9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 475 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 475
Aşağıdaki metni okuyarak soruları cevaplayınız (Alıntılanan metnin aslına sadık kalınmıştır.).
300 kron almak için bankaya gittim, paramı almak için yalvarmam gerekti. Herkes bankalara saldırdı, bankalar birkaç gün içinde milyonlarca kron ödemek zorunda kaldı, banknot matbaası gece gündüz para basıyor. Babam da çok az bir para alabildiği için sıkıntı çekiyor. Nasıl bitecek bu iş? Avusturya parası öyle değer yitirdi ki daha Ostendedeyken (Ostent) bile 100 kron bozmuyorlardı. Bütün arkadaşlarımız üniforma giydi, FritzMeiler (Fritzmaylır), Hombostel (Hombostıl) filan acaba onları yine görebilecek miyiz? Ya onlar bizleri? Ben ve hatta ağabeyim Alfred de (Alfred) onlara katılmak zorunda kalacağız nasılsa, verilen sözlere inanmıyorum. Son adam ölmeden bitmez bu savaş. İşin en korkunç yanı bütün kentin dışarıdan haber alamamasıdır. Belgrad çoktan düşmüş olmalı ama hiçbir gazete bu konuda yazı yazamıyor. Buna karşılık söylentiler dolaşıyor ortalıkta: Güya Poincare (Poy- ncari) ölmüş [Jaures’in (Joges) arkasından], askerler mahvolmuş ama ne korkunç ki hiçbirimiz hoş ve sevindirici bir haber alamıyoruz. Gerçek olan bir şey var, o da Almanların savaş ilan etmiş olması. İngiltere ne yapıyor acaba, diye soruyoruz kendimize. Duyduğumuza göre Mantenegra (Manteneg- ra) İtalya’ya satılmış, biz de Cetinje (Zetinye) yolunda olmalıymışız, haberlerin böylesine gözlenmesi korkunç bir şey, insanı deli ediyor. Alfred’le birlikte Dr. Z’ye gidiyorum, o beni biraz yatıştırıyor ama yine de yürürken de otururken de heyecandan yerimde duramıyorum. Yakından izleyince dünya tarihi dehşet verici. Sokaklarda erkeğe rastlanmıyor, görülenler yalnızca kadınlar ve yaşlılar. Her şeyin sessizliğe bürünmesi çok korkunç, bahçemde bağıran çocuklar yok artık, müzik sesi de gelmiyor hiçbir yerden, coşku da yok olmuş. Sokağa istemeyerek çıkıyorum, bunca boşluğu görmek istemiyorum. Kendim de çekip gitsem daha iyi olurdu.
(Alınmıştır.)
Zweig, S. (1997). Günlükler. İstanbul: Can.
1. Günlük örneğinde, gerçeklik duygusunun okuyucuya verilmesinde anlatıcının gerçek kişi yani yazar olmasının metne ne gibi katkıları olabilir?
- Cevap: Öğretici metinlerden olan günlükte anlatıcı gerçek kişidir. Yani yazardır. Yazar, başından geçenleri ve gerçek hayatta yaşananları aktarır. Bu tür metinler açık ve nettir. Abartıdan uzaktır. Bu nedenle yazarın anlatıcı olması okuyucunun gözünde metnin inandırıcılığını ve aynı zamanda okuyucunun duyarlılığını arttırır. Savaşı görmemiş okuyucunun savaşın getirdiği acıları ve yıkımı yaşamadan bilmelerini, anlamalarını sağlar.
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 475 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.