10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 567 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 567
Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları metne göre cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Mavi Sürgün
(…)
Annemin Taksimdeki binasının ilk katını bir İngiliz subayı işgal etmişti. Altı oda mıydı ne? İngiliz cihet-i askeriyesi aylık kirayı altı lira olarak saptamıştı. Fakat Terkos şirketi suyu kesince subay dışarıdan kovalarla su getirtiyordu. Bu su parası kiradan düşülünce annem borçlu çıkıyordu. Aradan bir yılı aşan bir zaman geçtikten sonra annem şikâyet komisyonuna gidip durumu bildirmemi rica etti. Şikâyet komisyonu yani “Claims commissiotı” Pangaltıdaki eski Harbiye Mektebindeydi. Orası yabancı kuvvetler tarafından işgal edilmişti. Bir gün, vaktiyle Harbiye Mektebi olan binanın kapısına vardım. Kapıda askerler nöbet bekliyorlardı. Kapıdan yanıma bir polis taktılar. Bana yolu göstermesi için değil fakat bir fena niyette bulunmayayım diye. Uzun bir koridordan geçtik. O koridorda mermer levhalar üzerine Harbiyeden subay çıkıp savaş meydanlarında şehit olanların adları oyulmuştu. Üzüldüm. Şikâyet komisyonu odasına vardım. Komisyon, topu topu bir İngiliz onbaşısından ibaretmiş; ona durumu anlattım. Birdenbire herif yüzüme tabanca patlatırcasına “Sen kendini beyaz insan mı sanıyorsun?” diye haykırdı. Ben de “Senin kadar beyazım!” dedim. Hemen herif cebinden bir düdük çıkartıp aceleyle öttürdü. Binanın uzak, yakın çeşitli odalarından başka düdük sesleri buna cevap verdi. Demek ki gelen şikâyetçiyi korkutmak için böyle bir tertibe başvuruyorlardı? Arkamı dönünce arkamda on kadar asker sıralanmış olduğunu gördüm. Ses çıkarmadım. “Hiçbir diyeceğim yok, haklısınız.” dedim, o koridordan geçerek çıkıp gittim. O sırada bir arkadaşla konuşurken arkadaş İstanbuldan, şehir hâlâ bir Türk şehriymiş gibi söz ediyordu. Kendisine çok yanıldığını, Fatih’in beş yüz yıl önce İstanbul’u fethettiği gibi biz de şimdi şehri ikinci kez fethetmezsek şehrin bir Türk şehri sayılamayacağını söyledim. İşin gerçeği bundan ibaretti.
Halikarnas Balıkçısı, Mavi Sürgün
Kelime Dağarcığı:
cihet: Yön, yan, taraf. tertip: Uygun bir sıraya, düzene koyma, sıralama; hile, düzen, komplo.
1. Okuduğunuz metinde anlatıcı kimdir? Metinden cümle örnekleri bularak açıklayınız.
- Cevap: Metnin anlatıcısı 1. tekil kişidir. 1. tekil kişili anlatıma “kahraman bakış açısı” adı da verilir. Kahraman bakış açısında anlatıcı, olayın kahramanlarından birisidir; yaşanmakta olanları okuyucuya aktaran kişidir. “Annemin Taksimdeki binasının ilk katını bir İngiliz subayı işgal etmişti.”, “Hiçbir diyeceğim yok, haklısınız, dedim.” cümlelerinde görüldüğü gibi yazar; kahramanlardan biridir, olayı gördüğü ve yaşadığı kadarıyla anlatmıştır.
2. Öğretici metinlerde anlatıcının okurda gerçeklik duygusu uyandırmasıyla ilgili neler söyleyebilirsiniz?
- Cevap: Anı, otobiyografik karakterli bir metin türüdür. Anı gibi öğretici metinlerde de yazar ile anlatıcı aynı kişidir. Yazar anlatıcının kendi başından geçen yahut tanık olduğu olayları kahraman bakış açısıyla anlatması okurda gerçeklik duygusunu perçinler, anlatımı kuvvetlendirir.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 567 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.