9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 291 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 291
Aşağıda verilen metni okuyunuz. Soruları, metni göz önünde bulundurarak cevaplayınız. (Alıntı metnin aslına sadık kalınmıştır.)
PARİS’TEKİ YAŞAM
Şinasi Parise gittiğinde yirmi üç yaşındaydı. Oradaki yaşamı ayrıntılarıyla bilinmiyor. Ama yazdığı iki mektupla sonraki yazılarından anlaşıldığına göre: Önce bir süre yalnız Fransızca çalışmış. Bu alanda yeterli duruma gelince, hangi bilim dalını seçmesi gerektiğini Saray’a sormuş. Devletin gelir giderinin yönetimi üzerine öğrenim görmesini istemişler. Böylece maliyeyi seçmiş. Bir süre Fransa Maliye Ba- kanlığı’na devam ederek oradaki çalışmaları izlemiş. Bu arada matematik, tarih, doğabilim, toplumsal bilimlerle de ilgilenmiş. Bir yandan da edebiyata, dil konularına düşkünlüğünü sürdürmüş.
Çeşitli kaynaklarda verilen adlara bakılırsa Şinasi’nin Paris’te oldukça seçkin kültür çevrelerine girip çıktığı anlaşılıyor. Tanıdığı kimseler arasında şunlar var: doğubilimci de Sacy ailesi, Pavet de Cour- teille, dilbilimci Littre, ünlü yazar Ernest Renan, şair Alphonse de Lamartine. Ayrıca, 1851de Societe Asiatiquee üye alınmış.
Paris’te ne kadar kaldığını kesinlikle bilmediğimiz Şinasi’nin ilk baskısını 1863 yılında yaptığı Durûb-ı Emsal-i Osmâniyye (Osmanlı Atasözleri) adlı kitabını da 1851de orada hazırladığı kendi önsözünden anlaşılıyor. Yapılan ilk baskısında 1500 atasözü ile 300 kadar deyim var.
Şöyle atasözleri:
Ardında yüz köpek havlamayan kurt kurt sayılmaz / Alçak yerde tepecik kendini dağ sanır / Danışan dağı aşmış / Ekinci yağmur ister yolcu kurak / Eğilen baş kesilmez / (…) / Gazap gelince akıl gider / Isıran it dişini göstermez / Kurda koyun inanılmaz / Nasıl yaşarsak öyle oluruz / Tek kürekle mehtaba çıkılmaz / Yokluk taştan katıdır / Zulm ile Bağdat viran olur.
Uzmanlar bu çalışmasına, ayrıca annesine yazdığı bir mektuptaki aydınlık, açık, temiz dile bakarak dört beş yıllık Paris yaşamının, Şinasi’nin edebiyat anlayışını büyük oranda değiştirdiğini söylerler. Paris’ten annesine yazdığı mektupta şöyle sözler vardır:
“Benim canımdan aziz olan valideciğim,
Geçenki aldığım mektubunuzda bir yıldan beri hasta olduğunuzu bildirmiş idiniz. Lâkin bundan anladığıma göre, canınızla uğraşır mertebeye gelmişsiniz. Öyle ise efendim, niçin bu zamana kadar bildirmediniz? Eğer bildirmiş olsaydınız çarçabuk tahsilin arkasını alıp şimdiye dek Âsitane’ye (İstanbul’a) gelirdim, çünkü bundan mukaddem (önce) daha kolaylıklar var idi. Her neyse şu günlerde işimi bitirmek üzereyimdir.
(…)
Aman canımdan aziz olan valideciğim, gençlik ve cahillik münasebetiyle size her ne kabahat ettim ise cümlesini (hepsini) affeyle ve hakkını helâl eyle.”
11 Şubat 1851 tarihini taşıyan bu mektup Şinasi’nin yazı dilinde nasıl bir gelişmeyi özlediğini açıkça gösteriyor. Çağın genel edebiyat anlayışının baskısıyla yazılarında böyle aşırı bir atılım yapamasa da 1859da yazacağı Şair Evlenmesi oyununda aşağı yukarı bu dili kullanmaktan çekinmeyecektir. Şinasi’nin annesi 1852de öldü. Paris’ten İstanbul’a dönüşünün ise 1853 ya da 1854’te olduğu sanılıyor.
Memet Fuat, Şinasi-Yaşamı Sanatçı Kişiliği Yapıtları, de Yayınevi, İstanbul, 1977.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 291 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.