12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 70 Cevapları Meb Yayınları’na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 70
21. Hikâye sanatı, şiirden farklıdır. Şairler eserlerinde genellikle kendi şahsi duygularını ifade ederler. Bunu yaparken de vezin, kafiye, dil musikisi gibi “teknik” denilebilecek vasıtalara başvururlar. Teşbih, istiare, mecaz gibi “edebî sanatlar” şiirde önemli yer tutar. Hacim itibariyle küçük olan şiirde her kelime ve kelimenin yeri önemlidir. Şair tek bir mısra ile bir atmosfer vücuda getirebilir. Orhan Veli “Bir kadının suya değiyor ayakları.” mısrasıyla sayfalarca yapılacak tasvirden daha geniş bir yorum elde eder. Hikâyeciler de şiirde kullanılan vasıtalardan faydalanırlar, fakat hikâyenin yapısı ve retoriği şiirden farklıdır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Hikâye ile şiirin bazı vasıtalarının ortak olduğuna
B) Kısa şiirleri meydana getiren kelimelerin yoğun anlamlar taşıdığına
C) Hikâyenin yapı ve retoriğinin şiirden farklı olduğuna
D) Şairlerin şiirlerinde kişisel duygularını yansıttığına
E) Bir hikâyenin bir şiirden daha yoğun anlamlar taşıyabileceğine
- Cevap: E
22. İçimde bir şeyin koptuğunu, paramparça olduğunu, cam gibi dağıldığını hissediyorum. Dünyanın en güzel çiçeklerine bakıyorum. Bunlar benim için toplandı. Şimdi hızla giden trenin penceresinden atlayabilirim, o güzelim kırlarda koşabilirim. Bağırmak istiyorum. Yüreğim kuş gibi. Uçabilirim de. Çiçekleri göğsüme bastırıyorum. Sonra hemen çekiyorum.
Bu parçada aşağıda verilenlerden hangisi yoktur?
A) I. kişili anlatım
B) Benzetme
C) Mecaz anlam
D) Somutlaştırma
E) Kişileştirme
- Cevap: E
Aşağıdaki parçaların hangisi farklı bir bakış açısıyla yazılmıştır?
A) Yüreğimin düzensiz vuruşlarını duyuyorum. Kuşlar gitmiş ve dümdüz bir lacivert bırakmışlar geride. Çiçek tozları savuran rüzgâr değmiyor yüzüme. Gözlerim gün ışığından uzak nicedir. Gene de ağlamamalıyım. Yüreğimi durultup uyuyabilsem.
B) Kapıyorum, yeniden açıyorum gözlerimi. Kapkaranlık! Açıyorum sandım da açmadım diye korkup dokunuyorum gözkapaklarıma. Gözlerim açık, kör mü oldum yoksa? Fırlayıp çıkarıyorum kafamı sudan. Yanı başımda bir sandalcıyı görüyorum önce.
C) Atölyenin asma katında çalışan üç öğrenciden biriydi bu kız. Eski öğrenciler, orada kendilerine ait bir dünya kurmuşlardı. Sabahtan, akşam atölye kapanıncaya kadar aşağı inmezlerdi. Çay yaparlar, çok konuşurlar, blues dinlerler, arada kavga ederlerdi.
D) Nadirlere ve kadına hayır duaları ederek ayakkabılarımı portmantoya yerleştirmek üzere hole döndüğümde yerdeki büyük sarı zarfı gördüm. Zarfın üzerinde bir şey yazmadığını görünce ürperdim. İçimdeki korkuya yenik düştüm ve zarfı açmadan masaya koydum.
E) Bu manzara, bu mevsim, bu sessizlik beni alıp çocukluğumun geçtiği köye götürdü. Köyde de koyunları otlatırken köyün en büyük ağacının altında oturur, sessizliği yani huzuru dinlerdim. Ciğerime çektiğim o temiz havayı da buranın havasına benzettim şimdi.
- Cevap: C
12. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 70 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.