Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
6. Sınıf Meb Yayınları Peygamberimizin Hayatı Ders Kitabı Cevapları

6. Sınıf Meb Yayınları Peygamberimizin Hayatı Ders Kitabı Sayfa 35 Cevabı

“6. Sınıf MEB Yayınları Peygamberimizin Hayatı Ders Kitabı Sayfa 35 Cevabı” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

6. Sınıf Meb Yayınları Peygamberimizin Hayatı Ders Kitabı Sayfa 35 Cevabı

10. Peygamberimize “Ebu’l-Kâsım” denilmesinin sebebi nedir?

  • Cevap: Peygamber Efendimizin ilk çocuğunun adı Kasım’dır. Arap kültüründe babalar ilk erkek çocuklarının adıyla anılırlardı. Peygamber Efendimiz de ilk erkek çocuğunu adının Kadım olmasından dolayı Ebu’l-Kâsım (Kâsım’ın babası) şeklinde anılmıştır.

11. Peygamberimizin Hz. Ali’yi evine alıp bakımını üstlenmesinin sebebi nedir?

  • Cevap:

Efendiler Efendisi otuz altı yaşında. Milâdî, 607 senesinde Mekke`de şiddetli bir kuraklık ve kıtlık başgöstermişti. Çoğu âile, geçim sıkıntısından perişan bir durumda idi. Geçim sıkıntısı içinde bulunan âilelerden biri de, Resûl-i Ekrem Efendimizin amcası Ebû Talib âilesi idi.İşte, şimdi geçim sıkıntısı çeken biri vardı. Kendisine, elinden gelen yardımı esirgemeyen biri? Çocukluğundan beri şefkatli kanatları arasında büyüdüğü biri: Ebû Talib. Amcası Hz. Abbas`a koştu, durumu kendisine arzetti. Sıkıntı içinde kıvranan Ebû Talib`e yardım ellerini uzatmaları, yükünü bir nebze olsun hafifletmeleri gerektiğini anlattı. Hz. Abbas, Efendimizin bu dâvetini memnuniyetle karşıladı ve birlikte Ebû Talib`e vardılar. Maksadları Ebû Talib`in evindeki kalabalığı biraz azaltmak, hiç olmazsa birkaçının nafaka yükünü omuzundan kaldırmaktı. Maksadlarını Ebû Talib`e açınca, o bundan memnuniyet duydu ve sonunda Efendimiz; ismini bizzat koyduğu Hz. Ali`yi, Hz. Abbas da Hz. Cafer`i himâyesine aldı. O sırada, Hz. Ali, dört veya beş yaşında bulunuyordu.

12. Peygamberimiz, peygamberlikten önce Cahiliye Dönemi’nin hangi toplumsal ve ahlaki özelliklerinden rahatsız oluyordu?

  • Cevap: İslamiyet’ten evvel Arap Yarımadası’nda ağırlıklı olarak yaşanan gelenek ve göreneklere bağlı hayatın hurafelerle bozulması sonucunda ortaya sapık görüşler çıkmıştır. İnsanların daha çok cahillikten yaptığı ve birbirilerine zarar verdiği o döneme Cahiliye Dönemi denmektedir.Cahiliye Dönemi’nde insanların din, siyaset, bilim, sanat, edebiyat anlayışı çok farklıdır. Uç noktalarda yaşayan insanlar birbirlerine zulüm ederek, adaletsiz davranarak, horlayarak hayatlarına devam ediyordu.

Cahiliye Dönemi özellikleri şu şekildedir:

– İnsanlar kız çocuklarını diri diri gömüyorlardı.
– Sosyal sınıf farklılıkları vardı.
– İnsanlar köleler tutuyorlardı.
– İnsanlar kölelere eziyet ediyorlardı.
– İnsanlar putlara tapıyorlardı.
– İnsanlar putları ticari bir malzeme olarak kullanıyordu.
– İnsanlar kumar oynuyordu.
– İnsanlar içki içiyordu.
– İnsanlar ırkçılık yapıyordu.
– İnsanlar rüşvet yiyordu.
– İnsanlar yalan söylüyor, dedikodu ve gıybet yapıyor, iftira atıyorlardı.
– İnsanlar tefecilik  yapıyorlardı.
– İnsanlar zina yapıyorlardı.
– Kadınları satıyorlardı.
– İnsanlar hurafelere inanıyorlardı.
– İnsanlar dini istismar ediyorlardı.

