Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
Uncategorized

9. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Meb Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 88

9. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Ders Kitabı Sayfa 88 Cevapları Meb Yayınları’na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Meb Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 88

12. Dârülerkam adı verilen evin Müslümanlar için önemi nedir?

  • Cevap:

Darü’l Erkam Hz. Peygamber ile ilk Müslümanların toplanarak bir araya geldikleri evdir. Mekke müşrikleri, Darü’l-Nedve denilen yerde toplanarak Müslümanlara karşı kararlar alıyorlardı. Bundan dolayı Hz. Peygamber ve Müslümanlar rahat bir şekilde bir araya gelemiyorlardı. Hz. Peygamber bu zorluğu aşmak için  Risaletin 5. yılında (Miladi 615) aldığı bir kararla ilk Müslümanlardan Erkam bin Ebil-Erkam’ın evini Müslümanlar için gizli buluşma yeri olarak tespit eder. Çünkü bu ev giriş-çıkışlar için elverişli, etraftan gelen ve gidenlerin kolayca kontrol edilebileceği emin bir yerdi. Bundan dolayı Müslümanlar daha rahat bir şekilde bir araya geliyorlar, ibadet ediyor, İslamın ve imanın talimini daha iyi yapıyorlardı. Ayrıca müşriklerin baskı, zülum ve desiselerine karşı tedbirler alıyorlardı. İşte Müslümanların ilk medresesi, ilk parlementosu ve her türlü kararın alındığı ilk karargahları olan bu ev, İslam tarihine Darü’l- Erkam olarak geçmiştir.

Hz. Peygamber’in Dârülerkam’da otur­maya başlaması ilk Müslümanların İslâ­miyet’i kabul tarihlerine bir esas teşkil etmiş, sahâbîlerin müslüman oluşları, Resûlullah’in Dârülerkam’a girmesinden önce veya sonra şeklinde ta önlendiril­iniştir.

13. İlk Müslümanların ortak özellikleri nelerdir?

  • Cevap: İnançlı, cesur, Peygamberimize sadık, sözünün eri ve İslamiyet için canlarını göz kırpmadan verecek özellikte insanlardır.

14. Müslümanlar hicret ettikleri Habeşistan’da nasıl karşılanmıştır?

  • Cevap:

Habeşistan’a hicret eden ilk Müslüman kafilesi, ülkenin hükümdarı tarafından iyi karşılanmış, dinî ibâdetlerini serbestçe ve gönül huzuru içinde îfa edebilme imkânına kavuşmuşlardı.

Bu durumu haber alan Resûli Ekrem Efendimiz, Mekke’de kalan Müslümanlara da Habeşistan’a hicret etmelerini tavsiye buyurdu.

Resûli Ekrem’in amcası Ebû Tâlib’in oğlu Hz. Cafer’in başkanlığında Habeş ülkesine doğru yola çıkan ikinci kafile, önceki kafileden daha kalabalıktı. Onu kadın 92 kişilik bu topluluk da sağ salim, sırf dinlerini emniyet altına almak, ibâdetlerini huzuru kalb ile îfa edebilmek gayesiyle Mekke’den ayrılıp Habeş ülkesine vardılar.

Müslümanlar göç ederken, Peygamber Efendimiz her şeye rağmen Mekke’den ayrılmadı. Müşriklerin eziyet ve işkencelerine göğüs germeye devam etti. Cenâbı Hakk’ın hıfz ve inayeti altında kutsî ve ulvî hizmetini sürdürdü.

15. Hz. Hamza ve Hz. Ömer’in İslam’ı kabul etmesi Müslümanları nasıl etkilemiştir?

  • Cevap:

Hz. Hamza (r.a.) hem güçlü ve hemde heybetli birisi olduğu için onun Müslüman olması İslam dünyasına büyük bir güç katmıştır. Hatta öyle bir güç katmıştır ki, müşrikler onu gördüklerinde susar tek kelime etmezdi.

Hz. Ömer (r.a.) aynı şekilde gücü, parası yerinde bir adamdı. Onun heybetli olması aynı Hz. Hamza gibi İslam dünyasına güç kattı.

16. Müşriklerin yalnızca Müslümanlara değil Müslüman olmayan Hâşimoğullarına da boykot uygulamasının sebebi nedir?

  • Cevap:

Müşrikler tüm çabalarına rağmen Ebu Talib’i yeğenini himaye etmekten vazgeçiremeyince Hz. Muhammed’i(s.a.v.) öldürmek için fırsat kollamaya başladılar. Durumu fark eden Ebu Talib, buna izin vermeyeceğini söyleyip tedbir alınca Hâşimoğullarını dize getirmek için harekete geçtiler. Onları sosyal ve iktisadi baskı altına almak için boykot kararı aldılar. Yeminler ederek imzaladıkları karar metnini de Kâbe’ye astılar.

