Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
12. Sınıf Din Kültürü Meb Yayınları

12. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 47

12. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 47 Cevapları Meb Yayınları’na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Meb Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 47

1. Türklerin İslamiyet’ten önceki inançları hakkında neler biliyorsunuz?

  • Cevap: Türkler Güneş, yıldız, ay, dağ ve deniz gibi varlıklar kutsal sayılırdı. İslamiyette Vahiy yoluyla gelen Kur’an-ı Kerim kutsal kitaptır. Türkler eski inançlarında Öldükten sonra dirilişe inanırlardı. İslamda da Öldükten sonra diriliş vardır. Türkler eski inançlarında Cennet ve cehenneme inançları vardır. İslam dininde Cennet ve cehennem inancı vardır. Türkler İnandıkları tanrıya kurban keserlerdi. Müslümanlar, Allah için kurban keserler.

İslamiyetten önce Türklerde şu inançlar görülmekteydi;

1. Totemizm
2. Şamanizm
3. Doğalar kültü
4. Atalar Kültü
5. Gök Tanrı İnancı

Türklerin, İslam’dan önce en yaygın inançları Gök Tanrı inancıdır.

Gök Tanrı inancında;

1. Tanrı tektir.
2. Tanrı soyuttur.
3. Temizlik önemli bir unsurdur.
4. Kurban kesme geleneği mevcuttur.
Gök Tanrı inancında din adamlarına “kam” adı verilmiştir. Türklerde ölen kişinin ardından yas tutulur ve ölüler için “yuğ” adı veirlen cenaze törenleri düzenlenirdi. Bu törenlerde ayrıca “yuğ aşı” denilen ziyafetler verilmiştir. Türkler, “cennet (uçmağ)” ve “cehennemin (tamu)” varlığına inanmışlardır.

2. Ribat, fütüvvet ve ahi kavramlarını sözlükten araştırınız.

  • Cevap:

Ribat; İslam’ın ilk dönemlerinde Arap-İslam ordularının hazır kuvvet bulundurmak amacı ile sınır boylarına inşa ettikleri askeri üs yapılarına “Ribat” adı verilir. Sonradan, han ve kervansaraylar ile tarikat yapıları ve misafirhaneler için geç döneme kadar kullanılan yerleşik bir terim.

FütüvvetAlçakgönüllülük, yiğitlik, eliaçıklık,başkalarını sevmek, dünya malına önem vermemek, hoşgörü vb. gibi ahlaki temellere dayanan, Anadolu’da XIII. yüzyıldan sonra ortaya çıkan, kısa bir süre içinde birçok İslam ülkesinde de benimsenip yayılan, zanaatçı ve esnaf birliklerine verilen ad. Fütüvvet, tasavvufta bir akım, dinî ve mesleki birlik, esnaf teşkilatı veya Anadolu’da 13. yüzyıldan bu yana görülen örgütlenmiş zanaatçılar ve esnaf birlikleri.

AhiAhilik ocağından olan kimse. Ahilik, Ahi Evran tarafından Hacı Bektaş-ı Veli’nin tavsiyesiyle kurulan esnaf dayanışma teşkilâtıdır. Aslen Horasan kökenli olup Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu’da yaşayan Müslüman Türkmen halkın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli meslek alanlarında yetişmelerini sağlayan, onları hem ekonomik hem de ahlaki yönden yetiştiren, çalışma yaşamını iyi insan meziyetlerini esas alarak düzenleyen bir örgütlenmedir. Kendi kural ve kurulları vardır. Günümüzün esnaf odalarına benzer bir işlevi olan Ahilik iyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası bütün güzel meziyetlerin birleştiği bir sosyo-ekonomik düzendir. Ahi Evran’a Ahi Baba da denir.

