9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 78 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 78
37 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
Biz şehir ahalisi bir ceset gibi sürüklenirken şehirden şehre, semtten semte, mahalleden mahalleye, babam hayatın hâfızıdır şimdi tarlalarda. Biz uyurken, o ümitlerini ve insan sevgisini çoğaltıyor.
(..)
Saman doldururken harara, ot biçerken ineğe, odun kırarken sobaya ve su verirken pamuğa, dünyanın en metin insanıdır o. Dünyaya hak ettiği kadar değer verir, ama buradaki varlığını ve imtihanını ciddiye alır, nasibini de unutmaz. Namaza dururken dünyayı terk ediyormuş gibidir. Onun her namazı son namazı gibidir. Uzun, sıhhatli, tadil-i erkâna uygundur.
(…)
(Düzenlenmiştir.) Recep Şükrü Güngör, Öykü, İncir Yay. 2017.
1. “Kâinat sarayında uçurtma uçuran çocuk gibi mesut hayaller kurdu babam.” diyen yazar, babasının mutluluğunu dile getirmiştir. Uçurtma uçuran çocukların hayalleri neler olabilir?
- Cevap: Keşke ben de şu uçurtma gibi gökyüzünde süzülebilseydim. Etrafı seyreder, manzaranın keyfine varırdım diye hayal kurabilir.
2. “Nereden kazandı toprağın adamı bunu?” ifadesinde geçen “toprağın adamı” sözü size ne ifade etmektedir?
- Cevap: Toprağın dostu, kardeşi, yâri, canı, cananı olmak demektir. Bir insanın toprağın adamı olması kadar güzel bir şey yoktur. Mayamızın toprak olduğunun, topraktan yaratıldığımızın, yine toprağa gideceğimizin bir ifadesidir. Günümüz şartlarında herkes birinin adamıyken toprağın adamı olmak ince, zarif bir anlayışa sahip olmak demektir.
3. Metinde anlatılan duygu ve düşünce dünyasını göz önünde bulundurduğunuzda şehir hayatını mı, köy hayatını mı tercih edersiniz? Gerekçeleriyle açıklayınız.
- Cevap: Her zaman köy yaşamını arzulamışımdır. Şehirde insanlar beton yığınlarının arasında kaybolmaktadır. Baharın gelişini, bir ağacın çiçek açışını, meyveye duruşunu göremeden bir ömür geçirmektedir. Köy yaşamını görmemiş bir çocukluk döneminin eksik olduğu kanaatindeyim.
4. “Harara saman dolduran, ineğe ot biçen, sobaya odun kıran, pamuğa su veren, dünyanın en metin insanı” olan hikâyenin başkahramanının elleri nasırla doludur. Nasırlı eller, hayat mücadelesi ile ilgili size neleri çağrıştırmaktadır?
- Cevap: Hayatı boyunca kimseyi incitmemiş, ancak kendisi çok incinmiş bir adam. Ekmeğini taştan çıkarmış, namerde muhtaç olmamış. Evlatlarını da muhtaç etmemiş. Yeri gelmiş en güzel yemekleri yemiş, yeri gelmiş ekmeğini kuru soğanla ayrana katık etmiş. Sessiz yaşamış. Rabbinin huzurunda eğilmiş sadece, başka da kimseye eyvallah etmemiş. Zaman çok çabuk geçmiş. Ancak tüm hayatını dolu dolu yaşamış. Hiç pişmanlık duymamış gözü tok, cömert bir adam.
5. Kızılderili reisi Seattle, “Güzel kokan çiçekleri kız kardeşleri; geyiği, atı, büyük kartalı ve nehirleri erkek kardeşleri; suyun mırıltısını büyük babasının sesi” olarak görür. Hikâyedeki başkahraman için söylenen, “Ağaçlarla, koyunlarla, tarlalarla, çapayla, orakla, tırpanla, kötenle (pulluk), kayısıyla, dut ağacıyla konuşur. Onların ne dediğini anlar. Acıkmışlarsa gübre, susamışlarsa su verir.” ifadelerini göz önünde bulundurarak Kızılderili reisi Seattle ile hikâyedeki başkahramanın tabiata bakışını karşılaştırınız.
- Cevap: İkisi de doğayı kendilerinden bir parça olarak görmektedir.
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 78 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.