7. Sınıf Ekoyay Yayınları Seyyahların Gözünden İstanbul
7. Sınıf Sosyal Bilgiler Öğrenci Çalışma Kitabı Ekoyay Yayınları 3. Ünite Türk Tarihinde Yolculuk Sayfa 52 Seyyahların Gözünden İstanbul 22. Etkinlik Soruları ve Cevapları
Seyyahların Gözünden İstanbul
Aşağıdaki metinleri okuyunuz. Metinlerin altında yer alan soruları cevaplayınız.
SORULAR VE CEVAPLARI
Metinlerde Türklerin hangi karakteristik özelliklerinden bahsedilmektedir?
- Cevap Evlerde sofa olması, sokak satıcıları, evlerin iç ve dış mimarisi, Türkler’in kahve kültürü, bayramlar
Metinlerde Türk kültürünün hangi öğelerinden söz edilmektedir?
- Cevap Spor, yeme,içme alışkanlıkları, günlük yaşamından kesitler, mimarisi, müziği
Metinlerden hangisi daha çok dikkatinizi çekti? Neden?
- Cevap Özellikle mimarinin anlatıldığı ilk metin daha çok dikkatimi çekti.
“… sohbet edenlerin ifadeleri veciz ve telaffuzları da pek temizdir. Tebessümlerinde incelik ve el hareketlerinde ayn bir zarafet ve sadelik vardır. Yabancıları en çok hayrette bırakan husus, birkaçının hep bir ağızdan konuşmayıp yalnız birinin söz söylemesidir. Konuşan genellikle sözünü pek kısa tutar. Dinleyen de söz bitene kadar güzel bir dikkat halindedir. Birbirlerine karşı fikirlerini hürmetle müdafaa ederler. Söylenen sözlerde herhangi bir fenalık, iftira gibi kötülükler yoktur. Yaşlı ve büyüklere karşı hürmet ile onların hakkına riayet hayal edilemeyecek bir nezaket içindedir.
Şafak Tunç, Şehristan Seyyahların Hayal Şehri İstanbul, s.237
Burada, asalet denilen şey hakkında nasıl değişik bir telakki bulunduğunu anlatmak isterim. Son derece iyi yetişmiş görünen bazı kızlar dikkatimi çekti. Bunlann mensup oldukları aileleri soruşturdum. Bazılan büyük çiftlik sahiplerinin kızlanydı. Hatta bazılannın hükümdar sülalesinden olduğu ve şimdi köylüler ve çobanlarla evli bulunduklan söylendi. İşte asalet, Türk hudutları içinde böyle düşük bir mertebede bulunuyor. Türkiye’de, Türkler arasında bile, fertler ancak şahsi meziyet ve kabiliyetleri île bir değer kazanırlar.
Ogler Chislain De Busbecq, Türkiye’yi Böyle Gördüm, s. 32.
Anadolu halkı kadar temizliğe düşkün bir halka hiçbir zaman rastlamadım. Bunu fark etmek için onu hamamda görmek kâfidir. Elbiseli bir adam çıkagelir hamama, bir de soyununca bakarsınız ki elbiseleri tertemizdir. Hamama gitmek ve yıkanmak İslamiyetin temellerinden biridir.
Ahmed Djevad, Yabancılara Göre Eski Türkler, s. 69
Galata ve Serasker kulelerinin tepesinde, vapurlarda bile kahve içiliyor. Mezarlık içinde kahve vardır. Berber dükkânında kahve vardır. Hamamlarda kahve vardır. Çarşı içinde kahve vardır. İnsan İstanbul’un neresinde bulunursa bulunsun etrafına hiç bakınmadan sade bir bağırması kâfidir Kahveciii! Üç dakika sonra, önünüzde bir fincan kahve tütmeğe başlar.
Şafak Tunç, Şehristan Seyyahların Hayal Şehri İstanbul, s.325
Yere bir örtü yayılıyor, üstüne kısa bacaklı alçak bir masa baş ayağı konuluyor, onun havada kalan dört ayağının üstüne de koskocaman kalaylı bir bakır tepsi yerleştiriliyor. Misafirler bunun çevresine sıralanıp oturuyorlar. Her misafirin önüne yassı bir ekmekle iki kaşık konuluyor. Yemekler tek tek getiriliyor. Ortaya konulan kâselerde çorba ya da sıvı yiyecekler varsa hemen kaşıklar ele alınıyor. Katı yiyecekler varsa konuklar bunlan parmaklarıyla alıyorlar.
William VVittman, OsmanlI’ya Yolculuk 1799-1800-1801, s. 26