7. Sınıf Ez De Yayıncılık Türkçe Çalışma Kitabı Atatürk’ün Kişiliği ve Özellikleri Cevapları
7. Sınıf Türkçe Öğrenci Çalışma Kitabı Ez De Yayıncılık 2. Tema Atatürk Sayfa 53, 54, 55, 56, 57, 58 Atatürk’ün Kişiliği ve Özellikleri Dinleme Metni Etkinlik Soruları ve Cevapları
ATATÜRK’ÜN KİŞİLİĞİ VE ÖZELLİKLERİ
1. ETKİNLİK
7. Sınıf Ez De Yayıncılık Türkçe Çalışma Kitabı Sayfa 53 Cevabı
Kişilik özelliklerinizi eleştirel bir bakış açısıyla yazınız.
- Cevap: Ben kararlı, disiplinli bir karaktere sahip olmama rağmen kimi zaman son derece cahilce davranarak çevremdekileri üzüyorum. Aniden sinirlenme huyum, benim en kötü özelliklerimden bir tanesi. Ancak bunun haricinde, çevremdekileri sever, sayar ve onlara yardımcı olmaya çalışmam da benim iyi bir özelliğim.
2. ETKİNLİK
Aşağıdaki kelimeleri, sözlük sırasına uygun şekilde bunun için ayrılan bölüme yerleştiriniz. Kelimelerin anlamlarını sözlükten bularak karşılarına yazınız. Böylece kendi sözlüğünüzü oluşturunuz.
“Pakt, inkılap, kudret, kabiliyet, husus, teveccüh, tenezzül etmek, muvaffakiyet, mürşit, manevi, sanat, mebus, vekil, malik, mesut etmek, mensup olmak,”
Kelimeler
- Cevap:Kelimelerin Anlamı
- Husus: konu
- İnkilap: yenilik
- Kabiliyet: yetenek
- Kudret: güç
- Malik: sahip
- Manevi: görünmeyen, duyularla bilinen
- Mebus: vekil
- Mesut etmek: mutlu etmek
- Mensup olmak: üye olmak
- Muvaffakiyet: başarı
- Pakt: anlaşma
- Teveccüh: güler yüz gösterme, hoşlanma
- Vekil: temsil eden kişi
3. ETKİNLİK
7. Sınıf Ez De Yayıncılık Türkçe Çalışma Kitabı Sayfa 54 Cevabı
a. Atatürk’ün metinde geçen sözlerini aşağıya yazınız.
Cevap:
- Ben gerektiği zaman en büyük hediyem olmak üzere Türk milletine canımı vereceğim.
- Milli birlik ve beraberlik içinde vatanın bölünmez bütünlüğünü sonsuza dek sürdürmektir.
- 1934’te imzalanan antlaşmalar onun barış hakkındaki
- Bizim akıl mantık ve zeka ile hareket etmek en büyük özelliğimizdir.
- Milleti kandırırak geçici teveccühler almaya çalışmayız.
- Dünyada her şey için en hakiki mürşit ilimdir fendir.
- Kültürel kalkınmaya büyük önem verirdi.
- Hepiniz mebus vekil hatta Cumhurbaşkanı bile olabilirsiniz ama sanatçı olamazsınız.
- Milli mücadeleyi yapan doğrudan doğruya milletin kendisidir.
b. 2. Etkinlik’te oluşturduğumuz sözlükten yararlanarak Atatürk’ün sözlerinde bilmediğimiz kelimelerin yerine bu kelimelerin bugün kullandığınız karşılıklarını getiriniz. Atatürk’e ait bu sözleri bu şekliyle yeniden yazınız.
- Cevap:
- Husus: konu
- İnkilap: yenilik
- Kabiliyet: yetenek
- Kudret: güç
- Malik: sahip
- Manevi: görünmeyen, duyularla bilinen
- Mebus: vekil
- Mesut etmek: mutlu etmek
- Mensup olmak: üye olmak
- Muvaffakiyet: başarı
- Pakt: anlaşma
- Teveccüh: güler yüz gösterme, hoşlanma
- Vekil: temsil eden kişi
4. ETKİNLİK
7. Sınıf Ez De Yayıncılık Türkçe Çalışma Kitabı Sayfa 55 Cevabı
Okuduğunuz “Atatürk’ün Kişiliği ve Özellikleri” adlı metinde Atatürk’ün hangi kişilik özellikleri anlatılmaktadır?
- Cevap: Milleti için her türlü zorluğa katlanmış ve benliğini ona adamıştır. İdealist ve milletini çok seven biriydi. Gerçekçi ve akılcı biriydi. Kültürel kalkınmaya büyük önem verirdi. Milletine sonsuz bir güveni vardır. Halkına kalbiyle bağlıydı. Türk inkılabı sözünün kullanılmasını isterdi. Mücadeleci ve milletperver bir liderdir.
5. ETKİNLİK
ATATÜRK’ÜN İLİM ÜZERİNE DÜŞÜNCELERİ
Atatürk “Akıl ve mantığın halletmeyeceği mesele yoktur.” derdi. Ancak o yine, aklın rehberinin bilgi, ilim olduğunu da kabul etmiş bulunuyordu.
Tarihte medeni bir varlık olarak kalabilen milletler, şüphe yok ki ilim hayatından nasibini almış fertlerin, oluşturduğu topluluklardır.
İnsan cemiyetlerinin uzak ve yakın tarihlerinde, medeniyet eserleri, teorik ve pratik ilimlerin bilinmesi ve uygulanması ile ancak mümkün olur. Bu hakikati kabul etmiş milletler, tarihlerinde fikir hareketlerini besleyen fertlerin topluluğu ile birer varlık hâline gelirler. Medeni milletlerde, halkın kültürlü, okumuş, yazmış olması esas olmakla beraber, asıl aydın kesimin o topluluk içinde önemli ve mesuliyetli bir yeri vardır.
Atatürk Cumhurbaşkanı sıfatiyle “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” düsturunu söylemiştir. İlmin yol göstericiliğini, hayatı aydınlatacağını mürşit kelimesinde ifade eden M. Kemal acaba niçin bununla yetinmeyerek “en hakiki” sıfatını eklemek lüzumunu hissetmiştir?
7. Sınıf Ez De Yayıncılık Türkçe Çalışma Kitabı Sayfa 56 Cevabı
Atatürk, herhangi bir mesele ve fikir için, kesin hükümler çıkarırken lüzumlu olduğuna inandığı ve dikkati çekmeyi faydalı bulduğu yerlerde, böyle kuvvetlendirici ifadeleri daima kullanmıştır. İnsan bu cümleyi okur ve üzerinde düşünürken mutlaka “en hakiki” kelimeleri üzerinde duraklamadan geçemeyecektir. Mürşidin en hakikî olmasını arayacaktır.
M. Kemal’in eğitim hayatının kendisinde bıraktığı izler, pek derin olmuştur. Onun ifadesine göre teorik olarak okuduğu derslerin daima uygulamasını göz önünde bulundurmuş ve onlardan bir fayda, bir netice bulmaya çalışmıştır. Fakat, o bütün hayatı boyunca bilginleri en büyük hazla dinlemiştir. Kendi okuduğu eserlerdeki fikirleri benimsemeden önce, onları kendi bilgi süzgecinden geçirir ve asıl sözünü başarıyla korumasını bilirdi.
Atatürk, kendi yetiştiği devrin müspet ilimlerini mesleki ihtisası bakımından bellediği vakit, berrak ve müspet bir görüşe sahip olabildiğini ve herhangi bir meseleği matematiksel bir kesinlikle halletmeyi hedef tuttuğunu söylerdi. Milletin, modern teknik bilgili bireylere ihtiyacı olduğunda şüphesi olmayan Atatürk, eğitimin önemini takdir ederek hükümetin yapıcı unsurlarına değer vermiştir. Sosyal ilimler, imkân ölçüsünde, teşvik görmüştür. Fakat bilhassa siyasî ve toplumsal ilimler, kendisinin bizzat olduğu konulardır. İşte bunun içindir ki, daima her yeni bilimsel teoriyi takip etmiş, eskileri ile karşılaştırmalar yapmıştır.
