Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 361

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 361 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 361

Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

Şıpsevdi

Meftun – Orasını size anlatmak uzun, şimdi yalnız söylediğimi dinleyiniz. Evet, sol eldeki çatalı rubu şeftaliye saplar, sağ eldeki bıçakla meyvayı libasından mahirane tecrid edersiniz. Ama siz diyeceksiniz ki, meyvanın libası olur mu? Burada mecaz istimal ettim. Daha vazıh tabiri ile (senbolik) olmak istedim. Fransızcada şeftali, armut vesaire gibi meyvaların kabuklarına, yani derilerine (Pelure) derler. Avam lisanında bu kelime pardesü, redingot gibi üst libasına da tabir olunur. Evet çatal bıçakla şeftali nevinden meyvaların derisini soyup çekirdeklerini çıkarmak hususi bir maharete tevakkuf eder; meşk ve talim etmeli, alışmalı.
(…)
Rabia sofrada su nasıl içilir?
Rabia – (Gülerek) Ağabey artık onu da bilmiyecek değiliz ya?
Meftun – Orada konsolun üstünde sürahiyle su var; bardağı doldur da iç bakalım. Rabia bardağı beş parmağıyla yakalar; suyu doldurur. Lakır lakır içerken validesinin usulca yanındakine:
– îş su üzerine olunca hemen tecrübesi ediliyor; şeftalilerin, armutların yalnız sözleriyle vakit geçiriliyor.
– Dediğini Rabia işitince gülmekten kendini men edemeyerek suyun bir kısmını genzine kaçırır, diğer kısmını da yanındakilerin yüzlerine püskürtüverir…
Meftun – (Nefretle) Kız sana yazıklar olsun. Alafranga sofrada böyle mi su içeceksin? Yanına tesadüf eden bedbaht sofra komşularının suratları, üstleri başları ne olur sonra?..
(…)
Bakınız Baron Staf sofrada içmeği nasıl tarif ediyor:
“İçmek istenildiği vakit öyle beş parmağınızı açarak bardağı kavrayıvermemeli. Parmaklar şöyle hafifçe nazikâne ayağından tutmalı bardağı sükûnetle ağır ağır kaldırmalı, Nevyork’taki güzellik mektebinin tarifatına göre dudaklara -gûya leb-i şârib kenar-ı sağardan buse çin oluyormuş gibi- temas ettirmeli” anlıyabildiniz mi?
Vesile hanım – Hayır anlıyamadık. Böyle bir ziyafette sağır postacının sofrada ne işi var?
Meftun ye’sinden iki elini yüzüne kapıyarak:
– Ah. Vücutlariyle hakikaten arlanacak soyum sopum varmış…
Vesile hanım – (Ağlıyarak) A evladım seni arlandıracak ne yaptık? Hamamdan bohça kaldırmadık, bedestenden takım çalarken tutulmadık.
Meftun -Sağır postacıyı şimdi söze katmada münasebet var mı?
– Sen kendin söyledin a yavrum …
– Ben öyle demedim “Leb-i şârib kenar-ı sağardan buse çin oluyormuş gibi” yani içilecek şeyi sanki bardağın kenarını öpüyormuşsunuz gibi zarafetle içmeli demek istedim.
Vesile Hanım – Ha bize bunu böyle anlat. “bardağın içindeki suyu içmeyiniz, kenarını öpünüz, yine sofraya koyunuz” de.
Büyükannen, küçükannen, ben hiç öyle ince lakırdıları anlıyabilir miyiz? Karşındakilere bir kere bak da ona göre lakırdı söyle; ona göre ağız kullan; postacıdan puse, sağırdan bardak çıkacağını biz ne bilelim oğlum?..
Meftun – Yine lakırdıyı dallandırıp budaklandırmayınız; söz söylemekte bundan sonra bana meydan veriniz; inşallah öteki mübahesemizde size dinleme âdabını talim ederim.
Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.

10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 361 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

** Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!