9. Sınıf Tarih Ders Kitabı Sayfa 184 Cevapları Tuna Yayınları’na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Tarih Tuna Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 184
Türklerde devlet ve toplum düzeni töre denilen örfi hukuka dayanıyordu. İslamiyet’in esaslarıyla çelişmeyen ve Türk töresinden beslenen bu hukuk anlayışı Müslümanlığın kabulü sonrasında da geçerliliğini korudu. Türk İslam devletlerinde toplum ve devlet hayatının düzenlenmesinde dinî esaslara dayanan şer’i hukuka da yer verildi. Örfi hukuk devlet ile vatandaşların karşılıklı hak ve yükümlülüklerini düzenlerken şer’i hukuk evlenme, boşanma, miras gibi vatandaşların birbirleri ile olan ilişkilerini düzenledi. Karahanlı ve Gazneli Devletlerinde hükümdarlar şer’i hukuku İslami esaslara göre hüküm veren kadılara bıraktılar. Örfi hukuku ilgilendiren davalara ise Divan-ı Mezalim adıyla kurulan mahkemelerde bizzat kendileri baktılar.
Türklerin İslamiyet’i kabulü ordu teşkilatında da değişikliklere neden oldu. Onlu sistemle benzerlikler taşıyan Karahanlı ve Gazneli Devletlerinde ordu büyük ölçüde diğer İslam devletlerinin orduları gibi teşkilatlandı (Görsel 6.6). Buna göre askerî birlikler merkez, sağ kol, sol kol, öncü birlik ve artçı birlik adlarıyla gruplara ayrıldı. Karahanlılarda ordunun tamamı Türklerden meydana gelirken Gaznelilerde Türklerin yanı sıra yerli Müslüman halktan alınan askerlere de görev verildi. Gazne ordusundaki gulamların görevi sarayı ve sultanı korumaktı. Ordunun geri kalan kısmı doğrudan hükümdara bağlı ücretli hassa askerleri ve eyalet askerleri ile gönüllülerden meydana geliyordu.
İslamiyet’in kabulü Türk devlet yapısı kadar toplum hayatını da değiştirdi. Daha önceleri konar-göçer hayat süren Türkler, Müslüman olduktan sonra İslam medeniyetindeki güçlü şehir kültürünün etkisiyle göçebeliği bırakıp yerleşik hayata geçmeye başladılar. Köylere yerleşenler tarım ve hayvancılıkla, şehirdekiler ise ticaret ve el sanatlarıyla uğraştılar.
Şehir hayatının gelişmesiyle birlikte Müslüman Türkler yeni toplumsal kurumlar tesis ettiler. Bu kurumların başında fütüvvet teşkilatı geliyordu. Abbasi Halifesi Nasır tarafından kurulan bu teşkilatın temel amacı zanaatkârlar arasında dayanışmayı sağlamaktı. Ahiler ayrıca yiğitlik, cömertlik, dürüstlük, alçak gönüllülük ve nefsine hâkim olma gibi erdemlere önem vererek topluma örnek olurlardı. Türklerin İslamiyet’e girdikten sonra tanıştıkları yeniliklerden bir diğeri vakıflar oldu. Türk İslam memleketlerindeki camiler, medreseler, imarethaneler, darüşşifalar, çeşmeler, köprüler ve kervansarayların birçoğu vakıflar tarafından inşa edildi.
Müslüman Türkler yerleşik hayata geçtikçe özellikle şehirlerde, İranlılar ve Araplarla birlikte yaşadılar. Bunun sonucunda da Fars ve Arap kültürleri ile yakın etkileşim içine girdiler. Karahanlılar bu süreçte resmî dil, konuşma dili ve edebiyat dili olarak Türkçenin Hakaniye lehçesini kullanmaya devam ettiler. Yazı alanında ise başlangıçta Uygur alfabesiyle yazarken zamanla Arap alfabesine geçtiler.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
9. Sınıf Tarih Tuna Matbaacılık Ders Kitabı Sayfa 184 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.