Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 320

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 320 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 320

1. Metinde sizi açıklık ve akıcılık yönünden zorlayan ifadeler oldu mu? Niçin?

  • Cevap: Hayır, zorlanmadım. Çünkü metin, oldukça akıcı. Kelimelerin birbiriyle uyumu hemen dikkati çekmekte. Anlamı bilinmeyen veya söylenişi zor kelime hemen hemen yok gibi. Yazarın kısa cümle kuruluşlarına yer vermesi de akıcılığı etkilemiştir. Metin adeta şiirsel bir anlatımla bir çırpıda, rahatlıkla okunabilmekte. Metinde şair ve ressam arasında yapılan benzetme de anlatılmak isteneni somut bir hâle getirmiş ve metnin anlaşılırlığını, açıklığını olumlu yönde etkilemiştir. Evet, zorlandım. Çünkü metinde anlamını bilmediğim kelimelerin (rakik, santimantal, resm-i natık, şi’r-i samit…) kullanılması, metnin açıklığını ve akıcılığını olumsuz etkilemiştir.

2. Hüseyin Tuncer, metnin bazı yerlerinde kişisel görüş ve düşüncelerine yer verirken bazı yerlerde herkesçe doğrulanabilecek ifadeler kullanmıştır. Sizce yazarın böyle bir üslup sergilemesi metne nasıl bir katkı sağlamıştır?

  • Cevap: Anlatıma zenginlik kazandırdığını düşünüyorum. Çünkü öznel anlatımı tercih ederek metni kuruluktan kurtarmıştır; nesnel bir anlatımı tercih etmesi ise inandırıcılığı, gerçekliği sağlamıştır. İkisini birlikte kullanarak metinde etkileyiciliği yakalamıştır.

3. Ahmet Hikmet’in, şiiri “konuşan bir resim”, resmi de “susan bir şiir” olarak görmesinin nedeni ne olabilir?

  • Cevap: Şiirde de resimde de bir duygu üzerine oluşturulur eserler. Her ikisinde de esas olan hissiyattır. Çünkü insanları duygularından bağımsız düşünmek mümkün değildir. İnsan, bir resme bakarken de acıyı, hüznü, neşeyi, yalnızlığı, umudu, mutluluğu vs. görebilir; bir şiiri okurken de. Şiir kelimelerle oluşturulan, sese dayanan, ahengin esas olduğu bir türdür. Resim ise sessiz bir sanattır. Ressam, duygularını sesle değil renkle, çizgilerle, boyalarla ifade eder. Bu nedenle şiir için “konuşan resim”, resim için de “susan şiir” benzetmesi yapılmıştır.

4. Ahmet Hikmet’in “Güzel yazmak için, güzel şeyler hissetmek, bunun için de güzel şeyler görmüş olmak gerekir.” sözünden hareketle ve günlük hayattan örnekler vererek düşüncelerinizi açıklayınız.

  • Cevap: Evet düşünüyorum. Gerçekten de insan ne yaşamışsa, ne hissediyorsa onu yansıtır çevresindekilere de. Acıyı, ayrılığı, hüznü, sıkıntıyı yaşamış birisinin anlatacakları ile bunları yaşamamış insanların anlatacakları elbette bir değildir. Esasında hayatı, doğayı, insanları seven; hayata güzel bakan, umutla bakan insanların kötü şeyler düşünmeyeceği kanısındayım. Bu ruh hâlindeki insanların yazacağı da söyleyeceği de güzel olur diye düşünüyorum.

    Hayır, düşünmüyorum. Güzel yazmak için güzel şeyler düşünmek, güzel şeyler görmüş olmak gerekmez. Güzel yazmak, metnin içeriğiyle değil yazarın üslubuyla ilgilidir. Yazar, içerikte olumsuzluklardan, acılardan, korkulardan, çirkinliklerden vb. bahsedebilir ama güzel bir üslupla anlatabilir.

9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 320 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

** Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!