9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 66 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 66
Hayrullah Efendi, ertesi gün bir kayık erzak hazırlattı ve onun evine gönderdi; götüren adam dönüşünde anlatıyordu: Kapıyı bir kadın açtı, “Olamaz bizim efendinin şimdi bunları alacak vakti yok, yanlış getirdiniz!” diyordu. O sırada kocası geldi, “Kim gönderdi?” diye sordu, biz söylemedik fakat anlamış olacak ki, dayatmadı, başını öte yana çevirdi, peki iyi göremedim ama sanırım ağlıyordu!
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Refik Halit Karay, Memleket Hikâyeleri, İnkılâp Kitabevi, 2009.
1. ‘ Huysuz bir kış akşamıydı, keskin ışık…” gibi ifadeleriyle yazarın, kişileştirme ve benzetme sanatlarına başvurması, cümlelerin genellikle kısa olması, kahramanlarını halk tabakasından seçmesi sizce hikâyenin dili ve üslubu nasıl etkilemiştir?
- Cevap: Hikâyede teşhis ve benzetme sanatları fazlasıyla kullanılmıştır. Cümlelerin kısa olması konunun, olayların geçtiği yer ve ele alınan kişilerin sıradan, halk tabakasına mensup kişilerden seçilmesi hikâyenin günlük yaşamda konuşulan bir dile çok daha yakın bir dil ve üslupla verilmesini sağlamıştır.
2. Yazar, hikâyede kişi ve yer betimlemeleri yaparken “ıssız bayır, yarı boş köy, hasta yüzlü, tıraşı uzun, zayıf, acınacak bir adam…” gibi sıfatları sık sık ve art arda sıralamıştır. Kahramanların ve mekânın durumunun bol sıfatlı, kurallı ve fiil cümleleriyle tanıtılması hikâyenin akıcılığına nasıl bir katkı sağlamıştır?
- Cevap: Yazar kişi ile yer betimlemelerini çok iyi kaynaştırır. Bu durum okuyucuyu yormadan okuyucunun hem kahraman hem de çevre hakkında aynı anda fikir sahibi olmasını sağlar.
3. İnsanın içinde bulunduğu durum ne olursa olsun hırsızlık yapması çok kötü bir davranıştır. Hırsızlık, hiçbir zaman toplum tarafından hoş karşılanmaz. Okuduğunuz parçada bir savaş kahramanının içine düştüğü kötü durumdan dolayı hiç istemediği hâlde hırsızlığa başvurması anlatılmıştır. Hayrullah Efendinin yerinde siz olsaydınız hırsızı nasıl tasvir ederdiniz?
- Cevap: Bu pejmurde, zavallı, garip adam kimin nesi? Parayla dolu bir cüzdandan sadece kendi ihtiyacı kadar olan parayı aldı. Çok sıra dışı bir olay. İn midir, cin midir? Bu tuhaf adamın kim olduğunu mutlaka öğrenmeliyim.
4. Refik Halit Karay’ın eserlerinde belirgin bir bürokrasi eleştirisi söz konusudur. Hikâyelerinde devleti temsil eden bürokratlar çoğunlukla iş yapmayan, tembel kişilerdir. Sizce bu hikâyede devrin bürokratları kızgın bir adam üslubuyla mı, babacan bir adam üslubuyla mı eleştirilmektedir? Gerekçeleriyle açıklayınız.
- Cevap: Refik Halit Karay, üslubu sert bir yazarımızdır. Devrin yöneticilerine “Kirpi” takma adıyla eleştiriler getirir. Bu sebeple suçlu insanlara babacan bir tavırla nasihat etmez, sivri diliyle eleştiri getirir.
5. Hikâyedeki kahraman, ihtiyacından dolayı çalmak zorunda kalan biri değil de hırsızlığı meslek edinmiş biri olsaydı yazar ona karşı nasıl bir üslup kullanırdı?
- Cevap: Hikâyede Hayrullah Efendi, hırsızın bu işi niçin yaptığını öğrendikten sonra ona hak verir, acır, yardım eder, kendisini hırsızın bu duruma düşmesinde sorumlu olarak görür. Eğer ihtiyaçtan değil de bilerek isteyerek hırsızlık yapsaydı yazarın hırsıza bakışı çok farklı olurdu. Onu suçlayan ifadeler kullanırdı.
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 66 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.