Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
6. Sınıf Sevgi Yayınları Fen Bilimleri Ders Kitabı Cevapları

6. Sınıf Sevgi Yayınları Fen Bilimleri Ders Kitabı Cevapları Sayfa 40-41

6. Sınıf Sevgi Yayınları Fen Bilimleri Ders Kitabı Sayfa 40-41 Cevapları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

6. Sınıf Sevgi Yayınları Fen Bilimleri Ders Kitabı Cevapları Sayfa 40-41

[syf]6. Sınıf Fen Bilimleri Ders Kitabı Cevapları Sevgi Yayınları Çözümleri Sayfa 40[/syf]

Kıkırdaklar
Kulağınıza ya da burnunuzun uç kısmına dokunduğunuzda neler hissediyorsunuz? Vücudunuzun bu kısımlarının kemikleriniz gibi sert olmadığını fark ettiniz mi? Anne karnındaki bir bebeğin iskeletinin büyük bir kısmı kıkırdak dokudan oluşur. Bebek büyüdükçe kıkırdak dokunun yerini kemik doku alır. Kemikleşme süreci yirmili yaşlara kadar devam eder. Ancak soluk borusu, kulak kepçesi, burun ucu gibi bazı bölgelerde kemikleşme olmaz.

Kıkırdak, kemik kadar sert olmayan, esnek ve canlı bir dokudur. Kıkırdak doku kemik uçlarında veya kemiklerin birleşme bölgelerinde, kaburga kemiklerinin uç kısımlarında bulunur. Kaygan bir yapıya sahip olduğundan kemiklerin kolay hareket etmesine yardımcı olur. Uzun kemiklerin uç kısımlarında bulunan kıkırdak doku ise büyüme döneminde canlının boyunun uzamasını sağlar.

Araştıralım

Yeni doğmuş bir bebeğin kafatasında bıngıldak adı verilen kıkırdak yapılar bulunur. Bu yapılar zamanla sertleşerek kemikleşir. Bu durumun sağladığı faydalar neler olabilir? Güvenilir internet adreslerinden araştırarak arkadaşlarınızla paylaşınız.

  • Cevap: Yeni bebek sahibi olmuş anne-babalar, bebeklerinin kafasına zarar vereceği düşüncesiyle bu bölgeyi tutmaktan ve yıkamaktan çekinirler. Halk arasında dokunulmaması gereken hassas bir bölge olarak görülen bıngıldak, sanılanın aksine son derece sağlamdır ve kafa travmalarında koruyucu kask görevi üstlenir.

Kemiklerimizin bir araya gelmesini, aralarında bağlantı oluşmasını sağlayan yapılara ne ad verilir?

  • Cevap: Sorumuzun cevabı Eklem olacaktır. Eklem hakkında kısa bilgi; Yan yana veya uç uca gelen kemiklerin aralarında görevlerine ve hareket durumlarına göre bağlantılar oluşur. Bu bağlantılara eklem adı verilir. Eklemler, hareket etme derecelerine göre üçe ayrılır: Oynamaz eklemler, oynar eklemler ve yarı oynar eklemler.
[syf]6. Sınıf Fen Bilimleri Ders Kitabı Cevapları Sevgi Yayınları Çözümleri Sayfa 41[/syf]

Eklem Çeşitleri

Oynamaz eklemler
Kafatası, kuyruk sokumu gibi iskeletin hareket etmeyen kısımlarındaki kemiklerde görülür. Kemikler birbirine, testere dişi gibi girinti ve çıkıntılarla sıkı bir şekilde bağlıdır. Bu nedenle bu eklemler hareketsizdir.

Kafatasımızı oluşturan kemikler hareketli eklemler ile bağlı olsaydı neler olabilirdi?

  • Cevap

Kafatasımızı oluşturan kemiklerin hareketli olmaları durumunda vücudumuzun yöneticisi pozisyonunda olan beyin için çok büyük problemler çıkardı.

Kafatasımıza alınacak ilk darbede denge problemi yaşardık. Daha sonra vücuttan alınan sinyallerin değerlendirilmesinde yanlışlıklar yapılır. Bu yanlışlıktan sonra verilecek yanıtta yanlış olurdu.

Vücudu bir bilgisayar olarak kabul etsek harddisk’te olabilecek  bir arızada bütün bilgisayar arızaya geçer. Bilgisayar tam anlamıyla çalışmaz bazı parçaları çalışsa da işlem yapılamaz.

Bu nedenden dolayı beynimizin kolay etkilenmemesi için sağlam kafatası kemiklerinin arkasına konulmuştur.

Oynar eklemler

Çoğunlukla vücudun hareket görevini üzerine almış kemiklerin aralarında görülen hareketli eklemlerdir. Bu eklemler, aşağıdaki şekillerde görüldüğü gibi, iki kemikten birinin çıkıntısı ile diğerinin girintisi birbirine uyacak şekildedir. İki kemiğin arasında eklem sıvısı ile dolu boşluk vardır. Eklem sıvısının kaygan olması kemiklerin serbest hareket etmesini kolaylaştırır. Oynar eklemler, kol ve bacak kemikleri arasında bulunur. Kolumuzun dirsek ve omuz kısmında, ayağımızın diz ve bileğinde bulunan eklemler oynar eklemlerdir.

Bu eklemlerimiz az oynar ya da hiç oynamaz olsalardı ne olurdu, hiç düşündünüz mü?

  • Cevap: Evet düşündüm. Bizlere gelecek olan tehlikelere karşı kolay bir şekilde zarar görebilirdik.

Yazı yazdığınız elinizin dört parmağını fotoğrafta olduğu gibi hareketsiz kalacak şekilde sabitleyiniz. Daha sonra bu elinizle kalem tutmaya çalışınız. Eliniz bu şekildeyken kalemi tutup yazı yazabilir misiniz? Neden?

  • Cevap: Hayır yazamayız. Çünkü kalemi tutmak için birden fazla ekleme ihtiyaç duyarız. Eklemlerin hareket edebilmesi yazı yazmak için gereklidir.

6. Sınıf Fen Bilimleri Ders Kitabı Çözümleri Sevgi Yayınları Sayfa 40-41  ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry