9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Meb Yayınları 1. Ünite Giriş Sayfa 35, 36, 37, 38 Ölçme ve Değerlendirme Çalışmaları Soruları ve Cevapları
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı 1. Ünite Giriş Ünite Ölçme ve Değerlendirme Çalışmaları Cevapları
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 35 Cevabı
1. Edebiyatla diğer güzel sanatların ilişkisi hakkında neler söylenebilir?
- Cevap: Resim, heykel, mimari ve müzik eserlerinin kendine özgü dili vardır, ancak hepsinin ayrıca konuşma ve yazma dillerine ihtiyaç duydukları görülür. Bu noktada hepsinin gündemine edebiyat girer. Eleştirmenler sanat eserlerini yazı ve konuşma diliyle inceler. Eserin çıkış noktası, örgüsü, nelerden etkilendiği, neleri etkilediği dil aracılığıyla sergilenir. Klasik tanımlamalarda edebiyat da güzel sanat eserleri kapsamındadır. Edebiyatın dışındaki sanat eserlerinde açıklamaya muhtaç gözlemler daha çok barınır.
2. Bütün sanat eserlerinin anahtarı olarak düşünülen unsur hakkında neler söylenebilir?
- Cevap: Tabiat, şiirin, musikinin, mimarinin ve resim sanatının ortak esin kaynağıdır. Bütün bunların toplumun genel algısında yer etmesi için yine dilin aracılığına ihtiyaç duyulur. Sanatlar arası etkileşimin tarihi serüveninde dilin önemini görmekteyiz. Disiplinler arası etkileşim dil ile sağlanmış, uzak kültürleri tanıma büyük ölçüde yazılı kaynaklar sayesinde oluşmuştur. Yine minyatürün İslam sanatında yer bulması 11. yy’da antik kaynaklardan çevrilen eserler sayesinde olmuştur.
3. Edebiyatın başlangıcına ilişkin sorular, bizi, genelde sanatın başlangıcına götürmektedir. Sanatın doğuşuysa insanın yeryüzünde var oluşuna, (…) insanın doğayla savaşımına dek uzanmaktadır. Doğayı dönüştürmeye yönelik, yaratıcı bir çalışmadır burada söz konusu olan. Ama insan bununla yetinmez, doğada bulunmayan nesneler yapmaya başlar. Böylece araç yapımıyla karmaşıklaşan çalışma düzeni yeni bir bildirişme dizgesini de gerekli kılar ve dil ortaya çıkar. Araştırmacılara göre bu dil ilk aşamada müzik ve dansla birliktedir. Başka bir deyişle ritmiktir, ezgisel bir vurgu taşır, el kol hareketleriyle bütünlenir. İşte edebiyatın başlangıcını da bu aşamada aramak gerekmektedir. Çünkü onun anlatım aracı dildir. Toplumsal gelişime bağlı olarak dille birlikte serpilir, türlere ayrılır. Bu parçadan edebiyatın doğuşu ve türlere ayrılışıyla ilgili hangi sonuçlara ulaşılabilir?
- Cevap: Edebiyat karmaşıklaşan araç-gereç yapımı ve duyguları ifade etme gereksinimini düzene sokmak için doğmuştur. Bunu yaparken de dilden olabildiğince faydalanma yoluna gitmiştir. Edebiyat bazı duyguları daha farklı aktarmak için de daha sonraları türlere ayrılacaktır
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 36 Cevabı
4-6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Bazıları “Sanat sanat içindir” ve bazıları da “Toplum içindir” der. “Sanat sanat için olduğu zaman dolaylı olarak toplum için de yararlıdır” diyenler de vardır. Ama Atatürk için edebiyat, “büyük insanlık” yolunda “uyarıcı, hedeflendirici ve yürütücü” olmalıdır. Atatürk, gerek sohbetlerinde, gerek dikte ettiği direktiflerinde edebiyatın toplumun yücelmesi yönünde kullanılmasını istemiştir. Türk çocuğu edebiyat yolundan ulusunun yüceliğini, sağlam karakterli olduğunu öğrenecek, devrimlere bu yoldan bağlanacak ve onu koruyacak; yine bu yoldan iyi hatip olarak yığınları olumlu yönlerde peşinden sürükleyecek.
