12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Dersdestek Yayınları 4. Ünite Roman Sayfa 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174 Bin Hüzünlü Haz Metni Etkinlik Soruları ve Cevapları
12. Sınıf Dersdestek Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Bin Hüzünlü Haz Cevapları
12. Sınıf Dersdestek Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 167 Cevabı
1) 1980 sonrası Türk edebiyatında roman türünün gelişimini araştırınız. Elde ettiğiniz sonuçları bir sunu hazırlayarak arkadaşlarınızla paylaşınız (1. etkinliğe yöneliktir.).
- Cevap: 1980’den sonra Türk siyasi ve toplumsal hayatındaki değişmelerin yanında, dünya edebiyatındaki postmodern eğilim Türk romanını da etkiledi. Latife Tekin’in gerçeküstücü eseri Sevgili Arsız Ölüm ve onun gibi 1980’den bilinen romancılar Murathan Mungan, Yaşar Kemal, Buket Uzuner gibi isimler roman türünün gelişimine katkı sunmuşlardır. Konu itibariyle artık toplumu ilgilendiren konulardan çok bireysel temalara yöneliş söz konusudur.
2) Sizce günümüz okuru daha çok hangi tür romanlardan hoşlanmaktadır? Niçin?
- Cevap: Bence günümüzde fantastik ve bilimsel kurguların çok olduğu romanları okumaktadır. Ayrıca mitik alanda çıkarılan romanlar da çok beğenilerek okunmaktadır.
3) Bir yazar olsaydınız nasıl bir kitap yazardınız? Açıklayınız.
- Cevap: Ben kitap okumayı çok seven bir insanım özellikle macera kitaplarını severim Ben olsam bende macera kitabı yazardım böyle kaçmalı koşmalı zıplamalı falan daha heyecanlı oluyor ve daha çok okura ulaşıyor.
12. Sınıf Dersdestek Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 172 Cevabı
1) Okuduğunuz metnin tema ve konusunu belirleyiniz. Yazarın Türk romanına tema bakımından yeni bir anlayış getirdiği söylenebilir mi? Niçin?
- Cevap: Roman günümüz dünyasında insanın mutluluğu arama macerasını anlatır. Romanın amacı, gerçek dünyayı yansıtmak değildir, kelimelerle yeni bir dünya kurmaktır. Türk romanına yeni bir doluk getirdiğini söyleyebiliriz. Çünkü önceden çok fazla işlenmemiş bir temadır.
2) Metindeki temel çatışmayı/karşılaşmayı ve bu çatışma etrafında metinde yer alan veya metnin ima ettiği diğer çatışmaları/karşılaşmaları/karşıtlıkları belirleyiniz.
- Cevap: Metindeki temel çatışma anlatıcı yazarın metin kahramanı Alaattin’i aramasıdır. Diğer çatışmalar ise yolda ararken karşılaştığı insanlar ile yaşadığı çatışmalardır.
12. Sınıf Dersdestek Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 173 Cevabı
3) “Bin Hüzünlü Haz” adlı romanın olay örgüsünü belirleyiniz. Daha önce incelediğimiz “Yaban” romanıyla bu eserdeki olay örgüsünü karşılaştırınız. Benzerlikleri ve farklılıkları aşağıdaki tabloda gösteriniz.
Benzerlikler: İkisinde de iç içe geçmiş olaylar anlatılır. İkisinde de geçmişe bir dönüş görülür.
Farklılıklar: Biri bir adamın yaşadığı ortamdaki insanlar tarafından anlaşılmamasını diğerinde ise bir adamın yozlaşan bir dünyada mutluluğu huzuru aramasını işler.
4) Romanın şahıs kadrosunun özelliklerini belirleyiniz.
- Cevap:
Anlatıcı: Kahramanını arayan biridir.
Alaattin: Varlığı ile yokluğu net olmayan bir roman kahramanıdır. Roman onun cümleleri ile başlasa da sonrasında anlatıcı tarafından aktarılır olaylar. Alaattin şiddet olaylarına meraklıdır. Şiddet içeren haber ve filmler izlemektedir.
Pansiyoncu kadın: Çok konuşan ama etrafında gelişen olaylar hakkında bilgi sahibi olan bir kadındır.
5) Alaaddin ile yazar-anlatıcı arasındaki ilişkiyi değerlendiriniz.
- Cevap: Hasan Ali Toptaş, “son cümlesine kadar kahramanını arayan” metnin, onu ararken “kahramana dönüştüğünü” ve bu serüven boyunca hem hayatın hem de geçmiş anlatıların içinden geçtiğini belirtmektedir
6) a) Metindeki zaman ve mekânın özelliklerini belirleyerek bunların olayların gelişiminde bir işlevi olup olmadığını tartışınız.