13. Mekkeliler Peygamberimizin İslam’a davetine ne tür tepkiler verdiler?

  • Cevap: Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin İslam’a açıklayan tebliğ etmesi üzerine Mekkeli müşrikler Müslümanlığı kabul edenlere çeşitli yollarla engel olmaya çalıştılar. Müslümanlarla alay ettiler onlara hakaretlerde bulundular. Gün geçtikçe baskılarının şiddetini arttırdılar Peygamber Efendimize ve Müslümanlara çeşitli baskılar eziyetler yaptılar. Özellikle de kölelere kimsesiz Müslümanlara dayanması zor işkenceler ettiler. Mekkeli müşrikler Peygamber Efendimizin İslam dinine davetine karşı çıkma sebepleri;

– Müşriklerin dini putperestliğe dayanıyor ve onlar gözle görülmeyen bir tanrının olabileceğine inanmıyorlardı.
– Putperetlik dininde maddi çıkarlar vardı. Bu da müşriklerin işine gelmiyordu.
– İslam dini putlara karşı olumsuz baktığı için müşrikler bunu kabullenmiyorlardı.
– Var olan düzenin bozulacağı endişesi vardı.
– İnsanların eşit olması puperestlikte yoktu. Bu da kölelerin sahipleri ile eşit olması anlamına geliyordu. Bu durum müşriklerin işine gelmiyordu.
– Mekke dini ve ticari merkez olduğu için bir çok maddi kazancın yok olacağından korkuyorlardı.

14. Habeşistan’a hicret eden Müslümanlar orada nasıl karşılandılar?

  • Cevap: Habeşistan’a hicret eden ilk Müslüman kafilesi, ülkenin hükümdarı tarafından iyi karşılanmış, dinî ibâdetlerini serbestçe ve gönül huzuru içinde îfa edebilme imkânına kavuşmuşlardı.Bu durumu haber alan Resûli Ekrem Efendimiz, Mekke’de kalan Müslümanlara da Habeşistan’a hicret etmelerini tavsiye buyurdu. Resûli Ekrem’in amcası Ebû Tâlib’in oğlu Hz. Cafer’in başkanlığında Habeş ülkesine doğru yola çıkan ikinci kafile, önceki kafileden daha kalabalıktı. Onu kadın 92 kişilik bu topluluk da sağ salim, sırf dinlerini emniyet altına almak, ibâdetlerini huzuru kalb ile îfa edebilmek gayesiyle Mekke’den ayrılıp Habeş ülkesine vardılar. Müslümanlar göç ederken, Peygamber Efendimiz her şeye rağmen Mekke’den ayrılmadı. Müşriklerin eziyet ve işkencelerine göğüs germeye devam etti. Cenâbı Hakk’ın hıfz ve inayeti altında kutsî ve ulvî hizmetini sürdürdü.

15. “Veda Hutbesi” neye denir?

  • Cevap: Veda hutbesi nedir, Peygamberimizin 632 yılındaki veda haccında Müslümanlara yaptığı vaaz ve nasihatler olduğunu söyleyebiliriz. Allah tarafından insanlara doğruyu göstermek için görevlendirilen Peygamberimizin ağzından çıkan her söz, nasihat insanlara rehber olmalıdır. Bu hutbede peygamberimiz, bir daha hac edemeyeceğini, vefatının yaklaştığını ima etmiştir. Sonradan bu sözleri doğrulandığından, Veda Hutbesi olarak anılmıştır. Hutbe Arafat’ta Mina’da ve tekrar Mina’da olmak üzere, arife günü, bayramın 1. ve 2. günü parçalar halinde irad edilmiştir. Farklı yerlerde irad edildiğinden, hutbenin bir araya toplanması için rivayetlerden faydalanılmış. Peygamberimizin son haccını yapmadan bir yıl önce Tevbe suresinde, müşriklerin pis olduğu ve Mescid-i Haram’a yaklaşmamaları söylendiğinden, bu hutbeyi sadece Müslümanlar dinlemiştir.

16. “Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah’a inanırsınız…” (Âi-i İmrân suresi, 110. ayet.) ayeti Müslüman’a hangi sorumlulukları yüklemektedir? Kısaca açıklayınız

  • CevapBu âyet, iyilik yolunda insanlığa önder ve örnek olmayı hak eden Müslümanların başlıca niteliklerini göstermektedir. Buna göre onlar Allah’a iman ederler. Bunun gereği olarak peygambere, kitaba, âhiret gününde hesap vereceklerine ve diğer iman esaslarına inanırlar. İslâm’ın öğrettiği güzel ahlâka sahiptirler; iyiliği emreder, kötülüğü engellerler ve imanlarının gereğini yerine getirirler. Onlar iyi amel sahibi olmaları, aşırılık ve sapkınlıktan uzak, dosdoğru, adaletli, ölçülü, mûtedil ve dengeli tutum ve davranışları sebebiyle insanlığa örnek ve rehber olmaya hak kazanmışlardır.

6. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 35 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
angry
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike

Yorum Yap

** Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!