Atatürk, edebiyatın, sadece subjektif duyguları yansıtan bir aristokrasi rehavetine yastıklık etmesine daima karşı olmuştur. Türk kahramanlığını dile getiren Yahya Kemal’i ve sosyal adaletsizliğe isyan eden Tevfik Fikret’i de bunun için sevmiştir, “hürriyet” diye kükreyen Namık Kemal’e bunun için gönül vermiştir.
Sadi Borak, Atatürk ve Edebiyat
4. Metnin ana düşüncesi nedir?
- Cevap: Atatürk’e göre edebiyat “büyük insanlık yolu”nda toplumun yücelmesi için kullanılmalıdır.
5. Metnin yardımcı düşünceleri nelerdir?
- Cevap:
Edebiyat yoluyla Türk çocuğu ulusunun yüceliğini öğrenecektir.
Edebiyat subjektif( öznel) duyguları yansıtmamalıdır.
Atatürk toplumcu sanatçıları sevmiştir.
6. Metinde düşünceyi geliştirme yollarından hangileri kullanılmıştır?
- Cevap: Tanık gösterme, alıntı yapma, örnekleme gibi düşünceyi geliştirme yolları kullanılmıştır.
7. Yıllar önce bir belediye kuruluşuna iletişim semineri vermem için davet edildim. Seminer salonunda oturma düzeni ‘U’ şeklindeydi ve ben ‘U’nun açık ucunda durarak semineri sunuyordum.
“Günaydın arkadaşlar!” diyerek seminere başladım.
Hiç kimse yanıt vermedi; ancak yüzüme ilgiyle bakmaya devam ediyorlardı.
Doğan Cüceloğlu, İletişim Donanımları
Bu parça iletişim unsurları bakımından değerlendirildiğinde aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Kaynak: Konuşmacı
B) İleti: “Günaydın arkadaşlar!” ifadesi
C) Alıcı: Dinleyiciler
D) Kod: Türkçe
E) Bağlam: Oturma düzeni
- Cevap: E
8. I. Fakat dil insanların kullandığı herhangi bir vasıtaya benzemez.
II. Onun vasıtalığı sadece anlaşmayı temin etmesi bakımındandır.
III. Fertler ve nesiller arasında anlaşma vasıtası olarak iş görür.
IV. Dil insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabii bir vasıtadır.
V. İnsanlar duygularını, düşüncelerini, fikirlerini, hükümlerini birbirlerine nakletmek, meramlarını birbirlerine anlatmak için dil denilen vasıtaya başvururlar.
Prof. Dr. Muharrem Ergin, Türk Dil Bilgisi
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?
A) I.
B) II.
C) III
D) IV.
E) V.
- Cevap: A
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 37 Cevabı
9. I. Bir dilin, yazılı kaynaklarla izlenebilen tarihî gelişimi içinde ayrılmış kollarıdır. (Yazı Dili)
II. Bir dilin, tarihî gelişimi içinde yazılı kaynaklarla izlenemeyen dönemlerinde ayrılmış kollarıdır. (Lehçe)
III. Ortak dilden ayrı olarak belirli toplulukların, ses, yapı, söz dizimi ve anlam bakımından farklılık gösteren dili veya kelime dağarcığıdır. (Argo)
IV. Aynı meslek veya topluluktaki insanların ortak dilden ayrı olarak kullandıkları özel dil veya söz dağarcığıdır. (Jargon)
V. Bir dilin bir ülke sınırları içindeki farklı yerleşim bölgelerinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılaşan konuşma biçimidir. (Ağız)
Yukarıdaki açıklamalardan hangisi ayraç içinde verilen kavramla uyuşmamaktadır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
- Cevap: A
10. Kültür, üzerinde uzlaşılmış tanımı olmayan kavramlardan biridir; zira her bilgi alanı mensubu onu kendi bulunduğu noktadan tarif etmiştir. (…) Ancak bu tariflerin büyük bir kısmı mutlaka iletişime, kültürün nesiller arasındaki aktarımla oluşmasına dikkat çekmişlerdir. Böylece birçok kültür kuramcısı dil ile kültür arasındaki ilişkiyi de açıklamaya çalışmıştır. Çok kabaca, insan başarılarının tümü, diye tarif edebiliriz kültürü. İnsan toplulukları için kültürden söz edilmesini mümkün kılan ise önceki nesillerin başarılarını tevarüs edebilmesini, kendi nesil- daşları (zamandaşları) arasında başarıların iletilip öğrenilmesini ve nihayet bunların hepsinin sonraki nesillere miras bırakılabilmesini sağlayan bir mekanizmaya sahip olmalarıdır ki, bu da “dil”dir. Burada “dil”e dayanan bildirişimin iki boyutu ortaya çıkıyor: Bunlardan birincisi, toplumun zamandaş fertleri arasındaki yatay bildirişim boyutudur. İkincisi ise önceki nesillerin başarı birikimlerini tevarüs edebilmeyi mümkün kılan dikey bildirişim boyutudur. Diğer canlı türlerinin oluşturdukları yaşayış biçimleriyle karşılaştırıldığı zaman, bizim “kültür” dediğimiz ortamın oluşabilmesi için vazgeçilmez unsurun dilin nesiller arasındaki aktarımı mümkün kılan dikey bildirişim boyutu olduğu gözlenecektir.
