10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 138 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 138
1. Hikâye, hâkim bakış açısıyla yazılmıştır. Metnin ilk paragrafını kahraman anlatıcı ağzından yazınız.
- Cevap: Çarşıdaki kuyumcu dükkânları önünde iki saattir dolaşıyordum, hiçbirine girmeye cesaret edemiyordum. Satacağım bir şey kalmamıştı; yalnız cebimde bir tıraş fırçası vardı ki onun bir değeri olup olmadığını sormak istiyordum. Velev ki fildişi saplı, nakışlı, işlemeli de olsun, bir tıraş fırçasının kıymeti ne olabilirdi? Bunu sormaktan utanıyordum… Hem sade utanmak değil, biraz da korkuyordum, muhakkak ki beş para etmeyecekti: Ona vaktiyle bunu bana hediye eden Yahudi “Değerlidir, kadrini bil, sakın atma, zamanında işine yarar!” dediği zaman muhakkak benimle eğlenmişti; bu bir azizlikti. Şimdi ona güvenerek nasıl soracaktım?
2. a) Okuduğunuz metinden alınan Fildişi saplı, nakışlı, işlemeli de olsa, bir tıraş fırçasının değeri ne olabilirdi? Bunu sormaktan utanıyordu. Hem yalnız utanmak değil, biraz da korkuyordu. cümlelerinden yola çıkarak Feridun’un hayata bakış açısı ve kişiliği hakkında neler söyleyebilirsiniz?
- Cevap: Feridun karakterinin özgüveni düşüktür. Elindeki bir fırçanın değerini öğrenmek için bile olsa korkmuş ve utanmıştır. Özgüveni olmadığı için kendi davranışlarını sürekli sorgulayan, hatta yeri geldiğinde kendini suçlama eğilimi gösteren bir yapıya sahiptir. Bana göre, hayata olumsuz bakan ve kendisine ilişkin duyguları başkalarının vereceği onaya bağlı olan bir bakış açısına sahiptir.
b) Hikâyede hâkim bakış açısının kullanılmasının hikâye kahramanın böyle bir kişiliğe sahip olmasında etkisi var mıdır? Sebepleriyle yazınız.
- Cevap: Evet, etkisi vardır. Yazar, kahramanın düşüncelerini kendi içinde sorgulaması, okura yansıtması ve dolayısıyla kendini güveninin olmadığını gösterebilmesi için hâkim bakış açısını kullanmıştır. Hayır, etkisi yoktur. Hikâyenin kahramanı yaptığı iyiliği bile sorgulayan bir karakterdir. Hangi bakış açısıyla yazılmış olursa olsun kahraman aynı şekilde kişiliğini ortaya koyacaktır. Bir karakter değişimi söz konusu olmazdı.
3. Siz Feridun’un en yakın arkadaşı olarak (Mustafa) hikâyede yer alsaydınız onda fırçadan dolayı oluşan tedirginliklerle ilgili olarak onunla aranızda nasıl bir konuşma geçerdi? Hikâyedeki bakış açısını göz önünde bulundurarak kısa bir diyalog yazınız.
- Cevap:
Feridun’a, en yakın arkadaşı Mustafa, şaşırarak baktı ve: Bir fırçadan neden bu kadar çok medet umuyorsun? Sonuçta bir fırça, dedi.
Feridun: Şu an çok zor durumdayım Mustafa. Başka ne yapabilirim?
Mustafa: Merak etme, her şeyin elbette bir çözümü vardır. Hem sen bu adamın hayatını kurtardın ve bu adam fırçayı sana verirken değerli olduğunu söyledi. Bence bu fırçada mutlaka bir sır var. Zaman içinde bu sır illaki ortaya çıkar.
Feridun, Mustafa’ya sanki aklına bir fikir gelmişçesine baktı. Fırçayı eline aldı, incelemeye başladı.
4. Aesopos’un (Ezop) “Her doğrunun iki yüzü vardır. Birini kabullenmeden önce iki taraftan da bakmış olmak gerekir.” sözünden yola çıkarak hikâyenin çözüm bölümünü kendi bakış açınıza göre değerlendiriniz.
- Cevap: Hikâyenin kahramanı Feridun, olaylara tek açıdan bakan bir adamdır. Nitekim fırça üzerinde düşünmemiş, kuyumcu kendisine ne derse ona inanmıştır. Olayları en ince ayrıntısına kadar düşünseydi, fırçayı kendisine veren Yahudi “Bu değerlidir.” dediğinde ona güvenseydi ya da bu olayı her yönüyle biçip tartıp fırçayı iyice inceleseydi onun içindeki elmasları bulabilirdi.
5. Hayatınızdaki birkaç olayı hikâyeleştirerek kaleme alsaydınız hangi bakış açısıyla yazardınız? Neden?
- Cevap: Hâkim bakış açısını kullanırdım. Çünkü hikâyede yaşanan olaylarda yer alan karakterlerin aklından geçen her şeyi okuyucuya aktarırdım. Karakterlerin psikolojilerini de yansıtarak okuyucuya yaşanan olayların her yönünü verirdim. Kahraman bakış açısını kullanırdım. Çünkü olayları bizzat ben yaşadığım için duygularımı, gözlemlerimi ve düşüncelerimi okuyucuya anlatmam gerekir. Bunun anlatılması da kahraman bakış açılı anlatıcıyla daha uygun olur. Gözlemci bakış açısını kullanırdım. Çünkü olaylara yukarıdan bakan üçüncü bir göz olur, olayları tarafsız bir şekilde okuyucuya yansıtırdım. Karakterlerin iç dünyasının nasıl olduğunu okuyucuya anlatmazdım.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 138 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.