9. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Ders Kitabı Sayfa 52 Cevapları Meb Yayınları’na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Meb Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 52
10. Hilfü’l-Fudûl topluluğunun kuruluş amacı nedir?
- Cevap: Hz. Muhammed (s.a.v.), Peygamber olmadan önce zulme uğrayan kimsesiz, zavallı insanların haklarını korumak için “hilfu’l-fudul” (erdemliler birliği) kurulmuştu. Bu birliğin üyelerinden biri de Peygamberimizdi. Erdemliler Encümeni olarak da bilinen Erdemliler Birliği, (Hilfu’l-Fudul) Kureyş’ten bazı erdemli kimselerin bir araya gelerek kurdukları ve peygamberimizin de katıldığı birliğin adıydı. Mekke’de zayıf ve kimsesizlerin haklarını savunmak, adaleti tesis etmek ve zulme son vermek bu teşkilatın en önemli hedefiydi. Bu birlik, uzun süre etkin bir biçimde faaliyetlerini sürdürmüştür. Hilfu’l- Fudul üyeleri, çok kere mazlumun hakkını almak üzere devreye girip adaleti sağlamış ve Mekkelilerin takdirini kazanmıştır. Bu teşkilat, haksızlık yapanlara karşı caydırıcı olmuştur.
11. Hz. Peygamber’in ticaret ahlakı ile ilgili bir örnek veriniz.
- Cevap:
Allâh Resûlü, gençliğinde amcalarıyla birlikte ticâret kervanlarına katılmış, Sûriye ve Yemen’e seyahat etmişti. Daha sonraki yıllarda, Hazret-i Hatîce adına Yemen’in Cüreş pazarına iki kere ticâret seferi yapmış ve her sefer için kendisine ücret olarak genç ve erkek bir deve verilmişti.
Hz. Peygamber, Hazret-i Hatîce’nin ticâret kervanını Tihâme’deki Hubâşe pazarına da götürmüştü. Bu sefere Hatîce’nin (r.a.) hizmetçisi Meysere ile birlikte çıkmışlar, oradan Tihâme kumaşı getirerek Hakîm bin Hizâm’a satmışlar ve bol kazanç elde etmişlerdi.
Allâh Resûlü: “Ben Hatîce’den daha hayırlı bir ortak görmedim.” diyerek onu methetmiş, yaptığı işin karşılığını fazlasıyla verdiğini ifâde buyurmuştur. (Halebî, I, 221, Aynî, X, 104)
12. Hz. Peygamber hangi olay üzerine hakemlik yapmıştır?
- Cevap: Yeryüzündeki ilk mabet Kabe’dir. Kabe, Hz. İbrahim ve onun oğlu Hz. İsmail tarafından inşa edilmiştir. Kabe zaman zaman hasar görmüştür ve hasar gördükçe de tekrar onarılmıştır. Hz. Muhammed otuz beş yaşındayken sel felaketi yaşanmıştır ve bunun sonucunda da Kabe büyük zarar görmüştür ve tekrar eski temelleri üzerine yapılmıştır. Bu onarım esnasında sıra Hacer-i Esvet taşının yerine konulmasına gelmiştir ancak bu noktada bir anlaşmazlık çıkmıştır ve kabileler birbirine girecek hale gelmişlerdir. Bu durum üzerine Kureyş halkının ileri gelenlerinden birisi olan Ebu Ümeyye bin Mugire “Beni Şeybe kapısından Kabe’ye ilk giren kişiyi hakem olarak belirleyelim” demiştir ve bu düşünceyi herkes kabul etmiştir. Kapıdan içeri Hz. Muhammed’in girmesi ile herkes buna çok sevinmiştir ve onun hükmüne razı olduklarını dile getirmişlerdir. Hz. Muhammed’e olay anlatıldıktan sonra peygamber efendimiz bir örtü üzerine Hacer-i Esvet-i koymuştur. ORada bulunan tüm kabile reisleri beraberce örtüyü kaldırarak taşı kendi elleriyle yerleştirmişlerdir. Bunun sonucunda da sorun ortadan kalkmıştır ve kabileler arasında barış sağlanmıştır.
13. Kırk yaşına yaklaştığı sıralarda Hz. Peygamber’in insanlardan uzaklaşmayı arzu etmesinin sebepleri nelerdir?
- Cevap: Kavminin putlara taptığını gördükçe, onlardan uzaklaşmayı, halvet ve uzlete çekilmeyi daha çok arzu ederdi. O’nun bu uzletlerindeki ibâdeti, tefekkür etmek, atası İbrâhîm (a.s.) gibi göklerin ve yerin melekûtundan ibret almak ve Kâbe’yi seyretmek şeklindeydi.
14. Allah Resulü’nün(sav) Hira’da tefekkürle geçirdiği süre boyunca yaşadığı olağanüstü hâller nelerdir?
- Cevap:
Peygamberlik son derece ağır ve büyük bir vazifedir. Bu yüce vazifenin ağırlığına duyu ve duyguların tam olarak olgunlaşmasıyla tahammül edilebilir. İşte bundan dolayıdır ki yüce Rabbimiz, bu ağır vazifeyi taşıyabilmeleri için peygamberlerini hazırlık aşamasından geçirmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) de vahiy almadan önce böyle bir manevi hazırlık dönemi yaşamıştır.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), Mekke halkının ve kavminin Allah’a (c.c) şirk koşup putlara tapmalarından son derece rahatsız oluyordu. Onun temiz ve pak fıtratı ile yüksek ahlakı, Mekke halkının batıl inançlarını ve kötü ahlakını kabul etmiyordu. Vicdanı da hiçbir haksızlığı, adaletsizliği, zulmü ve çirkinliği kaldıramıyordu. Bundan dolayı onlardan uzaklaşıp ayrı kalmayı arzu ediyordu. Bunun için de sık sık Mekke’den ayrılıyordu.
Peygamber Efendimiz (s.a.v), Mekke’nin kuzeyinde bulunan Nur Dağı’ndaki Hirâ Mağarası’na gidiyordu. Ramazan ayını burada geçirmeyi âdet hâline getirmişti. İnsanların kötülüklerinden ve ahlaksız ortamdan uzaklaşarak Hirâ’da tefekkürle vakit geçirirdi. Yanındaki yiyeceği bittiğinde evine gelir, bir süre kalır ve sonra tekrar geri dönerdi. Resulü Ekrem’in (s.a.v) bu hâli, otuz beş yaşından kırk yaşına kadar devam etti. Bu dönem insanları büyük hakikate davet için bir hazırlıktı. Yüce Allah (c.c), Hz. Muhammed’i (s.a.v) peygamberliğin ağır yükünü taşıyabilmesi için hazırlıyordu.
15. “Mekke’de yaşanan büyük bir kıtlık zamanında sahip olduğu tüm imkânlarıyla halkın yardımına koşmuştu. Şehrin önde gelenlerini de darda olan insanlara yardım etmeye çağırmıştı.”
Yukarıdaki paragrafta bahsedilen kişi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Abdülmuttalib
B) Fihr b. Mâlik
C) Şeybe
D) Kusay b. Kilab
E) Hâşim b. Abdimenaf
- Cevap: E
9. Sınıf Meb Yayınları Peygamberimizin Hayatı Ders Kitabı Sayfa 52 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.