9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 281 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 281
Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız. (Alıntı metnin aslına sadık kalınmıştır.)
ÂŞIK VEYSEL’İN YAŞAM ÖYKÜSÜ
(…)
Âşık Veysel, Cumhuriyetin onuncu yıldönümüne rastlayan 1933 yılına kadar, başka ozanların şiirlerini çalıp söylemiş. Kendi deyişlerini söylemekten utanır, çekinirmiş. O yıllarda şairlerimizden rahmetli Ahmet Kutsi Tecer tanımış Veysel’i. Onun ışık tutuculuğuyla Veysel’in şiirleri aydınlığa kavuşmuş. Veysel; şairliğinin gelişmesinde Tecer’in büyük yardımlarını gördüğünü söylerdi her zaman.
(…)
Halk ozanlarından en çok Karacaoğlan’ı, Yunus’u, Emrah’ı, Dertli’yi severdi. Çağımızın ozanlarından Ahmet Kutsi Tecer’in ayrı bir yeri vardı Veysel’de. Onun aracılığıyla Köy Enstitülerinde bir süre saz öğretmenliği de yapmıştı Veysel. Sırasıyla Arifiye, Hasanoğlan, Çifteler, Kastamonu, Yıldızeli, Akpınar Köy Enstitüleri’nde bulunmuştu.
1952 yılında İstanbul’da büyük bir jübilesi yapılan Âşık Veysel’e 1965 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi, “Anadilimize ve Milli Birliğimize yaptığı hizmetlerden dolayı” özel bir kanunla vatani hizmet tertibinden aylık bağlamıştı.
Veysel’in bir başka özelliği daha vardı; köyünde ve çevresinde ondan önce bir tek meyve ağacı olmadığı halde, Sivrialanda ilk meyve bahçesini o yetiştirmişti. Hem öyle bir bahçe ki, içinde elmadan kayısıya, kirazdan cevize kadar türlü türlü meyve ve çiçek vardı. Veysel, kardeşlerinin yardımıyla bu bahçeyi yapmaya başladığı zaman köylüleri “Atalarımız bunca yıl böyle bir iş yapmamışlar, şu kör adam onlardan iyi mi bilecek ki böyle bir işe kalkıştı? Demişler. Birkaç yıl sonra ağaçlar yetişmiş, meyve vermiş. Köylüler önceki dediklerini hatırlayıp utanmışlar, bu defa “o kör değilmiş, meğer kör olan bizmişiz” diyerek Âşık Veysel’i kutlamışlar. İşte böylesine uzağı gören bir insandı o.
Yetmiş yıl karanlık bir dünyada yaşadı (ölümü 21 Mart 1973). Fakat karanlık gözlerindeydi yalnız, içi apaydınlıktı, şiirleri de öyle.
(…)
Ümit Yaşar Oğuzcan
Âşık Veysel Şatıroğlu, Dostlar Beni Hatırlasın, Hayatı ve Bütün Şiirleri, İnkılâp Yayınları, İstanbul, 2016.
1. “Söylemek” kelimesinin metinden alınan “Veysel; şairliğinin gelişmesinde Tecer’in büyük yardımlarını
gördüğünü söylerdi her zaman.” cümlesindeki kullanım anlamının yanında bağlama göre taşıdığı pek çok anlam vardır. Buna göre aşağıda verilen tablodaki boşlukları doldurunuz.
- Cevap:
a) Orhan Veli, şiirlerde kafiyenin gereksiz olduğunu söylüyor.
b) Önceden bildirmek, tahmin etmek.
c) Okulu bitirince yurt dışına gitmek istediğimi babama da söylemişler.
ç) Herhangi bir şeyi hatırlatmak.
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 281 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.