17. Taifliler kendilerini İslam’a davet eden ve destek isteyen Peygamber Efendimizi nasıl karşıladılar?

  • Cevap: “Tâiflileri İslâm’a davet eden Peygamber Efendimiz edep dışı tavırlarla karşılanır kovulur; vücudu ve  ayakları kana bulanır. Bir bahçeye sığınır ve şöyle der; ‘Ya Rabbi, eğer bana karşı gazablı değilsen, çektiğim belâ ve sıkıntılara hiç aldırmam, fakat senin esirgeyiciliğin bunları da göstermeyecek kadar geniştir…’”

18. Yesribliler İkinci Akabe Biati’nde Peygamberimize(sav) hangi konularda söz vermişlerdir?

  • Cevap:

Bu senenin hac mevsiminde, Kur’an muallimi Mus’ab bin Umeyr Hazretleri, hem Medine’deki İslâmî gelişmeyi bizzat Peygamber Efendimize bildirmek, hem de haccetmek üzere, Evs ve Hazreç kabilelerine mensup ikisi kadın yetmi beş Müslümanla Mekke’ye geldi. Bunları temsilen bir grup Mescid-i Haram’da amcası Hz. Abbas’la oturan Resûl-i Ekrem Efendimizin yanına vardılar ve şu teklifte bulundular:

“Ya Resûlallah! Biz oldukça kalabalığız. Seni yanımıza almak, size yardımcı olmak, uğrunuzda canımızı fedâ etmek, şahsınızı koruduğumuz şeylerden zâtınızı da esirgeyip korumak üzere söz birliği etmiş bulunuyoruz. Bu hususta sizinle daha geniş konuşmak için nerede buluşalım?”

Nübüvvetin on üçüncü senesi (622) hac mevsiminde Hz. Peygamber’i Medine’ye davet etmeye karar veren, ikisi kadın yetmiş beş Medineli, asıl niyetlerini gizli tutarak hac için Mekke’ye giden müşrik Medineliler’le birlikte yola çıktılar. Mekke’ye varınca Hz. Peygamber’le gizlice haberleşerek hac vazifesinin ifasından sonra bir gece Akabe’de buluşmayı kararlaştırdılar. O gece Akabe’ye herkesten önce gelen Hz. Peygamber’in yanında sadece amcası Abbas b. Abdülmuttalib vardı. Abbas bir konuşma yaparak Hz. Muhammed’in kendi kabilesi arasında şerefli bir yeri bulunduğunu, ona inananların bağlılıklarından dolayı, inanmayanların da aynı soydan oldukları için onu korumayı bir vazife bildiklerini, buna rağmen Hz. Muhammed’in Medineliler’in davetini kabul ederek oraya hicret etme arzusunda olduğunu söyledi. Hz. Muhammed’i memleketlerine götürdükleri zaman başlarına çeşitli sıkıntılar gelebileceğine, bütün Arap kabilelerinin kendilerine düşman olacağına dikkatlerini çekti. Böyle bir durumda onu düşmanlarına teslim edeceklerse bu işten şimdi vazgeçmelerinin daha iyi olacağını ifade etti. Medineliler söylenenleri kabul ettiler ve Hz. Peygamber’e istediği şartlarda biata hazır olduklarını belirttiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber bir konuşma yaptı, Kur’an okudu, onları İslâm’a daha kuvvetle bağlanmaya teşvik etti. Hicret ettiği takdirde kendisini canlarını, mallarını, çocuklarını ve kadınlarını korudukları gibi koruyacaklarına, rahat günlerde de sıkıntılı anlarda da ona itaat edeceklerine, bollukta da darlıkta da gerekli malî yardımları yapacaklarına, iyiliği emredip kötülüğe engel olacaklarına, hiç kimseden çekinmeden hak üzere bulunacaklarına ant içip biat etmeye davet etti. Orada bulunan Medineliler’in hepsi bu şartlarla ona biat ettiler. Bundan sonra Hz. Peygamber’in emri üzerine, Peygamber’le aralarındaki irtibatı sağlayacak on iki temsilci (nakib*) seçtiler. Bu anlaşmaya da İkinci Akabe Biatı denildi. İkinci Akabe Biatı, savaşla ilgili hususları ihtiva ettiği için Bey‘atü’l-harb adıyla da anılmıştır. Bu anlaşmadan sonra Hz. Peygamber ashabına Medine’ye hicret etmeleri için izin verdi. Aynı yıl içinde kendisi de Hz. Ebû Bekir’le hicret etti. Böylece İslâm tarihinde yeni bir dönem, Medine dönemi başlamış oldu.

