okumak hevesindedir. Ona da biraz nakış göster, çünkü nakış bilmez bîçare.
– îşte şimdi beni memnun ettin, gördün mü? Gelmesin, yahut, kızım onun evine gitmesin dedim mi? Ben yaptığımı bilirim. Herkesin değerini anlarım.
Fitnat Hanım sevincinden çıldıracak. Ders okumaya o kadar sevdası gelir ki, ertesi günü dört gözle bekler. Bir saat, bir yıl kadar görünür, kendi kendine der:
– Ah. Ben okumak yazmak öğreneceğim. sonraki kitaplar, gazeteler alıp okuyacağım. istediğim şeyi yazabileceğim. oh, ne güzel, ne güzel. Ragıbe Hanımla görüşeceğiz: Kâh konuşacağız, kâh beraber gergefte işleyeceğiz, kâh bana ders verecek. Ah, şükür yarabbi! yine ders okumaya başlayacağım. Ah, ders ne kadar tatlıdır! Ne vakit, ufaktım da mektebe giderdim, ders okurdum; ne güzeldi o vakitler!.. Hele yine derse başlayacağız. Bakalım, Ragıbe Hanım ne türlü kız olacak? Güzel olacak, şüphem yok, Şerife Kadın o kadar metheder. hem de Şerife Kadın öyle, gördüğünü methedenlerden değil.
Nihayet Fitnat Hanım o günü bu türlü mülâhaza ile akşam eder. Gece de, bütün gece, hülyası derstir. Rüyasında da dersi görür, dersi ve Ragıbe Hanım’ı sayıklar. Ertesi sabah dahi bu iki-üç saat ne vakit geçecek diye sabrı kalmaz. Bu böyle kalsın.
(.)
Şemsettin Sami, Taaşuk-ı Tal’at ve Fitnat

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 375 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

** Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!