10. Sınıf Tarih Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 101 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Tarih Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 101
Aşağıda verilen metinleri göz önünde bulundurarak soruları cevaplayınız.
Klasik Dönemde Siyasi ve İdari Teşkilat
Osmanlı siyasi ve idari teşkilatı aslında daha önceki Türk-İslam devletlerinde ortaya konulan uygulamaların devamı olmakla birlikte ihtiyaca göre tarihî süreçte kendine özgü bir model oluşturmuş, Osmanlı merkeziyetçi devlet yapısı I. Bayezid’den itibaren güçlenmiştir. Devletin başındaki padişah, aynı zamanda tek hanedana dayalı bir sistem içinde tartışılmaz konumunu altı asır boyunca korumuştur.
İstanbul’un fethi ve Doğu Roma idaresinin sona ermesiyle Osmanlı Devleti yeni bir siyasi dönüşüm yaşamıştır. Fâtih Sultan Mehmet daha önceki devirlerde örf ile gelişmiş olan siyasi, idari, askerî birtakım uygulamaları sistemleştirerek meşhur teşkilat ve teşrifat kanunnamesini meydana getirmiştir. Fatih Kanunnamesinde yer alan hükümler ve uygulamalarla mutlak hükümdar tipi güçlenmiştir. Başlangıçta örfi nitelikli ve gelenek ağırlıklı hükümdarlık anlayışı II. Bayezid’den itibaren şer’i yönden de desteklenen bir yapıya dönüşmüştür.
Osmanlı padişahlarına dört asra yakın hizmet veren, dış görünüşü bakımından bir kaleyi andıran Topkapı Sarayı aynı zamanda İslam dünyasındaki geleneğe uygun biçimde devlet işlerinin idare edildiği yerdi. Osmanlı merkez teşkilatı ve hükümeti, en güçlü olduğu dönemlerde Divan-ı Hümayun merkez olmak üzere ona doğrudan veya dolaylı biçimde bağlı kalemlerden oluşmaktaydı. Önceki İslam ve Türk devletlerinde onlarca divan bulunmasına karşılık Osmanlılarda bunun teke indirilmesi yeni bir uygulamadır. Bu sistemi merkezde iyi yetişmiş çok az sayıda kalem erbabı bürokrat yürütmekteydi.
Osmanlı taşrası esas itibariyle Anadolu, Rumeli, Arabistan ve Kuzey Afrika coğrafyasından oluşmaktadır. Taşra idaresinde en büyük temel birim eyalet olup onun altında sancaklar, kazalar ve nahiyeler bulunurdu. Fetihler ilerledikçe yeni eyaletler kurulmuştur. Bu süreç özellikle Fatih Sultan Mehmet döneminden itibaren hızlanmış, Kanuni Sultan Süleyman’ın saltanatı başlarında beş olan eyalet sayısı ölümüne yakın on altı olmuş, XVI. yüzyılın sonunda ise otuz ikiye çıkmıştır.
Osmanlı idaresi genel olarak Anadolu ve Rumeli’de tımarlı eyaletler hâlinde teşkilatlanmış, bu bakımdan merkeze tam anlamıyla bağlı idari birimleri bu eyaletler oluşturmuştur. Buna karşılık Arabistan ve Kuzey Afrika’da eyaletlerde salyaneli sistem uygulanmış, ayrıca Kırım’da hanlık, Haremeyn’de şeriflik, Eflak Boğdanda voyvodalık adı altında özel statüye tabi idari birimler bunlara eklenmiştir.
- Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.
10. Sınıf Meb Yayınları Tarih Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 101 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.