19. Allah Resulü(sav) hicret yolculuğu için ne gibi tedbirler almıştır?

  • Cevap:

Hicret, Mekke’nin Fethi ve İslâm Devletinin kuruluşu açısından çok önemlidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hicrette bile sebeplere dayanarak ve tedbirini alarak Mekke’den ayrılmıştı. Hicretin sebepleri arasında bilindiği üzere Müslümanlara yönelik olarak Resûl-ü Ekrem Efendimiz’in Taif dönüşünde müşriklerin zulmü artmış ve can ile mal güvenlikleri tehlikeye girmişti. Hatta Yâsir ve Sümeyye işkenceyle öldürülmüş ve Bilâl-i Habeşi büyük zulüm görmüştü. Bunun üzerine ilk Hicret, Peygamber Efendimiz’in izniyle Habeşistan’a yapılmıştı. Aralarında Hz. Peygamber’in kızı Rukiye, Zûbeyr b. Avvâm ve Musâb b. Umeyr gibi meşhur kişilerin de bulunduğu ilk gruptan sonra ikinci grup ve diğer gruplarla bu sayı sekseni geçmişti.

Özelde Hz. Peygamber’in ve Mekkeli Müslümanların Medine’ye göçünü ifade eden Hicret, “kişinin herhangi bir şeyden bedenen, lisânen veya kalben ayrılıp uzaklaşması” demek. Hicrân mastarından ad alan Hicret, terk etmek, ayrılmak ve ilgisini kesmek anlamına da gelir. Biz, bir yerden bir başka yere hicret edene “Muhâcir” veya “Muhâcirîn”, bu muhâcirlere sahip çıkana da “Ensâr” unvanı veriyoruz. Peygamber Efendimiz’e göre hicret; “azaba götürecek kötü şeyleri terk etmek”tir. O’na göre; “Muhâcir, Allah’ın yasakladığı kötülük ve günahları terk eden kimsedir.”

Yâni Hicret, bir yerde “haramları terk edip kötülüklerden uzaklaşmak” ve “nefsi terbiye etmek maksadıyla yolculuğa çıkmak” veya “kalben veya zihnen halkı terk etmek”tir.

Resûlü Ekrem Efendimiz, kendisine suikast düzenlemek için gelen evden Hz. Ali (kerremallahû veche)’yi yatağında bırakarak kabı önünde nöbet tutan müşriklerin gözüne kum saçarak ve Yâsin-i Şerif’i okumak suretiyle ayrılarak Hz. Ebu Bekr’in evine gitmişti. Hicret hazırlıklarına bu evde başlanmış ve uzun yolculuğa dayanıklı develerden satın alınarak beraberce gizlice arka kapıdan çıkarak Sevr Mağarası’na sığınmışlardı. Hoca Ahmed Yesevî’nin çokça dillendirdiği o meşhur “yar-ı gar” yoldaşlığı da bu mağarada başlayacaktı. Müşrikler mağara önüna kadar geldiğinde Hz. Ebu Bekir korkacak, hüzünlenecek ve endişeye kapılacaktı. “Korkma! Yâ Ebu Bekr Allah bizimle” sözü, Ebu Bekir’i teskin edecek ve güvercin yuvası ile örümceğin ördüğü ağ iki yol arkadaşını Allah’ın izniyle koruyacaktı. Âlemlere rahmet olarak gönderilen İki Cihan Güneşi, Hz. Ebu Bekir ile birlikte üç gün kaldıkları o mağarada Mekke’den ayrıldığı için hüzünlendiklerinde, Cebrail gelecek ve Kasas Sûresinde geçen Mekke’ye tekrar döneceklerine dair müjdeyi Hz. Peygamber’e bildirecekti.

Allah tarafından kıyâmete kadar korunmasına rağmen insan peygamber olarak Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimiz, Hicret yolculuğuna çıkmadan önce ve sonrasında hep sebeplere dayanarak hareket edecek ve tedbirini alarak yola çıkacaktı. Hatta Ebu Bekir’e, satın alınan o devenin parasını ödeyecekti.

Buradan alınacak iki kıssa var. Her şeyde sebeplere dayanmak ve düşman karşısında, uzun bir yola/yolculuğa çıkılacağında her türlü tedbiri önceden almak.

9. Sınıf Meb Yayınları Peygamberimizin Hayatı Ders Kitabı Sayfa 88 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
10
angry
7
clap
3
unlike
1
love
1
sad
0
happy
0
confused