Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Meb Yayınları Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Ders Kitabı Cevapları

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Ders Kitabı 1. Ünite Türklerde Devlet Teşkilatı Ölçme ve Değerlendirme Cevapları

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 1. Ünite Türklerde Devlet Teşkilatı Ölçme ve Değerlendirme  Kitabı Miras Cevapları

11. Sınıf Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Ders Kitabı Meb Yayınları 1. Ünite Türklerde Devlet Teşkilatı  Sayfa 62, 63, 64  1. Ünite Türklerde Devlet Teşkilatı Ölçme ve Değerlendirme Etkinlik Soruları ve Cevapları

1. Ünite Türklerde Devlet Teşkilatı Ölçme ve Değerlendirme

11. Sınıf Meb Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 62 Cevabı

A) Aşağıda boş bırakılan yerlere uygun olan sözcükleri yazınız.

  • Cevap:

1. İlk Türk devletlerinde devlete İL  denirdi.
2. İlk Türk devletlerinde devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı yere veya TOY- KURULTAY denirdi.
3. İlk Türk İslam devletlerinde belediye işlerine MUHTESİP adı verilen görevliler bakardı.
4. Selçuklularda askerî işler ile ilgilenen divana DİVANI ARZ denirdi.
5. Osmanlı’da devletin sonsuza dek yaşayacağına olan inanç DEVLETİ EBEDİ MÜDDET tanımı ile ifade edilir.
6. 1871 Vilayet Nizamnâmesi ile köy ile kaza arasında oluşturulan yeni idari birimin adı NAHİYE dir.
7. İlk Osmanlı Parlamentosunda padişah tarafından seçilen milletvekillerinden oluşan
meclise AYAN MECLİSİ denirdi.
8. Osmanlı Devleti’nde deniz askerlerine LEVENT  denirdi.
9. Yeni Türk Devleti’nin ilk anayasası TEŞKİLATI ESASİYE dır.
10. Türkiye Cumhuriyeti’nde yasama yetkisi TBMM’YE aittir.
B) Aşağıdaki soruların cevaplarını ilgili alana yazınız.
11. İlk Türklerde yargı işlerine bakan görevlinin adını yazınız.

  • Cevapyargan

12. Kutadgu Bilig adlı eserin yazarı kimdir?

  • Cevap: Yusuf Has Hacip

13. Osmanlı Devleti’nde kazaların yönetiminden sorumlu görevliye verilen ad nedir?

  • Cevap: kadı

14. Osmanlı’da günümüzdeki danıştayın görevini yerine getiren komisyonun adı nedir?

  • Cevap: Şûra-yı Devlet

15. 1921 Anayası’na göre yürütme yetkisi kime aittir?

  • CevapTBMM’ye

C) Aşağıdaki soruları cevaplandırınız.
16. İlk Türk devletlerindeki kut anlayışını açıklayınız.

    • Bütün hanedan üyelerinde kut olduğundan kendine siyasi ve askeri bakımdan güvenen kişi tahta kavgasına girebiliyordu. Bu durum Türk devletlerini ya iç savaş sonucu istikrarsızlığa, ya da bölünmeye götürüyordu.
    • Türk töresinde ana-babaya itaat esas olmasına rağmen, hükümdar bunun dışında tutulmuştur. Devletin devamı için baba-oğul veya kardeşlerin birbirleriyle mücadelesi normal karşılanmıştır. Çünkü bu sayede en güçlü ve en yetenekli kişi devletin başına geçecektir.Cevap:
      • Türkler devleti yönetme yetkisinin Tanrı tarafından verildiğine inanıyorlardı. Tanrı tarafından verilen bu yönetme hakkına kut diyorlardı. Kut’un kan yoluyla hükümdarın tüm erkek çocuklarına geçtiğine inanıyorlardı.

      Kut Anlayışı’nın Etkisi

17. Türk devletlerinin kuruluşunda boyların etkisini açıklayınız.

  • Cevap: Boylar çok önemli görevlere sahiptir. Devletin işleyişinde şu işlevleri vardı:
    • Her boyun askeri bir gücü ve toprağı vardır.
    • Cesareti, maddi mal varlığı, hizmeti ve adaletiyle tanınan urug reisleri arasından birisi boy beyi seçilirdi.
    • Boylar Türk toplumunu oluşturan en küçük siyasi yapılardır.
    • Her boyun kendine ait bir yaylağı ve kışlağı vardır. Yaylaklar tüm boyun ortak malı iken; kışlaklar özel mülktü.
    • Her boyun kendisine ait bir tamgası vardı.

    Boy Beyinin Görevleri

    • Boydaki iç dayanışmayı korumak.
    • Hak ve hukuku sağlamak
    • Boyunun çıkarlarını savunmak

18. İlk Türk devletleri ile Türk İslam devletlerini teşkilat yapısı açısından karşılaştırınız.

  • Cevap:  Türk-İslam devletlerinde ordu teşkilatı devletin ve hükümdarın dayandığı savaşa hazır askerler, sipahilerden oluşan Hassa ordusu, ikta askerleri, gönüllüler, ücretliler ve Türkmen kuvvetleri olmak üzere ayrılmaktaydı. Orduların büyük çoğunluğu sipahilerden oluşurdu. Askerler kendi yaptıkları ok, kılıç, yay, mızrak, kalkan; arrade ve mancınık gibi silahları kullanırlardı. Ordu hareketi sırasında orduyu sultan veya komutan yönetirdi. Türk-İslam devletleri ve Türk devletlerinde ordu anlayışı İslam inancı ile büyük bir değişiklik kazanmamıştır. Türkler savaşçı yapılarını İslam inancı ile birleştirmiş ve cihat, şehitlik gibi kavramlar onlar için bir kuvvet haline gelmiştir.

19. İlk Türk İslam devletleri ile İslam öncesi Türk devletlerinin yönetim anlayışlarını karşılaştırınız.

  • Cevap:  İlk Türk-İslam devletlerinde yöneticilerin çoğunluğu genellikler Türk’tü ancak Gaznelilerde Hintli, Selçuklularda Fars, Arap kökenli idarecilerde bulunurdu. Yönetici sınıfının başında sultan bulunmaktaydı. Başlıca görevleri arasında şunlar bulunmaktaydı:Ülkeyi adaletle yönetmek

    Ülkenin iç ve dış güvenliğini sağlamak

    Açları doyurmak, yoksulları giydirmek

    Toplumun refah ve mutluluğunu sağlamak

    Bu görevleri aksatması sultanın iktidarını kaybetmesine yol açabilirdi.

    Yönetilenler: Her türlü millet ve dinden oluşan halk sınıfıdır. Bunlar devlete vergi verirler kanun ve kurallara uyarlardı. Halk Müslimler (Türkler-Araplar-Farslar) ve Gayr-ı Müslimler(Gök tanrıya inanan Türkler- Hıristiyanlar, Yahudiler-Rumlar ve Ermeniler-Hindular vs.) olarak ikiye ayrılırdı. Müslüman Türklerde boy teşkilatlanması devam etmiştir. Yaşayış şekillerine göre halk Şehirliler, Köylüler ve göçebeler olarak ayrılmıştı.

20. Osmanlı Devleti’nin uyguladığı İstimalet politikasını açıklayınız.

  • Cevap: Osmanlı Devleti beylikten devlete doğru adımlar atarken bir çok fetihler yapmıştır ve devletin sınırlarını büyük ölçüde genişletmiştir. Osmanlı Devleti, ülkenin sınırlarını genişletirken aynı zamanda bir çok politikayı benimseyip uygulayarak fethettiği toprakları ve buralarda yaşayan halkı kaybetmemek için çaba göstermiştir. Osmanlı Devletinin fethettiği topraklar üzerinde ve o bölgelerin halkına karşı uyguladığı politikalardan birisi de İstimalet politikası olmuştur. Bu politika adeta bir hoşgörü politikası olarak adlandırılabilir. İstimalet politikasına göre Osmanlı Devleti; fethettikleri topraklarda bulunan halkın dinine, örflerine, adetlerine, yaşam biçimlerine saygı göstermiştir. Bu konuda feodal beylerle de mücadele eden Osmanlı Devleti bu politikası sayesinde bir çok toprağı ve üzerindeki halkı uzun yıllar boyunca hakimiyeti altında tutabilmiştir.

21. Osmanlı Devleti yönetim anlayışı ile Selçuklulardaki yönetim anlayışını karşılaştırınız.

  • Cevap:  Osmanlı Devleti Yönetim Anlayışı: Osmanlı Devleti’nde idare gücü, kayıtsız şartsız olarak padişahta bulunuyordu. Yönetme yetkisi, babadan oğula olacak şekilde devir edilmekteydi. Osmanlı Devleti’nin başına gelecek olan padişahlar, genç yaşlarında sıkı bir eğitimden geçirilirlerdi. Bu sayede hem ahlâki olarak, hem de bilgi konusunda belirli bir yetkinliğe geldiklerinden emin olunurdu. Şeyh-ül İslâm ve kadılar, padişahın eğitimi noktasında önemli rol oynarlardı.Devlet yönetimi içerisinde Şeyh-ül İslâm, İslâmi esaslara dayanan bir hukuk sistemi ortaya koyardı. Gerektiğinde yeni fetvalar, yasa olarak çıkarılır ve halka duyurulurdu. Adaletin sağlanması için gerektiğinde kadı ve kazaskerler görev alırlardı. Adalet, hoşgörü gibi kavramlar, Osmanlı devlet yönetimi noktasında da her zaman önemli konular olduğu için bu konularda ekstra bir hassasiyet gösterilmiştir.

    Büyük Selçuklu Devleti Yönetim Anlayışı: Büyük Selçuklu Devleti’nin örgütlenme biçimi, kendisinden önceki İslam devletlerine benziyordu. Hint-İran devlet anlayışını yansıtan bu örgütlenmede, eski Türk devlet geleneğinin de belirgin etkisi vardı. Eski Türk devlet geleneğinde olduğu gibi, Büyük Selçuklu Devleti’nde de ülke toprakları hanedanın ortak malı sayılıyordu. Bundan dolayı Büyük Selçuklu toprakları eyaletlere bölünmüştü. Eyaletlerin yönetimi de Melik olarak adlandırılan hanedanın erkek üyelerine bırakılmıştı. Tuğrul Bey’den önce boy başkanına Oğuz geleneğine göre Yabgu deniyordu.

22. Tanzimat Dönemi yönetim anlayışında meydana gelen değişiklikleri açıklayınız.

  • Cevap:  Osmanlı Devleti klasik döneminde, Osmanlı yönetim anlayışında mutlak otorite bulunmaktaydı. Padişahın yönetimde mutlak sözü bulunmakta ve son sözü her zaman padişaha ait olurdu. Osmanlı Devleti zaman içerisinde yeniliklere ayak uydurmak, iç ve dış sorunlar ile baş etmek amacı ile Sultan Abdulmecid’in emri doğrultusunda Tanzimat Fermanı’nın hazırlanması kararına varmıştır. Gülhane Hatt-ı Hümayun olarak da bilinen Tanzimat Fermanı ile kanunun üstünlüğünün ilk kez padişahın otoritesi üzerinde olduğu ifade edilmiştir. Bu doğrultuda padişah hakları sınırlandırılmıştır. Müslüman ve gayrimüslim tebaanın can, mal ve namus güvenliği devlet güvencesine alınmış, kanun önünde herkes eşit kabu edilmiştir. Mahkemeler herkese açık hale getirilmiş, yargısız infaz tasnif edilmiştir. Tüm vatandaşlara mal, mülk sahibi olma ve miras bırakma hakkı da tanınmıştır.

23. Meşrutiyet dönemindeki demokratikleşme hareketleri hakkında bilgi veriniz.

  • Cevap:  1. MEŞRUTİYET : 1875 yılından itibaren Balkanlarda başlayan isyanların arkasında Rusya’nın uyguladığı panislavist politikası vardır. Panislavizm’in amacı bütün slav ırkını Rusya liderliğinde birleştirmekti.Köylülerin vergi vermek istememesi yüzünden Hersek’te çıkan ayaklanma kısa zamanda genişledi. Osmanlı Devleti’nin bu ayaklanmayı bastıramaması, diğer balkan milletlerini cesaretlendirdi. Bunun sonucu olarak Bulgaristan’da büyük bir ayaklanma çıktı.(1876) Bu ayaklanma sert şekilde bastırıldı. Ancak Selanik’te başka bir ayaklanma çıktı. Almanya,Avusturya ve Rusya kendi aralarında anlaşarak Osmanlı Devleti’ne muhtıra verdiler. Bu muhtıraya Fransa ve İtalya’da katıldı. Muhtırada belirtilen istekleri, Osmanlı devleti egemenlik hakları ile uygun görmeyen İngiltere katılmadı.Bu sırada padişah Abdülaziz tahtan indirilip V.Murat getirildi. Osmanlı Devleti Hersek ayaklanmasına yardımı kesmesi için Sırbistan ve Karadağ’ı uyardı. Bunlarda Osmanlı Devletine savaş ilan ettiler. Osmanlı Devleti bu savaşlarda başarılı oldu. Ancak Balkan devletlerinin yenilmesi Rusya’nın hoşuna gitmedi. Rusya Osmanlı Devleti’ne ültimatom verdi Sırbistan ile barış yapılmasını istedi. Rusya’nın Osmanlı Devleti üzerinde baskı kurması İngiltere çıkarlarına aykırı idi. Bu yüzen İngiltere İstanbul’da milletlerarası bir konferans topladı. Bu olaydan kısa süre önce padişah değişikliği oldu. V.Murat tahttan indirilip II.Abdülhamit tahta geçirildi. II.Abdülhamit Meşrutiyeti ilan edeceğine söz vermişti. Onun için komisyon oluşturdu. Kanun-ı Esasi (Anayasa) hazrlanmaya başlandı.Konferansın toplandığı tarihte anayasa hazırlandı. Meşrutiyet ilan edildi. Babıali bu hareketle konferansı gereksiz kılmak istenmişti. Artık bütün Osmanlı ülkesinde vatandaşlar temsilci gönderip seslerini duyurabilecekti. Öyleyse Balkanlarda ıslahat yapmaya gerek yoktu. Ancak konferans delegeleri bu olayı ciddiye almayıp çalışmaya devam ettiler. Sırbistan ve Karadağ’ın toprak genişletilmesini ve Bosna-Hersek ve Bulgaristan’a muhtar yönetim verilmesini istediler.

24. Yeni Türk Devleti’nde I. Meclis’in özelliklerini açıklayınız.

  • Cevap:  Osmanlı İmparatorluğunun yerine yeni bir devletin kuruluşunu hukuki ve siyasi yönden belgelemiştir.• Ulusal egemenliği esas kılan ve egemenliğin Osmanlı Devleti’nde Türk ulusuna geçtiğini belgelemiştir.
    • TBMM’nin kuruluşunu yasal hale getirmiştir.
    • Demokratik ve ihtilalci karaktere sahiptir.
    • Olağanüstü koşullarda hazırlandığı için kısa ve özet halinde hazırlanmıştır.
    • İlk defa meclis hükümeti sistemi benimsenmiştir.
    • Devletin resmi dini belirtilmemiştir.
    • Amasya Genelgesi’nden itibaren gelişen ruha resmi bir kimlik kazandırmış ve önderlik etmiştir.
    NOT: 1921 Anayasası 1924 tarihinde yürürlükten kalkmıştır.
    NOT: 1921 Anayasası’nda yapılan en önemli değişiklikler, cumhuriyetin ilanıyla olmuştur. Cumhuriyetin ilanı ile “Meclis Hükümeti Sistemi” terk edilerek bugünkü “Kabine Sistemi”ne geçilmiştir.

25. Meclis Hükümeti Sistemi hakkında bilgi veriniz.

  • Cevap: Meclis Hükümeti Sisteminin Özellikleri
    1. Kuvvetler (Güçler) Birliği ilkesi uygulanır. (Yasama ve yürütme meclisin elindedir.)
    2. Başbakan yoktur.
    3. Meclis başkanı ile hükümet başkanı aynı kişidir.
    4. Tüm bakanlar meclis tarafından teker teker seçilir.
    5. Çift dereceli seçim sistemi uygulanır.

11. Sınıf Meb Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 63 Cevabı

Ç) 26, 27 ve 28. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.
Bir devlette yasama ve yürütme organlarının halk tarafından ayrı ayrı seçilerek göreve getirildiği, yasama ve yürütmenin birbirlerine karşı değil halka karşı sorumlu olduğu, belirli bir süre için seçilen yasama ve yürütme organları arasında yetki ve görev ayrımının net bir şekilde yapıldığı hükümet sistemine “Başkanlık Sistemi” denir.
Bu sistemde yürütme organı yasama organını feshedemez. Yasama organı da yürütme organını bazı durumlar dışında görevden alamaz. Yargı organı ise bağımsızdır. Bu özellikleri nedeniyle kuvvetler ayrılığı ilkesinin sert bir şekilde uygulandığı bir hükümet sistemi olarak kabul edilir. Başkanlık Sistemi kendi içinde farklı modeller şeklinde uygulanmaktadır. Her ülke kendi özgün modelini geliştirmiştir.
Başkanlık Sistemi, başbakanlı ve başbakansız olmak üzere ikiye ayrıldığı gibi, bakanlar kurulu üyelerinin başkanın teklifi ve yasama organının onayı ile atandığı model ile doğrudan başkan tarafından atandığı model olmak üzere yine iki gruba ayrılmaktadır.
26. Bu metinden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Kuvvetler ayrılığı ilkesi Başkanlık Sistemi’nde geçerliliğini korumaktadır.
B) Başkan, meclisi feshetme yetkisine sahiptir.
C) Vatana ihanet gibi istisnai durumlarda Meclis, başkanı görevden alabilir.
D) Yürütme yetkisi tamamıyla başkandadır.
E) Milletvekillerini ve başkanı halk seçer.

  • Cevap: B

27. Metne göre aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Yasama organı yürütme organına karşı sorumludur.
B) Yargı, başkanın talimatları doğrultusunda çalışır.
C) Bakanlar kurulunu başbakan atar.
D) Yasama, yürütme ve yargı yetkileri başkanda toplanmıştır.
E) Bakanlar kurulu üyeleri başkan tarafından atanır.

  • Cevap: E

28. Metindeki bilgiler ve 10 Temmuz 2018 tarihli Cumhurbaşkanlığı 1 Numaralı Karar- namesi’nden hareketle, ülkemizde hangi model Başkanlık Sistemi uygulanmaktadır? Açıklayınız.

  • Cevap:  Başkanlık sistemi birçok yönden ABD’deki modelden ayrılıyor.Başkan doğrudan halk tarafından 5 yıllığına seçilecek. Başkan olmak için 40 yaşında ve üniversite mezunu olma şartı korunacak. Bir kişi iki dönem başkanlık yapabilecek. Başkan, seçimler öncesinde başkan yardımcısını da halka açıklayacak. Sistemde üniter yapı korunacak, tek parlamento olacak. Meclis’in milletvekili sayısı 550 olarak korunacak. Parlamento seçimleri ile başkanlık seçimi eş zamanlı 5 yılda bir yapılacak.

29. İlk Türk devletlerinde doğuyu inançları gereği asıl hükümdar, batıyı ise genelde yabgu ünvanıyla hükümdarın kardeşi yönetirdi.
Bu yönetim anlayışı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) İlk Türk devletlerinde doğu kutsal kabul edilmektedir.
B) Merkezî otoriteyi güçlendirmiştir.
C) Taht kavgalarını engellemiştir.
D) Yabgunun yetkileri daha fazladır.
E) Yabgu bütün devlet işlerinde hükümdardan bağımsız hareket etmektedir.

  • Cevap: A

30. İlk Türk devletleri ile ilgili olarak;
I. Türklerde gelişmiş mimari eserlere ilk defa Hunlar’da rastlanmıştır.
II. Konargöçer yaşam tarzı Türklerin teşkilatçılık özelliğini geliştirmiştir.
III. Kök Türklere ait paralarda hatun ve kağanın resimleri birlikte basılmıştır.
verilen bilgilerden hangileri doğrudur?
A) Yalnız III C) Yalnız II B) I ve II D) II ve III E) I ve III

  • Cevap: D

11. Sınıf Meb Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 64 Cevabı

31. “Devlet yönetimi hakkında bilginler ve cihan görmüş kişiler ile tedbir almak gerekir. Tedbir alan kişilerin sayısı ne kadar fazla olursa, gücü de o kadar fazla olur. On kişinin alacağı tedbir, üç kişinin alacağı tedbirden daha kuvvetli olacaktır.” Nizamülmülk’ün “Siyasetnâme” adlı eserinden alınan bu metinden aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?
A) Liyakata önem verildiği
B) Bilim insanlarına önem verildiği
C) Meşveretin (danışma) önemli olduğu
D) Yönetimde farklı unsurlar olduğu
E) Farklı fikirlerin dikkate alındığı

  • Cevap: D

32. İlk Türk İslam devletlerinde devlete ait bazı toprak gelirlerinin memurlara maaş karşılığı olarak verilmesine ne ad verilirdi?
A) Mukataa
B) İkta
C) İltizam
D) İstimalet
E) Malikane

  • Cevap: B

33. Osmanlı Devleti’nin klasik döneminde uygulanan; istimalet politikası, iskân siyaseti, gaza ve cihad anlayışı ve veraset sistemindeki değişiklikler aşağıdakilerden hangisine neden olmamıştır?
A) Gelirlerin artmasına
B) Merkezî otoritenin artmasına
C) Balkanlarda kalıcı olunmasına
D) Geniş sınırlara ulaşılmasına
E) Gayrimüslimlerin devlet yönetimine katılmasına

  • Cevap: E

34. Osmanlı Devleti’nde ordu yapısı Duraklama Dönemi’nden itibaren bozulmaya başlamıştır.
Aşağıdakilerden hangisi ordunun bozulmasının sonuçlarından birisi değildir?
A) Tımar gelirlerinin azalması
B) Merkezî otoritenin bozulması
C) Tımarlı sipahi sayısının azalması
D) Devşirme usulünün uygulanması
E) Kanunu Kadim’e aykırı asker alımı

  • Cevap: D

35. “Ulus devlet anlayışı, Fransız İhtilali sonrası ortaya çıkan milliyetçilik düşüncesiyle birlikte yaygınlaşan modern devlet anlayışıdır. Ulus devlet anlayışı özellikle XX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren belirgin bir şekilde kendini göstermiş, Osmanlı ve Avusturya gibi çok uluslu devletlerde bağımsızlık hareketlerinin başlamasına sebep olmuştur.”
Bu metinden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Ulus devlet anlayışı dünyayı olumlu bir şekilde etkilemiştir.
B) Ulus devlet anlayışı, Fransız İhtilali ile daha da güçlenmiştir.
C) XX. yüzyılda birçok ulus, bağımsızlık mücadelesine girmiştir.
D) Ulus devlet fikri, bazı devletleri olumsuz etkilemiştir.
E) Bazı fikir akımları evrensel düzeyde etki yapabilmektedir.

  • Cevap: A

36. “Osmanlı Devleti’nde XIX. yüzyılda merkezî otoritenin zayıflamasıyla yerel ileri gelenler siyasi ve ekonomik yönden oldukça güçlenmişlerdir.”
Bu gelişmeler aşağıdakilerden hangisinin yaşanmasına yol açmıştır?
A) Rejim tartışmasının yaşanmasına
B) Denge politikasının izlenmesine
C) Sened-i İttifak’ın imzalanmasına
D) Tanzimat Fermanı’nın ilan edilmesine
E) Osmanlıcılık Akımı’nın güçlenmesine

  • Cevap: C

37. 1. Meclis’in (1920-1923) üyelerine, sahip oldukları meslek açısından bakıldığı zaman, bu üyelerin %46.9’unun devlet memuru; %14’ünün avukat, gazeteci, doktor, bankacı ve mühendis; %18.9’unun çiftçi, tüccar ve aşiret üyesi; %11.2’sinin ise müftü, müderris ve şeyhlerden oluştuğu görülür.
Bu metinden hangisi çıkarılamaz?
A) Meclis’te avukatların sayısı belli değildir.
B) Meclis’te ülkenin farklı kesimlerinden insan vardır.
C) Bankacıların sayısı, doktorlardan fazladır.
D) Meclis’te tarım ile uğraşan insanlar da vardır.
E) Mecliste din adamları vardır.

  • Cevap: C
☺️ BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
4
angry
2
clap
0
happy
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike