Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
6. Sınıf Türkçe Meb Yayınları

Anzak Subayının Bir Anısı Serbest Okuma Metni Etkinlik Cevapları (6. Sınıf Türkçe)

Anzak Subayının Bir Anısı Serbest Okuma metni cevapları ve soruları, Meb Yayınları 6. sınıf Türkçe ders kitabı sayfa 64-65 (2. Tema Milli Mücadele ve Atatürk)

Anzak Subayının Bir Anısı Serbest Okuma Metni Cevapları

6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları Sayfa 1 Cevabı

ANZAK SUBAYININ BİR ANISI (Serbest Okuma Metni)
Çanakkale Savaşlarından 30 yıl sonra, Arıburnu çıkarmasında esir düşen, ancak daha sonra serbest bırakılan Anzak subaylarından biri, savaştığı bölgeleri gezmek üzere eşiyle beraber Türkiye’ye gelir.
1945’te Çanakkale harp sahaları yasak bölge statüsünde olduğu için, Genel Kurmay Başkanlığından izin almak gerekmektedir. Anzak subayı da izin almak için müracaatta bulunur. Bu izin dilekçesini inceleyen Genel Kurmay Başkanlığı Hava Dairesi Komutanı Tekin Arıburun, bu aileye yardımcı olur ve üç günlük bir izin temin eder. Tesadüfe bakın kİ Tekin Paşa’nın babası, Çanakkale Savaşı’nda “Şehit Alayı” diye ün yapan ve birlerdi bile kurtulmamacasına şehit düşen 57. Alay Komutanı Yarbay Hüseyin Avni Bey’dir. Babası şehit düştüğünde 8 yaşında bir çocuktur Tekin Paşa. Dolayısıyla Çanakkale Savaşlan’yla yakından ilgilidir.
Tekin Paşa bu aileyi Çanakkale’ye gönderirken der kİ:
“Dönüşte Ankara’ya uğrayarak bir kahvemizi içerseniz bizi memnun edersiniz.”
Gerçekten bu yakın alakadan memnun olan Anzak ailesi, dönüşte Ankara’ya uğrar ve Tekin Arıburun’a misafir olurlar. Salona buyur edilen aile, duvarda bütün heybetiyle asılı duran üniformalı Hüseyin Avni Bey’in fotoğrafını görür. O esnada misafirlerine İkram için mutfağa giren Tekin Paşa, Anzak subayının İngilizce olarak: “1915 Arıburnu çıkarmasında işte bu komutan bizi esir almıştı.” cümlesini işitir.
Babasının silah arkadaşları tarafından kendisine yıllardır anlatılan hatıralar, bir film şeridi gibi hafızasından geçit yapan Tekin Paşa, şu olayı hatırlar: Arıburnu çıkarmasında iki Anzak subayı 57. Alay Komutanı nın çadırına getirilmiştir. Alay komutanı da onlardan bazı bilgiler almaya çalışırken bir taraftan da kendilerine ikramda bulunmaktadır. Fakat bu iki subay, korku ve endişeli bakışlar arasında tir tir titremektedir. Bu korkuyu izale etmek için, üstlerindeki tabanca, dürbün ve İncil gibi eşyaları alınır ve bazı hediyeler verilir.
O anda bu olayı hafızasında canlandıran Tekin Paşa, derhal salona geçer ve dolabı açarak fildişi kaplı Incil’i, tabancayı ve dürbünü çıkarır. Bu özel eşyalarını gören Anzak subayının şaşkınlıktan dili tutulmuş ve hayretinden gözleri kapaklarından fırlayacak kadar açılmıştır. Bu şoku atlattıktan sonra heyecanla haykırır:

“Aaa! Bunlar benim, Çanakkale’de esir düştüğüm zaman üzerimde bulunan eşyalarımdı.” der.
Bunun üzerine Tekin Paşa ona sorar:
“Esir olarak babamın çadırına getirildiğinizde neden titriyordunuz?”
Anzak subayı der ki:
“Bugün hâlâ Avustralya’da yaşayan o arkadaşımla ben, hayatımızı babanıza borçluyuz. Babanız bize bir esir gibi değil misafir gibi davrandı. O gün bizi esir alanlara işaretle anlatmaya çalışmıştım. Bugün de size anlatayım: O meşhur çıkarmadan bir gün önce Limni Adası’nda bizlere hitap eden ordu komutanı, ‘Ölünceye kadar çarpışın. Sakın ha Türklere esir düşmeyin.’ demişti. (…) Biz de o gün çadırda beklerken, Ölüm korkusu içinde titriyorduk.
Oysa Türklerle harp etmekle, böylesi asil bir milleti tanımış oluyorduk. Onların vatanları için ne büyük fedakârlıklara katlandığına da şahit oluyorduk.”

6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları 2. Tema Milli Mücadele ve Atatürk Sayfa 64-65 Anzak Subayının Bir Anısı Serbest Okuma Metni Etkinlik Soruları ve Cevapları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
love
0
happy
0
clap
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry