Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
Uncategorized

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Cevapları Sayfa 253

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Sayfa 253 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Cevapları Sayfa 253

Venedik’in bir havası var ki, Rilke’nin benzetişini haklı çıkarıyor: “Her şey ellerle, yüreklerle değil, aynalarla alınıyor Venedik’te.” demiş. Biri düş, biri gerçek iki şehir, sularda yan yana yaşıyor. Çatıları, kubbeleri, sarayları, kulübeleri, bir kere de bu yankılar yaratıyor. Hem bu yaratış gerçekten güzel. Uzak çünkü bize, bıktığımız yalanlardan değil. Özlemini çektiğimiz düş, bir idee, eski, yaşanmış bir çağın bugüne kalmış gerçek anıları. Sokaklar daracık, bildiğimiz gibi. Ama hepsi büyük yapılarla donatılmış. Hangi köprünün başında dursanız, bir tarih size aynasını gösteriyor. Ve bir bütün olarak kişiliği, değişikliği olan bir güzellik bu, oymalı mermer, dövme demir, eski balkonlar, kapı kemerleri ve saraylar, saraylar, saraylar. Arada paslı yeşil bir kilise kubbesi, ya da bir gondol kanalda, nereye giderler böyle ağır ağır? Bu gölgeler, ışıklar, kişiler nerelere yol alırlar? Venedik’te yalnız düş görür insan, bildiği zamanı unutur, bildiği zamanı yaşayamaz. Bu sabah Lista di Spagnadan, San Marco’ya kadar yürüdüm. Yolların sağa sapanları doğruca Büyük Kanal’a çıkıyor. Aralarından karşı kıyıdaki yalılar görünüyor. En yoksul, çelimsiz bir köşede bile ya unutulmuş bir zengin evi, ya kenarda kalmış bir kilise, bir anıt. Cepheleri ak ya da renkli mermerlerden, ve gotik kemerleriyle; içleri gölgeli taş pencereleriyle; boyalı, nakışlı kapı pervazlariyle önünde tutuyorlar insanı; geçip gitmeğe kıyamıyorsunuz. San Marco’nun çevre yanı daracık sokak içleri hep. Dükkânlar billur eşya ile dolu, sanat cıvıl cıvıl, vitrinlerde; kuşlar, güvercinler renkli camdan, vazolar boy boy, oyuna kalkmış gitanlar, incecik Sevilla kızları, renklerle; biblolar, anı eşyaları, hepsi arayan, bulan, bıkmayan bir yaratıcılığı duyuruyorlardı insana. Bu semtte kaç dil konuşuluyor acaba? Meydan kulesini saran kalabalık aklı, karalı, sarılı, esmerli. Bir Cermen alayı, bir kilise kapısına kümelenmiş, içeriye dolmaya çalışıyor. Bir güneyli, kalabalık da koca bir sokağı doldurmuş. Şurda bir New York İngilizcesi, saf saf dileğini anlatmaya çalışıyor. Ötede bir Mısır Arapçası, bir Asya, Afrika lehçesi. Hindistan’ın, Uzak-Doğu’nun, Çin Maçin’in kara saçlıları; meşin derilileri, sarilere bürünmüş yuvarlacık omuzlar; ince, uzun parmaklı renkli eller; bir güney kalabalığının akışına katılıyorlar. Ve eski, unutulmuş metropollerin, Ba- bil’in, Mezopotamya şehirlerinin, eski Roma’nın havasını getiriyorlar bugüne.

Okuduğunuz metin, Cumhuriyet Dönemi sanatçılarından Selâhattin Batu’nun Avusturya ve Venedik Günleri adlı eserinden alınmıştır. Metinde yazar, Venedike yaptığı bir gezi sırasında gördüklerini, o yerin dikkat çeken güzelliklerini kendi izlenimlerini de katarak aktarmıştır. Metinde şiirsel bir üslubun kullanılması da dikkat çekicidir. Yaşanılan mekânın dışına çıkma, merak edilen yerleri görme isteği insanın doğasında vardır. Gezi yazıları işte böyle bir merakın ürünüdür. Gezi yazıları gezilen yerlerin tabiat güzelliklerinden başka o yerlerin insanlarını, bu insanların âdet ve geleneklerini, yaşam tarzlarını etkili bir üslupla ele alır. Bunun için gezi yazarlarının iyi bir kültür birikimi ve güçlü bir gözlem yeteneklerinin olması gerekir.

  • Cevap:

9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Sayfa 253 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

** Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!