Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 357

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 357 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 357

Aşağıda verilen metni okuyunuz. Soruları metni göz önünde bulundurarak cevaplayınız. (Alıntı metnin aslına sadık kalınmıştır.)

YAZMAYA ORHAN KEMAL OLACAKTI…
(…)
Orhan Kemal’i belki de çok sonra tanıdım, eserinin özüyle. O günlerde yine ekmek kavgası veriyordu. Edebiyat çevrelerinde ‘çalakalem’ yazdığına dair fısıltılar alıp yürümüştü. Orhan Kemal’in eskidiğini, edebiyatının klişeleştiğini (…) ileri sürenler bile vardı.
Acaba öyle miydi? O dönemin acı ve anlamlı değerlendirişini Memet Fuat yazmış; 1964’te:
“Orhan Kemal’den ise iyi öyküleri ayırmak gittikçe güçleşiyor. Kendine özgü havası, taklit edilmez bir yanı olan bu öncülük etmiş sanatçı, kalleş bir yazı ortamının bütün vuruşlarını yiyen, direne direne ezilen bir yazar durumunda. Yeterince okuyamayan, durmadan yazıp yazdıklarını elden çıkarması gereken bir yazar.”
Ben de 1980’lerde şöyle yazmışım: “Bu yoğun ve çetin çalışma bir yandan kalemini biledi bir yandan da yazdıklarına ayırmak istediği zamanı kısıtladı.” Ancak anlıyor, hissediyordum Orhan Kemal’i. 1970’te tedavi için gitmiş olduğu Sofya’da öldü. Cenaze töreni görkemli geçti. Şişli Camii’nden Zincir- likuyu Mezarlığı’na yürüyerek gittiğimizi hatırlıyorum. Hazirandı.
Şüphesiz ki soylu, ruh yüceliği olan bir insandı. Çok alçakgönüllüydü. 1969da Cumartesi Yalnızlığım Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazanamayınca, armağanı Faik Baysal’la paylaşan Orhan Kemale atıp tutanlar arasındaydım: Bugün derin utanç, büyük pişmanlık yüreğimde. Ama yine Cağaloğ- lu’ndaki son karşılaşmamızda Orhan Kemal sevgiyle, iyilikle geçiştirmişti. Bu uzun bir akşamdır, Gar Lokantası’nda noktalanan. Bülent Oran’la o akşam tanıştım; sonra çok andık.
Edebiyata 1939da şiir ve hikâyeyle başlayan Orhan Kemal, ününü romanlarıyla kazanmıştır. Bununla birlikte hikâyeciliğini hep sürdürmüş. Bu alanda unutulmaz eserler kaleme getirmiştir. Memet Fuat, Türk hikâyesinin iki ustası sayardı Sait Faik’le Sabahattin Âli’yi, ikisinin sentezi Orhan Kemaldi. Dolayısıyla yeni bir ‘okuldu Orhan Kemal.
‘Olaydan büsbütün vazgeçmemiş, sanatkârane çizginin ille korunduğu, yalın bir anlatımın, karşılıklı konuşmanın ağırlık kazandığı öyküler, çoğu kez İstanbul’un hayatından, kimileyin de Adana, Çukurova’dan trajik sahnelerle örülüdür. Onun öyle öyküleri var ki, ‘bugün’ü de en çok onlar dile getiriyor. Çikolata’yı, Önce Ekmek’i, Çamaşırcının Kızı’nı, Elli Kuruş’u bugün kimse ‘yazamıyor’. îs- tanbul’un, büyük kentin varoşlarına, yiten göçen eski semtlere, umarsız ama özlemli yaşamalara, sınıf atlama girişimlerinin çaresiz sonuçlarına geniş bir yelpaze açan Orhan Kemal, çarpık kentleşmenin ilk işaretçisi (Belki de hâlâ tek işaretçisi).
(…)
Orhan Kemalden ilk okuduğum romandı Baba Evi. Ablamın kitaplığından.
Onun Murtaza, Bereketli Topraklar Üzerinde, Hanımın Çiftliği gibi çok okunmuş, çok sevilmiş romanlarını elbette göz ardı etmeyeceğim. Ama ben, sonsuz hayranlık duyduğum Orhan Kemal’i, işte demin belirttiğim, başkalarının çalakalem yazılmış dedikleri -incelik dolu- eserlerde yakaladım.
(…)
Selim İleri
Orhan Kemal, Editörler Ahmet Ümit, Işık Öğütçü, T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara, 2012.

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 357 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

** Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!