9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 202 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 202
“Ana diyen dillerin dert görmesin, ana diyen dillerin şeker yesin, bal yesin.”
Merdiven basamakları sarsılıyordu. Üçüncü basamakta kucaklaştılar. Yaşlı kadıncağız nasıl da bir kuvvetle sarılıyordu oğluna! Bu kolları çözmek için ecelin kuvveti bile az gelirdi.
Sonra kendini bıraktı ve sarsıla sarsıla ağlamaya başladı. Sık sık “Salih’im, Salih’im” diyordu. Fakat artık salıncaktaki bebeğe söyler gibiydi. Ve birden dondu kaldı. Ağlamıyordu da. Neden sonra ve büyük bir zorlayışla “Kolun… ” diyebildi.
Salih’e “İnme trenden… Al başını git, dedirten facia başlıyordu. Her şeyi önceden hesaplamış olması işine yaradı. Şaşılacak bir can sıkıntısı ile:
“Amaan sen de be ana. Geldiğime şükredecek yerde kalkmış kolun diyorsun. Harp bu be ana.”
Şimdi şakacılığı da şaşılacak kadar tabii idi: “Bir kolun lafı mı olur? Afyonlu bir çavuş başını bıraktı da döndü memleketine. Daha neler var. Harp bu.”
Kadıncağız uykuda gibi tekrarladı: “Harp bu. Öyle.” Sustular. Dışarda yağmur olanca hızı ile devam ediyor, kül rengi aydınlık gitgide esmerleşiyordu. İçerde ise gece başlamıştı bile.
(…)
Tarık Buğra, Küçük Ağa
1. Salih ile annesinin karşılaşmasında kısa da olsa anne ve oğulun diyaloğuna yer verilmemiş olsaydı metnin okur üzerindeki etkisi yine aynı olur muydu? Düşüncelerinizi gerekçeleri ile yazınız.
- Cevap: Annenin çocuğuna olan özlemi, ona sımsıkı sarılması okura elbette bir duygu yansıtacaktır. Bunun yanında diyaloglar, insanların davranışlarını, bu davranışların anlamlarını tamamlayan unsurlardandır. Metinde diyaloğa yer verilmiş olması, okurun duygu dünyasını etkileyecektir.
2. Metinde Salih’in içinden geçen düşüncelere de yer verilmiştir. Günlük hayatınızda sizin de içinizden geçenlerin başkaları tarafından bilinmesini ister miydiniz? Düşüncelerinizi gerekçeleri ile yazınız.
- Cevap: Romanlarda kişilerin okur tarafından daha iyi anlaşılabilmesi için onun dediklerinin yanında düşündükleri de dile getirilebilir. Oysa insan her ne kadar sosyal bir varlık olarak farklı insanlarla iletişim hâlinde olsa da başkaları ile paylaşmak istemediği kendine ait özel bir alanı vardır. Çünkü içimizden geçen her düşüncenin başkaları tarafından bilinecek olması, bizi hayat karşısında savunmasız ve güçsüz bırakabilir.
3. Metinde Salih’in evine dönüşü sürecinde Ligor’un davranışları, içinde bulunulan zaman, Ligor’un arabası gibi bazı unsurlara ait herhangi bir detaydan bahsedilmemesine rağmen Salih’in evinin kapısı, avlusuna ait bazı detaylardan bahsedilmiştir. Sizce yazarın her ayrıntıyı anlatması mümkün müdür? Düşüncelerinizi gerekçelendirerek yazınız.
- Cevap: Yazarın hiçbir ayrıntıyı atlamadan metni anlatması mümkün değildir. Yazar bazı mekânları, durumları, kişileri, duyguları detaylı bir şekilde anlatırken bazılarını da çok kısa bir şekilde ifade edebilir. Bazı yerleri atlayabilir, bazı yerleri de özetleyerek anlatır. Kısacası yazar, eserinde anlattığı olayları, mekânları, durumları ve insanları tüm ayrıntılarıyla değil seçme ve ayıklama yaparak anlatır. Öğrenciden yazarın bazı anlatım tekniklerinden faydalanarak eserinde her detayı anlatmayacağı düşüncesine ulaşması beklenir.
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 202 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.