9. Sınıf Tutku Yayıncılık Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 97 Cevabı

9. Sınıf Tutku Yayıncılık Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 97 Cevabı

2017 – 2018 Eğitim Öğretim yılıyla birlikte pek çok ders ve çalışma kitabı değişti. Değişen kitaplardan biri de “9. Sınıf Tutku Yayınları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Cevapları” oldu. Kitabı incelediğimizde ise Bekir PINARBAŞI tarafından kaleme alındığını görüyoruz. Kitapta görseller ön plana çıkarılmış ve görsel tasarım ise Aysel GÜNEY tarafından yapılmış.

“9. Sınıf Tutku Yayıncılık Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 97 Cevapları” ise önce sorular yazıldı daha sonra kitabın üzerinde çözülerek gösterildi. Önce sorular hemen ardından ise cevaplar mevcuttur.

9. Sınıf Tutku Yayıncılık Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 97 Cevabı 

1. Laikliğin ne zaman ve nasıl ortaya çıktığı konusunda ansiklopedilerden bilgi edininiz.

• Cevap:  Laikliğin tarihi esas olarak 1789 Fransız devrimi’ne dayanır. o tarihe kadar Avrupa’da çok kanlı din savaşlarının yaşandığını görüyoruz. kilise’nin özgür düşünceye, bilime, insan haklarına karşı sergilediği katı ve acımasız tavır, Avrupa’da reform hareketlerini tetiklemiş ve kilise-devlet, kilise-halk çatışmasını başlatmıştır. bu çatışmanın en son koptuğu nokta 1789 Fransız ihtilalidir. Fransız ihtilali sadece özgürlük isteyen yoksul bir halkın gerçekleştirdiği sıradan bir isyan ve kalkışma hareketi değildir. bu, aynı zamanda her şeye engel olan, herşeyi tekeline almaya çalışan, insanı, bireyi yok sayan baskıcı-ilkel-zorba-dini kendi emellerine alet eden ruhban sınıfına da isyandır. bu isyanla insan hakları ve demokrasi, en sonunda hukuk kaideleri Kilise’nin yerini almıştır. ruhban sınıfının yerini ise düşünen-üreten-dini iç dünyasında yaşayan ama kendi emellerine alet etmeyen bireylere bırakmıştır. Lakliğin ortaya çıkışı böyle sancılı bir süreçle olmuştur. bugün Avrupa’yı ve ABD’yi elit ve etkin güç yapan temel değerlerden biri laikliktir. Laiklik, hem inançların hem toplumun hem bireylerin hem bilimsel gelişmenin ve ilerlemenin olmazsa olmazıdır.

2. Anayasamızın din ve vicdan hürriyetiyle ilgili 24. maddesini bularak defterinize yazınız.

• Cevap: Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz. Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır. Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.

3. Atatürk’ün laiklikle ilgili iki sözünü bularak defterinize yazınız.

• Cevap: Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Din ve mezhep herkesin vicdanına kalmış bir iştir.

4. Kur’an-ı Kerim’den, inanç özgürlüğünü konu alan bir ayet meali bularak defterinize yazınız.

• Cevap: Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır. O halde, kim tağutu tanımayıp Allah’a inanırsa, kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” (Bakara Suresi 256. ayet)

5. Atatürk’ün, “Din ve mezhep herkesin vicdanına kalmış bir iştir…” sözünü açıklayan bir kompozisyon yazınız.

Cevap:  Giriş: İnsanoğlu dünya da oldu olalı dinlerle etkileşim halinde olmuşlardır. Müslümanların dinleri islam’dır. Tek bu din yoktur. Birçok dinler ve mezhepler meydana gelmiştir. İnsanın iradesine bağlı bir durumdur. İnsanın aklı yerinde ise istediği bir dinin kurallarına uyup onu din olarak kabul edebilir.

Gelişme: Mesela biz dinimizi İslam diye kabul etmişsek onun kurallarına uymalıyız. Yüce Rabbimizin Peygamberlerle insanlara ulaştırdığı kitaplara inanmak zorundayız. İslam dinine kendimiz iradesiyle kabul ettik.

Sonuç: Atatürk’ün dediği bir sözde bunu çok iyi anlatıyor : “Din ve mezhep herkesin vicdanına kalmış bir iştir…” Yani vicdana göredir. Her insan din seçme de özgürdür.