9. Sınıf Tarih Ders Kitabı Sayfa 168 Cevapları Tuna Yayınları’na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Tarih Tuna Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 168
Farabi (870-950)
Farabi, felsefe dünyasında birinci öğretmen olarak görülen Aristo’nun fikirlerini en iyi yorumlayan filozof olarak kabul edildi. Bu nedenle ikinci öğretmen anlamında “muallim-i sani” unvanıyla anıldı. “İhsaü’l-Ulûm” (İlimlerin Sınıflandırılması) adlı eserinde ilimleri tasnif etti. Devlet yönetimiyle ilgili öğütler verdiği “Medinetü’l-Fazıla”da (Erdemli Şehir) ise hükümdarı, insan vücudunun en önemli organı olan kalbe benzetti. “Kitabu’l-Musıki’l-Kebir” adlı eserinde müzik ile matematik arasında ilişki kurarak müziği bir bilim hâline getirdi. Kanun adlı müzik aletini icat etti. Eserlerinde yararlandığı kaynakları göstererek akademik dürüstlük ilkesine bağlı kalmış bir bilgin olarak tanındı.
İbn-i Sina (980-1037)
Tıp alanındaki çalışmalarıyla tanınan İbn-i Sina “Kitabü’l-Şifa” ve “El Kanun Fi’t-Tıp” adlı eserleri kaleme aldı. Bunlardan “El Kanun Fi’t-Tıp” (Tıp Kanunu) çeşitli Batı dillerine çevrildi. Paris Tıp Fakültesi kütüphanesindeki dokuz ana kitabın en başında yer alan bu eser, altı yüzyıl boyunca tıp öğretimi yapan Avrupa üniversitelerinde temel başvuru kitabı olarak kullanıldı. Batı dünyasında “Avicenna” adıyla bilinen İbn-i Sina “El Kanun Fi’t-Tıp”ta zatülcenp (göğüs zarı iltihabı), zatürre, menenjit, yüz felci, sarılık ve kemik iltihabı hastalıklarını tanıtarak bunların tedavi yöntemlerini anlattı. Kanın gıda taşıyan bir sıvı olduğunu belirtti. Ayrıca 760 çeşit ilaç hakkında bilgi verdi.
İbn-i Rüşd (1126-1198)
İbn-i Rüşd, felsefe ile dinin birbirinin bütünleyicisi olduğunu savundu. savundu. Bu konudaki görüşlerini Gazali’nin “Tehafütü’l-Felasife” adlı eserini çürütmek için yazdığı “Tehafütü’t-Tehafüt”te açıkladı. Felsefenin yanı sıra optik ve tıp alanında da çalışarak ünlü bir tıp ansiklopedisi olan “El Külliyat”ı yazdı. Kadınların devlet ve toplum hayatının dışında bırakılmasının yoksulluk ve kötülüklerin sebeplerinden biri olduğunu ileri sürdü. Batı dünyasında “Averroes” adıyla tanındı ve düşünceleri XIII. yüzyılda akılcı bir felsefe akımına dönüştü. Avrupa ilk Rönesans’ını Latin İbn-i öüşdcülüğü adıyla bilinen ve kilisenin skolastik felsefesine karşı çıkan bu akımla birlikte yaşadı.
İmam Gazali (1058-1111)
Gazali, aklın dine aykırı olmadığını söylemekle birlikte gerçeğe ancak iman yoluyla ulaşılabileceğini savundu. Nakli esas alan bir âlim olarak Aristo, Farabi ve İbn-i Sina gibi aklı öne çıkaran filozofları eleştirdi. “Tehafütü’l-Felasife” (Filozofların Tutarsızlıkları) adlı eserinde söz konusu filozofların tutarsızlık olarak nitelendirdiği görüşlerini ifade etti. Bağdat’taki Nizamiye Medresesinde müderrislik yaptı. İnsanlara ahlaki öğütler vererek iyiliği ve kötülüğü davranışlara değil, niyetlere göre değerlendirdi. “İhyâü’l-Ulûmi’d-Din” (Din İlimlerinin Yeniden Yapılanması) adlı eserinde de Kur’an’a ve sünnete uygun bir hayat için önerilerde bulundu.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
9. Sınıf Tarih Tuna Matbaacılık Ders Kitabı Sayfa 168 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.