“Akıl” ve “bilim” kelimelerinin size çağrıştırdıklarını aşağıdaki boşluklara yazınız.
AKIL
- Cevap: İnsanın iyiyi kötüyü, doğruyu ve yanlışı ayırt edebilme yetisi
BİLİM
- Cevap: Evrenin sırlarının, deneyimleme yöntemi ile açığa çıkarılarak keşfedilmesi
6. ETKİNLİK
7. Sınıf Ez De Yayıncılık Türkçe Çalışma Kitabı Sayfa 57 Cevabı
Bilimsel çalışmalar sonucu elde edilen aşağıdaki teknoloji ürünlerinin kullanım alanı ve bu alanda hayatı nasıl kolaylaştırdığıyla ilgili açıklamalarınızı uygun yerlere yazınız.
Cevap:
- Fotoğraf: Uzak mesafelerdeki insanların iletişim kurmasını kolaylaştırmıştır.
- Fotoğraf: Pek çok hastalığın tedavisini kolaylaştırmıştır.
- Fotoğraf: Çok uzak mesafeleri yakın hale getirmiş, ulaşımda yeni bir boyut açmıştır.
- Fotoğraf: Eski zamanlarda denizcilerin yön bulmalarında büyük katkı sağlamıştır.
7. ETKİNLİK
7. Sınıf Ez De Yayıncılık Türkçe Çalışma Kitabı Sayfa 58 Cevabı
Aşağıdaki cümleleri inceleyiniz. Köşeli ayracın “[ ]” kullanıldığı cümleleri “X” işareti ile belirtiniz.
Cevap:
- () Belçika’nın başkentinde [Brüksel’de] bir toplantı düzenlendi.
- () Fatih Rıfkı Atay, Çankaya, 2. baskı, Bateş, [İstanbul], 1984.
- (x) Noktalama işaretlerinden bazılarını [virgül (,), iki nokta (:), ünlem (!)] yanlış kullanmış.
- (x) Halikarnas Balıkçısı [Cevat Şakir Kabaağaçlı (1886-1973)] en güzel eserlerini Bodrum’da yazmıştır.
8. ETKİNLİK
Aşağıdaki cümlelerde bulunan fiillerin altını çiziniz. Bu fiillerin hangi kip ekini aldığını cümlelerin karşısına yazınız.
Öğretmenimiz derslerine zamanında gelir.
- Cevap: GENİŞ ZAMAN
Dün benden kitabını aldı.
- Cevap: Dİ’Lİ GEÇMİŞ ZAMAN
Hafta sonları spor yapmaya gider.
- Cevap: GENİŞ ZAMAN
Dün, bize geleceğini söylemiş.
- Cevap: MİŞ’Lİ GEÇMİŞ ZAMAN
9. ETKİNLİK
Aşağıdaki metinde şimdiki zaman ekinin (-yor) ünlü daralmasına neden olduğu fiillerin altını çiziniz.
- Cevap: görüyorsun? / görüyorum.
PENCERE VE AYNA
Çok zengin ama cimri bir adam, bir bilgenin yanına gidip nasihat almak istedi. Bilge onu pencerenin yanına götürüp sordu:
“Pencereye baktığında ne görüyorsun?”
“Yoldan gelip geçen insanlar görüyorum. Bir de yolun kenarında oturmuş dilenen fakir bir adam var.”
Bilge, başka bir odaya gidip elinde büyük bir aynayla döndü ve sordu:
“Peki, bu aynaya baktığında ne görüyorsun?”
” Kendimi.”
“Yani artık başkalarını görmüyorsun! Farkında mısın, pencere camı da ayna da aynı maddeden, yani camdan yapılmışlar. Ama aynanın camının üstüne incecik bir gümüş tabakası kaplandığı için, ona baktığında kendinden başkasını göremiyorsun.
Murat ÇİFTKAYA
Bilgelik Öyküleri