9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 85 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 85
Haldun Taner’e ait “Heykel” adlı hikâyeden alınan metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları cevaplayınız.
HEYKEL
Heykelimi diktirmek istiyorum. Ayıp değil ya… Herkesin bir zaafı, bir merakı var. Benimkisi de bu. Hiç öyle olmasa değerli vakitlerinden fedakârlık edip heykeltıraşların önünde saatlerce poz almağa razı olurlar mı? Olmazlar tabii… Demek ki bu işin iştahlısı yalnız ben değilmişim. Fakat biz ne de olsa mahviyetkâr insanız. Onun için tutup da heykelimizi şehrin umumi meydanlarından birine rekzede- cek değiliz. Bizimkisi daha ziyade hususi bir abide olacak. Bir bahçe içine dikilecek…
Bu niyetimi kendilerine açtığım tüccar arkadaşlar tuhaf tuhaf yüzüme bakıp susuyorlar. Mamafih ileri geri konuşan bazı ukalaları da çıkmıyor değil. Güya ben heykeli dikilecek derecede yüksek bir şahsiyet değilmişim. Bu sevdadan vaz geçersem daha iyi edermişim, vs., vs. Tabii bunlara aldırdığım yok. Gülüp geçiyorum. Ne demeli? Kıskançlık, çekememezlik.
Otuz senedir tiftik ticaretiyle iştigal ederim. Bugüne kadar gerek iş aleminde, gerekse hususi hayatımda namusuma ve şerefime halel getirecek tek bir harekette bulunmadım. Dürüst bir tüccar olduğuma yüzlerce şahit gösterebilirim. Piyasada itibarım yerindedir. Toptan iş yaparım. Harpten önce Almanya’ya mal yolluyordum. Şimdi daha ziyade İngiltere ile iş görüyoruz. Her ne ise, yani diyeceğim: Öyle rastgele bir insan değilim. Heykelimi diktirmek için bütün meziyetleri şahsımda toplamış bulunuyorum. Meşhurluksa var: Üryanizade Sıdkı dedin mi Bahçekapısı’nda bilmeyen yoktur. Zenginlik ise, bin bereket o da var: Ben hesaplamadım amma, vergi memurları bir buçuk milyonum olduğunu söylüyorlar. Memlekete yararlı olmak bahsine gelince, o da mevcut: Milli bir mahsulümüzü değerlendirmek, harice tanıtmak ve böylece devlete döviz kazandırmak gibi yurduma iktisadi sahada elimden gelen hizmeti ifa etmiş bulunuyorum. Daha ne? Baktım her şey tamam. Evvela heykel için münasip bir yer aradım. Şişlideki apartmanımın methal bahçesi aklıma uygun geldi. Biraz ufarakcanadır ama, caddeye nazır, işlek yerde… Gelen geçen görür diye düşündüm. Sonra ilk kattaki dairemin penceresinden ben de her zaman seyredebilirim. Yerini tespit ettikten sonra bu işlerden anlayan ahbaba müracaat ederek iyi bir heykeltıraş istedim. Bana üç isim verdi. Üçünü de yazıhaneme çağırttım, meseleyi anlattım.
Üçü de laftan anlar, efendiden çocuklar… Heykeli yapmağa razı oldular. İşi açık eksiltmeye koyacak oldum. Heykeltıraşlar buna lüzum görmediler. Aralarında anlaşıp siparişi müştereken deruhte ettiler. Fiyat hakkında cimri davranmadım. Eh… bu hususta oldukça tecrübe sahibiyiz. Parayı kısarsan neticede kendin zararlı çıkarsın. Herifler tutar, heykeli şansız, pinti bir şey yaparlar. İnsan ne verirse onu alır. Ne ise yedi bin lira üzerinde anlaştık Kaide hariç, tuncu, ıvır zıvırı hepsi onlardan…
(…)
(Düzenlenmiştir.)
Haldun Taner, Bütün Hikâyeleri-I, Kızıl Saçlı Amazon, Bilgi Yayınevi, İstanbul, 1988.
Kelime Dağarcığı:
mahviyetkâr: Alçak gönüllü. rekzetmek: Dikmek, saplamak, kurmak. mamafih: Bununla birlikte. methal: Bir yapının giriş yeri, giriş. iştigal etmek: Uğraşmak, ilgilenmek, meşgul olmak. deruhte etmek: Üstlenmek.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 85 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.