9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Meb Yayınları 9. Ünite Günlük/Blog Sayfa 247, 248, 249, 250, 251, 252, 253 Günlük Metni Etkinlik Soruları ve Cevapları
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Günlük Cevapları
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 247 Cevabı
Metni Anlama ve Çözümleme
1. Nurullah Ataç’ın günlüklerini dil ve anlatım özellikleri yönünden değerlendiriniz.
- Cevap: Bir kavram üzerine (İstanbul, anlamak gibi) durmuş ve bunları kendi dünyasına göre yorumlamış. Dili sade ve akıcı bir olmakla birlikte nadiren de olsa eski ya da farklı kelimeleri kullanmak istemiştir: konuşurun, balıda, salkı gibi.
2. Yazar ilk günlükte söz ettiği İlhan Geçer’e niçin cevap yazmak istemiş olabilir? Açıklayınız.
- Cevap: İlham Geçer ‘in eleştirilerine ki sanat ile ilgili eleştirilerine cevap olsa gerek .
3. 22 Haziran tarihli günlüğün konusunu belirleyiniz.
- Cevap: Yazmak ile ilgili duygularının nasıl olduğu…
4. Yazar “Yeni komşum daha yaşlı, uslu oturmasını biliyor” sözüyle ne anlatmak istiyor? Açıklayınız.
- Cevap: İstanbul’da insanların ne kadar zorluklara işe gittiğini ve trafik çilesini anlatıyor.
5. Metinden hareketle günlük türünün özelliklerini belirleyiniz.
- Cevap: Ağırbaşlı ve ne yapmasını gerektiğini bilen biri…
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 250 Cevabı
1. 1 Haziran tarihli günlükte geçen “Selçuk, coğrafya kitaplarının deyimiyle, ‘rejimi düzenli’ bir ırmaktır.” cümlesinde “rejimi düzenli bir ırmaktır.” sözüyle söz konusu kişi hakkında ne anlatılmak istenmiştir?
- Cevap: Dengeli olduğunu vurgulamak istemiştir.
2. “… büyük çoğunluğun çarçabuk benimseyeceği bir iş yaptığımı sanmıyorum…” sözünden hareketle yazarın sanat anlayışı hakkında neler söylenebilir? Belirtiniz.
- Cevap: Popüler bir sanat anlayışı olmadığından bahsediyor.
3. 26 Ağustos tarihli günlükte hâkim olan duygu nedir? Metin üzerinde örnekleyerek açıklayınız.
- Cevap: Hüzünlü bir hava söz konusudur.
4. 14 Haziran tarihli günlükteki öznel ifadeleri belirleyiniz.
- Cevap:
Öldü sanıyordum.
…çarpıntı, damar sertliği, gerginlik.
Çünkü baştan başlasa, bir kerecik ağlasa, bir daha sonu gelmez gözyaşlarının.
Dünyada rahatça bu kadar gözyaşı dökebileceği bir yer de yoktur üstelik.”
5. Selçuk’la attık kendimizi çayıra… Küçücük bir alanda ne çok, ne çeşitli otlar, dikenler, daha bilmem neler var! Birbirlerinden birbirlerini besliyorlar. İneklerin, kuzuların sesi, çok uzaktan geliyor oysa burnumuzun dibindeler. Bu bölümde yapılan betimlemede hangi duyularla seçilen ayrıntılara yer verilmiştir? Açıklayınız.
- Cevap: Görme, işitme duyuları kullanılmıştır.
6. “Lunaparkta akla gelen her türlü oyuncağa bindik. Yüreğimin ağzıma gelmesini seviyorum galiba.” ifadesindeki deyimi ve bu deyimin cümleye kattığı anlamı belirtiniz.
- Cevap: Heyecanlanmaktan mutluluk duymasını dile getiriyor.
7. 26 Ağustos tarihli günlüğün konusu dikkate alındığında günlük türünün konu kapsamı hakkında ne söylenebilir? Açıklayınız.
- Cevap: Hayat içindeki her şey günlüğe konu olabilir.
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 251 Cevabı
8.Gerçek bir ay başlangıcı. Yazın geldiği ortada. Hava sıcak ama boğucu değil. Bozkır, yazın geldiğinin farkında. Ankara’da yaz başlangıcı böyle mattır; kaldırımlardan, topraktan fışkırmaz sıcak. Yayılır, havada durur, renkleri parlaklaştırır. Güneş, uzun süre yerine çakılı kalır. Bu bölümdeki edebî sanatları belirleyiniz.
- Cevap: Bozkır kişiselleştirilmiştir. Ankara mattır ifadesinde benzetme yapılmıştır.
9. Hacer hanımın hayatı “anlatılsa, roman olur.” ifadesiyle sözü edilen kişinin yaşamı hakkında neler söylenebilir? Tartışınız.
- Cevap: Bazı kişilerin hayatı tam bir curcunadan oluşur .Bu sözün açıklaması da o kişinin kendi hayatını birçok engellerle karşılaşmış olmasıdır. Hayatında öyle garip şeyler yaşamıştır ki kendisi bile yazsa roman olur. Çok uzun bir konudur mesela . Sadece hayat deyip geçiştirmemek gerekir. Bu bir sanki romandaymışız gibi. Bu yaşadığımız hayat bir romanmış gibi gelir bazen. İşleri hiç doğru gelmemiş ve hayat istediği gibi olmamış olabilir. Bu da bir romanın bu bölümü . Başka bir deyişle hayatı çok güzel geçmiş olabilir. Her anında en sevdiği şeyleri yapıyor olabilir hayatından çok memnundur. Kişi kendini çok mutlu hisseder arkadaşlarını ailesine en önemlisi hayatı yaşamayı çok sever. Bu da romanın bir başka türüydü. Yani Her ikisi de anlatılsa roman olur .
10. Baktım da, oğlum hiçbir şeyin tadını çıkaramıyor yeterince. Yaşama açlığı, gördüğüm bütün çocuklarda “had safhada” Hayvanat Bahçesi’ne mi gittiniz, önünüze ilk fok mu çıktı, çocuk mutlaka ta ötedeki kuşlara göz dikecektir. Kuşlara gelince, gözü arkadaki fokta kalmıştır.
Bu parçanın ana düşüncesi nedir? Yazar ana düşünceyi belirgin kılmak için düşünceyi geliştirme yollarından hangisine başvurmuştur? Açıklayınız.
- Cevap: Bu etkinliği siz yapabilirsiniz.
Bazı kişilerin hayatı tam bir curcunadan oluşur. Bu sözün açıklaması da o kişinin kendi hayatını birçok engellerle karşılaşmış olmasıdır. Hayatında öyle garip şeyler yaşamıştır ki kendisi bile yazsa roman olur. Çok uzun bir konudur mesela. Sadece hayat deyip geçiştirmemek gerekir. Bu bir sanki romandaymışız gibi . Bu yaşadığımız hayat bir romanmış gibi gelir bazen. İşleri hiç doğru gelmemiş ve hayat istediği gibi olmamış olabilir. Bu da bir romanın bu bölümü. Başka bir deyişle hayatı çok güzel geçmiş olabilir. Her anında en sevdiği şeyleri yapıyor olabilir hayatından çok memnundur. Kişi kendini çok mutlu hisseder arkadaşlarını ailesine en önemlisi hayatı yaşamayı çok sever. Bu da romanın bir başka türüydü. Yani Her ikisi de anlatılsa roman olur.
11. Nurullah Ataç’ın günlüklerini, dil ve üslup yönünden Tomris Uyar’ın günlükleriyle karşılaştırınız.
- Cevap: İkisi de sade bir dille yazılmakla birlikte Nurullah Ataç yer yer konuşurun, saklılar, balıda gibi kelimeleri kullanmıştır. Her ikisi de eksiltili ya da kısa cümleler kullanmıştır.
Tomris Uyar daha çok öyküleme tekniğini kullanırken Nurullah Ataç sanatsal bir dili tercih etmiştir.
12. Günlüklerden alınan parçaları, aşağıdaki tabloda bakış açısı bakımından karşılaştırınız.
Birkaç gündür İstanbul’daydım, yeni döndüm. Hisar dergisinin mart sayısını da ancak bugün okudum. Bay İlhan Geçer bana sinirli sinirli çatmış, onun dediklerini yanıtlamak için Pazar Postası’na bir yazı gönderdim.
- Bakış Açısı: Kahraman Bakış Açısı
Gerçek bir ay başlangıcı. Yazın geldiği ortada. Hava sıcak ama boğucu değil. Bozkır, yazın geldiğinin farkında. Ankara’da yaz başlangıcı böyle mattır; kaldırımlardan, topraktan fışkırmaz sıcak. Yayılır, havada durur, renkleri parlaklaştırır. Güneş, uzun süre yerine çakılı kalır.
- Bakış Açısı: İlahi Bakış Açısı
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 252 Cevabı
1. Genel Ağ ortamındaki blogların günlüğün yerini tam olarak tutup tutmadığını tartışınız.
- Cevap: Günlüklerin kişilerin kendileri için yazdıkları eserlerken blogları kişilerin kendilerini başkalarına açtıkları ve okunmak için ortaya koydukları ürünlerdir. Her ikisinde de okunmak için yazılmak amacı yoktur. Yazar karşısında okuyucu kitlesinin olup olmadığını bilirse kendine dair her şeyi yazmaz , gizleyebilir.
2. Blog takip etmek kişiye neler kazandırabilir? Tartışınız.
- Cevap: İnsanlara başkalarını tanıma imkanı verir. Okuma alışkanlığı kazandırır.
“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları MEB Yayınları Sayfa 247, 248, 249, 250, 251, 252, 253” ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.