Hayati Develi, Kültür ve Dil
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri yukarıdaki parçadan hareketle uygun ifadelerle doldurunuz.
- Cevap:
a. Parçada kültür ve dil üzerinde durulmuştur.
b. Parçada kültürün nesiller arası aktarımla oluşmasına dikkat çekilmiştir.
c. Parçada dil, nesillerin başarılarının sonraki nesillere miras bırakılabilmesini sağlayan bir mekanizma olarak görülmektedir.
ç. Parçaya göre dil, kültürün nesiller arasındaki aktarımını mümkün kılan dikey bildirişimin en üst boyutudur.
11. Coğrafya, fizik, gök bilgisi, sosyoloji, psikoloji, tarih, arkeoloji, felsefe erişebildiği her kaynağa uzanır edebiyat yazarı. Belli sonuçları, bu sonuçlara götüren yöntemi halk için yorumlamak, halka açmakla görevlidir bu çeşit edebiyat. Halk diye nitelenenlerse, uzman olmayanların okuyucu çevresidir. Edebiyatta yapılan, bir dolaylamadır öyleyse. Bilgin önermelerini, bilimsel bir dildeki varsayımları, bilimce pekiştirmeleri, bilim yasalarını, tüm sorun-bağlamıyla, elden geldiğince anlayıp anlatmak, halkça anlaşılmalarını sağlamak için kolaylaştırmaktır edebiyatçının başarısı.
Nermi Uygur, İnsan Açısından Edebiyat Bu parçada edebiyat-bilim ilişkisiyle ilgili nelere değinilmiştir?
- Cevap: Bilim edebiyata kaynaklık eder. Edebiyatçı bilimsel verilerden yararlanır. Edebiyat bilimin halk tarafından anlaşılmasını kolaylaştırır.
9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 38 Cevabı
12. Bugün sosyoloji, ulus kavramını, “aynı topraklar üzerinde yaşayan, dil, kültür ve ülkü bakımından birlik oluşturan topluluk” diye tanımlıyor. Görüldüğü gibi dil, hem ulus olmanın temel öğesidir hem de kültür birliğinin en önemli aracı. Edebiyat ise kültürü oluşturan başlıca etmenler arasında yer alır. Bu bilimsel gerçekleri, o şaşmaz sezgi gücüyle daha o zamanlar görüp kavrayan Atatürk, yaşamı boyunca dil ve edebiyata özel bir önem vermiştir.
Doç. Dr. Cahit Kavcar, Atatürk’ün Dil ve Edebiyat Konusundaki Görüşleri
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Benzetme yapılmıştır.
B) Örneklemeden yararlanılmıştır.
C) Tanımlama yapılmıştır.
D) Betimlemeye yer verilmiştir.
E) Öykülemeye başvurulmuştur.
- Cevap: C
13. Aşağıda verilen tamlayıcı dallanmış ağaçtaki bilgilerden bazısı doğru, bazısı yanlıştır. İlk ifadeden başlayıp, cevap oklarını takip ederek doğru çıkışa ulaşınız.
- Cevap: 6. çıkışa ulaşmanız gerekiyor.
“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları MEB Yayınları Sayfa 35, 36, 37, 38” ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.