- Cevap: Bilinmeyen bir zamanda geçer olaylar, ancak geçmiş ile bugün iç içe geçmiş gibi anlatılır. Mekan olarak ise Alaatin’in evi, orman, MOTEL ROM gibi mekanlar kullanılmıştır.
b) Metindeki mekânlarla olaylar ve kişiler arasında hangi bağlar bulunmaktadır? Yazar bu bağları metinde nasıl kullanmıştır? Yorumlayınız.
- Cevap: Romanda imgesel bir anlatımla karşımıza çıkan “MOTEL ROM” ve orman mekânları ise roman geleneğini karşılar. Geleneksel anlamda düzenli ve kronolojik bir olay örgüsü olmayan romanda zaman-mekân bütünlüğü, açıkça iletilmeye çalışılan bir mesaj söz konusu değildir.
7) a) Okuduğunuz metindeki anlatıcıyı ve bakış açısını belirleyiniz.
- Cevap: Anlatıcı yazarın kendisidir ve roman hakim bakış açısıyla yazılmıştır.
b) Anlatıcının okuru yönlendirip yönlendirmediğini, olayları yorumlayıp yorumlamadığını, kahramanlara müdahale edip etmediğini değerlendiriniz.
- Cevap: Yazar, kendi yarattığı kahramana söylettiği bu cümle ile daha romanın başından, mutlak bir anlam aramaması, anlamın değişebilir ve en önemlisi de kavranmak yerine hissedilebilir olması konusunda okuyucuya aslında bir tür ipucu veriyor.
c) Anlatıcının aynı zamanda romanın bir kahramanı olması metnin anlamını nasıl etkilemiştir? Açıklayınız.
- Cevap: Anlatıcı’nın sokaklara inip Motel ROM’a gittiği ve burada geçirdiği sahneler, bu devrin okuyucusunun rahatlıkla anlayabileceği “kalabalıktaki yalnızlık, kendine yabancılaşma, şehre yabancılaşma, topluma yabancılaşma” gibi duyguları ortaya koyabilmektedir.
8) Okuduğunuz metinde yazarın üslubunu cümle yapıları, deyimler, kelime kadrosu, anlatım teknikleri açısından değerlendiriniz.
- Cevap: Dil ve üslup ile doğrudan etkileşim içinde olan kurgu da en az yazarın dili kadar dolambaçlı bir şekilde çıkıyor karşımıza. Okuyucuya, modern romandaki alışkanlığına istinaden bir giriş-gelişme-sonuç düzeni vermek yerine, sürekli dalgalı halde ya zirveye giden ya da dibe inen bir yolda onu gezdiriyor.
9) Metinle ilgili tespitlerinizi ve eleştirilerinizi arkadaşlarınızla sözlü olarak paylaşınız.
- Cevap:
10) Metindeki anlatım biçimlerini ve tekniklerini belirleyerek bunların metne katkısını belirtiniz.
- Cevap: En çok kullanılan anlatım biçimleri olarak öyküleme ve betimlemeyi sayabiliriz. Bunun yanında özellikle karşılaştırma ve örneklendirme örneklerine metinde rastlanır.
11) “Bin Hüzünlü Haz” adlı romanda hangi edebî akımın etkileri görülmektedir. Bu akımın özelliklerini aşağıda verilen boşluğa yazınız.
- Cevap: Türk edebiyatında Ahmet Hamdi Tanpınar, Yusuf Atılgan ve Oğuz Atay çizgisinde gelişen gerçeküstücü ya da büyülü gerçekçilik diyebileceğimiz roman anlayışı 1980’li yıllardan sonra iyice yaygınlaşır. Hasan Ali Toptaş, Metin Kaçan, Bilge Karasu, Orhan Pamuk gibi yazarlar bu tür romanlar kaleme almışlardır.
Hazırladığınız sunuyu arkadaşlarınızla paylaşınız. Sunum sonunda arkadaşlarınızın 1980 sonrası Türk romanı hakkındaki görüşlerini alınız.
- Cevap: 1980’den sonra Türk siyasi ve toplumsal hayatındaki değişmelerin yanında, dünya edebiyatındaki postmodern eğilim Türk romanını da etkiledi. Latife Tekin’in gerçeküstücü eseri Sevgili Arsız Ölüm ve onun gibi 1980’den bilinen romancılar Murathan Mungan, Yaşar Kemal, Buket Uzuner gibi isimler roman türünün gelişimine katkı sunmuşlardır. Konu itibariyle artık toplumu ilgilendiren konulardan çok bireysel temalara yöneliş söz konusudur.
Bin Hüzünlü Haz” adlı romandan okuduğunuz bölümlerden ve yazarın biyografisinden hareket ederek yazarın edebî kişiliği hakkında neler söylenebilir?
- Cevap:Öykü ve roman yazarlığını aynı anda yürüten Toptaş, Anadolu insanının hüzünlü dramatik yanını, yeni bir estetik üslupla dile getirmiştir. Yazar, çeşitli röportaj ve eserlerinde “dili çok önemsediğini ve bu yüzden romanlarını uzun sürede oluşturduğunu” aktarmıştır. Bunu da şöyle örneklemektedir: “Bin Hüzünlü Haz” (1998) adlı eserinde dili düpedüz araç değil amaç edindim. Yazarın “Gölgesizler” adlı romanı sinemaya uyarlanmıştır. Eserlerinde olay örgüsünü çok fazla önemsemez ; o, bireyin iç dünyası ve kendi hesaplaşmaları üzerine kurar romanını.
12. Sınıf Dersdestek Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 174 Cevabı
1) Okuduğunuz “Bin Hüzünlü Haz” adlı metni noktalama ve yazım bakımından inceleyiniz. Elde ettiğiniz sonuçları arkadaşlarınızla paylaşınız.
- Cevap: Metin ve noktalama bakımından başarılıdır.
2) Dışarıdan bakıldığında, sefil mi sefil birkaç kitapçı dükkânıyla kıraç bir çocuk bahçesinin ıssızlığı arasında sıkışıp kalmış, kibrit kutusu gibi, küçücük bir yerdi burası. Ama içeri girince, insan hem hangi yöne gideceğini, hem de nereye bakacağını şaşırıyordu.
Bu parçada kullanılan anlatım biçimlerini belirleyiniz.
- Cevap: Öyküleme ve betimlemeden faydalanılmıştır.
3) Büyük kelimesine sığmayacak kadar büyük ve harikulade bir an olacaktı o an; Alaaddin daha kapımdan girer girmez bende oluşmaya başlayan hiç tanımadığı bambaşka bir Alaaddin’le, ben de her iki Alaaddin’e de yansıyan kendimle karşılaşacaktım Tıpkı, yüz yüze gelmiş aynalar gibi… Bu sözlerin sahibi hangi duygusunu dile getirmiştir? Açıklayınız.
- Cevap: Kavuşma anında yaşayacağı o mutluluk anını anlatmıştır.
4) “Alaaddin ötekilere benzemez?” “Kesinlikle benzemez,”dedim. “Neden onlarla düşüp kalkıyor o hâlde, neden onlarla sıkı fıkı?” “Dediğine bakılırsa,” dedim, “o adamların arasında adamakıllı kirlenip kim olduğunu anlamak istiyor.” “Kendini arıyor yani?” “Galiba.” “Sen de kalkmış, onu arıyorsun?” “Evet…”
Bu paragrafla ilgili aşağıdaki soruları cevaplayınız.
a) Bu parçanın konusu nedir?
- Cevap: Alaattin’in kimlerle dost olduğu ve nasıl bir insan olacağı.
b) Bu parçada konuyla ilişkili bir ana düşünce cümlesi var mıdır? Belirtiniz.
- Cevap: Evet vardır. Alaaddin ötekilere benzemez cümlesi önemlidir.
c) Bu parçada asıl anlatılmak istenen nedir?
- Cevap: Alaattin’in dışarıdan nasıl bilindiği.
ç) Ana düşünceyi destekleyen yardımcı düşünceler nelerdir? Bu düşüncelerin ana düşünceye katkısını açıklayınız.
- Cevap: Soru sorulmuş ve yorumun okurca yapılması istenmiştir. Alaatin’in nasıl biri olabileceği okura sezdirilmiştir.
d) Parçadaki anlatım biçimlerini ve düşünceyi geliştirme yollarını belirleyiniz.
- Cevap: Anlatım biçimleri olarak öyküleme ve betimlemeyi sayabiliriz.
5) Defterinize çevrenizde tanıdığınız, davranışlarıyla sizi etkileyen bir kişinin özelliklerini anlatan bir paragraf yazınız. Yazdığınız paragrafın giriş, gelişme ve sonuç cümlelerinin özelliklerini belirleyiniz.
- Cevap: Her insan zor gününde omzunda ağlayabileceği, elinden tutabileceği bir dosta ihtiyaç duyar. Çünkü kişiyi en iyi anlayan insan dostudur. Sığınabileceği bir dostu olmayanlar bunun eksikliğini fazlasıyla hisseder. Süleyman Ramiz de benim için öyledir. Onun beni dinleyen bana değer veren her zaman için benim iyiliğimi isteyen karakteri beni çok etkiler. Ona olan saygım her zaman artarak devam eder.
“12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174” ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
