9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Sayfa 158 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Cevapları Sayfa 158
Aşağıda, Kino ve Juana’nın kasabaya dönüşlerinin ve kendilerine lanet getirdiğini düşündükleri inciyi suya atmalarının anlatıldığı son bölümü okuyacaksınız.
Ailenin Şarkısı Kino’nun kulaklarında vahşi bir haykırış halini almıştı. Şarkı bir savaş çığlığı olup çıkmıştı adetâ. Bir zamanlar kendi kulübelerinin yükseldiği yangın yerinden geçerken başlarını hiç o yana çevirmediler. Kumsala paralel uzanan çalılığı aşıp deniz kıyısına yöneldiler. Kino’nun dibi parçalanmış kanosuna dönüp bakmadılar bile. Suyun kenarına varınca durdular, uzun uzun Körfeze baktılar. Sonra Kino tüfeği yere bıraktı. Elini gömleğinden içeri soktu. Dev inciyi bulup çıkardı. Yüzeyine baktı. Rengi boza çalıyordu, üstünde çirkin lekeler vardı. İncinin içinde birtakım şeytani yüzlerin kendisini gözlediğini gördü. Evini tutan yangının alevlerini gördü. İncinin yüzeyinde, havuzdaki adamın yuvalarından uğramış gözleri belirdi.İnci basbayağı çirkinleşmişti artık. Habis bir ur gibi boz bir renk almıştı. Kino incinin ezgisini duydu, şarkılıktan çıkmış delice seslerdi bunlar. Eli hafifçe titredi. Yavaşça Juana’ya döndü ve inciyi ona uzattı. Karısı yanında duruyordu. Ölü bebeğini sardığı bohçası hâlâ omzundaydı. Bir an kocasının elindeki inciye baktı, sonra gözlerini onun gözlerine dikerek yavaşça, “Hayır, sen yapmalısın” dedi.
Kino kolunu geri çekti ve inciyi olanca gücüyle denize savurdu. Juana’yla birlikte batan güneşin ışığında incinin pırıltılar içinde göz kırparak uçup gidişini seyrettiler. Uzaklardan hafif bir şıpırtı geldi. Gözlerini o noktaya dikip, uzun süre öylece yan yana durdular. İnci o güzelim yeşil sulara gömülüp dibe doğru süzüldü. Yosunların dalgalanıp duran dalları ona sesleniyor, yanlarına çağırıyorlardı. İncinin yüzeyi çok hoş, yeşil ışıklarla kaplanmıştı şimdi. Sonunda kumluk zemine, eğreltiye benzeyen su bitkilerinin arasına yerleşip kaldı. Yukarıda denizin yüzeyi yemyeşil bir ayna halini almıştı. İnci denizin derinliklerindeydi artık. Dipte telaşla koşuşturan bir yengeç küçük bir kum bulutu havalandırdı. Su durulduğunda, inci gözden kaybolmuştu.
İncinin ezgisi bir fısıltı halini aldı, sonra da duyulmaz oldu.
- Cevap:
Okuduğunuz metin, Çağdaş Amerikan edebiyatının önde gelen yazarlarından John Ernest Steinbeck’in İnci adlı romanından alınmıştır. Metinde, yoksul bir inci avcısının bebeğini bir akrebin sokması ve ardından büyük bir inci bulmasıyla gelişen olaylar anlatılmıştır. Eser, zenginliğin ve paranın beraberinde getirdiği kötülük ve yarattığı felaketler üzerine kurulmuştur.A
Yazar, yoksul ve sıradan insanları kahraman olarak seçerek onları tek başına, iç dünyasıyla değil; toplum içinde ele almıştır. Olay örgüsü içerisinde, insanların iç yüzünün para karşısında nasıl ortaya çıktığını işlemiştir. Akıcı bir dille kaleme aldığı İncide, uygar toplumun değerleriyle az gelişmiş toplumun değerlerini bağlı olduğu sanat anlayışı çerçevesinde gerçekçi bir tutumla karşılaştırmış, yer yer her iki tarafı da eleştirmiştir.
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Hazırlık Ders Kitabı Sayfa 158 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