3. Ahilik teşkilatı hakkında bilgi toplayınız.

  • Cevap: Ahilik teşkilatı, Osmanlı Devleti`nin kuruluş yıllarında ve daha sonrasında da devam etmiş bir sosyal kurumdur. Ahiliğin kurucusu olarak Ahi Evren bilinmektedir. Kırşehir de kabri bulunan Ahi Evran`ın kurduğu bu teşkilatla ilgili Ahilik geleneğinin unutulmaması için Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar

Ahilik teşkilatı

Ahilik teşkilatı, Selçuklular döneminde ekonomik ve ticari faaliyetlerinin yanı sıra, askeri ve siyasi faaliyetlerde de bulundukları, Osmanlı Beyliği’nin kuruluşunda ve güçlenmesinde etkin rol oynadıklarını iddia ediliyor. Osmanlı Devleti`nin kuruluş yıllarında ve daha sonrasında da devam etmiş bir sosyal kurumdur. Ahiliğin kurucusu olarak Ahi Evren bilinmektedir. Kırşehir de kabri bulunan Ahi Evran`ın kurduğu bu teşkilatla ilgili Ahilik geleneğinin unutulmaması için Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Odaları tarafından bazı şehirlerde her yıl Ahilik haftası ve kutlamaları yapılmaktadır. Ahilik teşkilatı, gençlerin iyi yetişmesini ve meslek kazanmasını sağlardı. Savaş, afet vs. kötü durumlarda da kuruma üyeler ve halk arasında dayanışma olurdu. Padişahlar ve diğer yöneticiler de ahilik teşkilatına katkılı olup destekleyerek gelişmesini istemişlerdir. Anadolu Selçuklu Devleti`nde sanatkarlar ve zanaatkarlar tarafından yine aynı amaçla kurulan Fütüvvet Teşkilatı ile benzerlikler gösterir. Fütüvvet teşkilatının Osmanlı Devleti’ndeki devamı niteliğindedir. Üyelik için kişinin bir Ahi tarafından önerilmesi zorunludur. Çevresinde iyi tanınmayanlar, kötü söz getirebileceği düşünülenler Ahi olamazlar. Örneğin insan öldürenler, hayvan öldürenler (kasaplar), hırsızlar, zina ettiği ispatlananlar örgüte katılamaz. Ahilikte sanatkarlar gündüzleri işyerlerinde 4 boyut’dan oluşan hiyerarşi içinde mesleğin inceliklerini öğrenirler, akşamları toplandıkları ahi konuk ve toplantı salonlarında aynı hiyerarşi içinde ahlaki ve felsefi eğitim görürlermiş. Ahilikte sanatkarlar hiyerarşisi • Yamak • Çırak • Kalfa • Usta Ahilik teşkilatın ve Ahiliğin önde gelen altı ilkeleri 1. Elini açık tut, 2. Sofranı açık tut, 3. Kapını açık tut, 4. Gözünü bağlı tut, 5. Beline sahip ol, 6. Diline sahip ol.

Ahilik teşkilatı 9 dereceli bir düzene dayanır Her kapı üç dereceyi içerir. Bu dereceler şöyle sıralanır: 1. Yiğit 2. Yamak 3. Çırak 4. Kalfa 5. Usta 6. Ahi 7. Halife 8. Şeyh 9. Şeyh ül Meşayıh

4. Hanefi mezhebinin yaygın olduğu yerler hakkında bilgi toplayınız.

  • Cevap: Hanefî mezhebi Irak’ta doğmuş ve Abbâsîler devrinde ülkenin başlıca fıkıh mezhebi olmuştur. Mezhep özellikle doğuya doğru yayılarak Horasan ve Mâverâunnehir’de en büyük gelişmesini göstermiştir. Birçok ünlü Hanefî hukukçu bu ülkelere mensuptur. Mağrib’te Hanefîler V. yüzyıla kadar Mâlikîlerle beraber bulunuyorlardı. Sicilya’da ise hâkim durumda idiler. Abbasîlerden sonra Hanefi mezhebinde bir gerileme görülmüşse de, Osmanlı devletinin kurulmasıyla yeniden gelişme olmuş; Osmanlı sınırları içinde, halkı başka bir mezhebe bağlı olan yerlere bile, İstanbul’dan Hanefi mezhebine sâlik hâkimlerin gönderilmesi, mezhebe buralarda resmîlik kazandırmıştır (Mısır ve Tunus’ta olduğu gibi). Günümüzde Afganistan, Pakistan, Türkistan, Buhara, Semerkand gibi Orta Asya ülkelerinde hanefîlik hakimdir. Bugün Türkiye ve Balkan Türkleri”, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya müslümanları genel olarak Halefîdirler. Hicaz, Suriye Yemen’in, Aden bölgesindeki müslümanların bir kısmı da Hanefidir

12. Sınıf Meb Yayınları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 47 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry