9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 71 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 71
Aşağıdaki metni okuyunuz. Soruları cevaplayınız.
SU SESİ
Bu minik çeşmeyi vaktiyle bir sahibü’l-hayrat bodur minareli mescidin bahçe duvarına yaptırıvermiş. İnsanın az, suyun bol olduğu zamanlar… Yıllar yılı mescidin cemaati, mahalle sakinleri, genç ihtiyar, çoluk çocuk, suyunu içip sahibü’l-hayrata dua etmiş. Garibe, yolcuya su vermiş minik çeşme; küçümen yalağından sokak köpekleri, kurt kuş, börtü böcek faydalanmış.
Yalak ayağından çıkan su bir ark ile mescid duvarının altından geçip, küçük bahçedeki dutları, mürdüm eriklerini, zerdali ve leylakları suluyormuş. Duvar dibindeki otların kuytuluğuna bir kirpi ailesi yuva kurmuş. Tunç lüleden gürül gürül, serin serin akıyormuş su. Minik çeşmenin duası bu su sesi kisvesinde geceler boyu sürer, fecirle birlikte buna bülbüllerin âhengi katılırmış.
Zamanla insan çoğalmış, su azalmış.
Sağdan soldan her ne kadar “Suya dizgin vurulmaz arkadaş” itirazları yükselse de tunç lüleyi çıkarıp yerine bir musluk takmışlar. Böylece su etrafına kümelenen kalabalık tarafından daha bir itinayla kullanılmaya başlanmış; ihtiyacı olan kabını doldurmak için bazen sırasını bekler olmuş.
Varsın beklesin.
Yine o minik çeşme o mahalle halkının ve o yana yolu düşen garibin, yolcunun kurumuş dudaklarına şifa oluyormuş ya.
Zaman da su misali akıp gidiyor güya.
İnsanlar iyice çoğalmış.
Nerde çokluk orda güzellik hani.
Bir gün çiğ süt emmiş birisi çeşmenin tunç musluğunu çalıp satmış.
“Kim bu nâmert?” diye mahalle halkı çok aramış, bulamamış. İşin kötüsü, mertlik elden çıkıp nâmertin sayısı artıvermiş.
Çeşmeye musluk dayanmıyormuş. Çalan çalana. Derken işi kökten çözmeyi seven birileri, lüleye bir tahta kazık çakıp çeşmeyi battal hale sokmuşlar.
Suyun sesi kesilmiş; börtü böceğin, garibin, yolcunun boynu bükülmüş.
Cevat işte tam bu sırada devreye giriyor. Aslında çulsuzun teki, altı üstü bir berber kalfası. “Ben takarım musluğunu, yeter ki suya dizgin vurmayın, mahallemizin üzerinden dua eksik kalmasın” diye dikilmiş.
Çok bilmiş, mal biriktirmiş, eli tutan, dişi kesenler “Yahu Cevat yapma etme, bu iş böyle gitmez, bu çeşmeyi unut artık” demişlerse de Cevat umursamamış.
Musluğu çalıyorlar, kırıyorlar, Cevat yeniliyor. Bir musluk, beş musluk, on beş musluk. Cevat geri adım atmıyor.
“Ne yani” diyor, “Nâmertlik aldı yürüdü diye, mertlikten mi vazgeçeceğiz?”
Mahalle halkı “Aşk olsun Cevat’a” diyor ama bir yandan da kıs kıs gülüyor. Akla ziyan bir iş ki sormayın.
Cevat gecenin bir vaktinde yahut sabahın seherinde minik çeşmeye varıyor, sağını solunu silip süpürüyor, yalağında biriken su ile mescidin bahçesindeki ağaçları suluyor. Güller, bülbüller, duvar dibindeki
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 71 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.