11. Sınıf Meb Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 70 Cevabı
2017 – 2018 Eğitim Öğretim dönemiyle beraber pek çok ders ve çalışma kitabı değişti. Değişen ders kitaplarından biri de “11. Sınıf Meb Yayınları Tarih Ders Kitabı Cevapları” oldu. Kitabı incelediğimizde ise Akın SEVER, Dursun SAĞDIŞ, Hasan ÖZKAYA, Mehmet KÖSEOĞLU, Tayyibe ÇOLAK, Yasemin OKUR tarafından 251 sayfa olarak kaleme alındığını görüyoruz. Kitapta görseller ön plana çıkarılmış ve görsel tasarım ise Akın SEVER tarafından yapılmış.
“11. Sınıf Meb Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 70 Cevapları“nda önce sorular yazıldı daha sonra cevaplar verildi.
11. Sınıf Meb Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 70 Cevabı
Aşağıda Yunus Emre’den dörtlükler yer almaktadır. Dörtlükleri inceleyiniz ve soruları cevaplandırınız.
Ben gelmedim dâvâ için
Benim işim sevi için
Dostun evi gönüllerdir
Gönüller yapmağa geldim
Bir kez gönül yıktın ise,
Bu kıldığın namaz değil.
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil.
Gelin tanışık edelim
İşin kolayın tutalım
Sevelim sevilelim
Dünya kimseye kalmaz
Yunus Emre, Güldeste, s.91,106,147
1- Dörtlüklerde hangi temalar işlenmiştir?
- Cevap: Allah sevgisi ve kardeşlik teması işlenmiştir.
2- İşlenen temalar dikkate alınarak tasavvuf erbabının Türk-İslam toplumundaki konumu, işlevi ve önemi hakkında neler söylenebilir?
- Cevap: Çok önemli bir yere sahiptirler. Tasavvuf erbaplarının özellikleri ve düşünceleri ise kısaca şu şekilde özetlenebilir.
Allah’ı bilmek nasıl olur ? Kâinatın yaratılışı nasıldır ? Biz neyiz ? Niçin geldik dünyaya ? Yaşamımızın anlamı, var olmanın aslı, gerçek, başlangıç ve son nelerdir ? Bu ve bunun gibi fizik ötesi sorulara cevap vermeye çalışan düşünüş yoluna Tasavvuf Düşüncesi denir. [Vahdet-i Vücut (Varlığın Birliği) Teorisi].
Bu düşünceye göre Allah tek varlıktır. (Vücud-i Mutlak). Aynı zamanda tek güzelliktir (Hüsn-i Mutlak).
Tek varlık olan Allah kendisini görecek gözler, sevecek gönüller istemiş ve kâinatta bilinmek istemiştir.
Bu tıpkı aynayla kaplı bir odada olmak gibidir. Ayna varlığın çeşitli görüntülerini yansıtır.
O halde, evren ve tüm insanlar Allah’ın bir görüntüsüdür. Öyleyse insanlar arasında renk, inanç, dil, ırk gibi ayrımlar yapmak anlamsızdır.
Bütün görüntülerde “varlık” ve “yokluk” öğeleri bir aradadır. İnsan dünyaya bağlı tutku ve zevklerini yok ederek “varlık” öğesini geliştirir. Bunun yolu da tekkelerden (tarikatlar) geçer. Burada insan sıkı bir eğitimle dünya nimetlerinden vazgeçerse, sonunda özü olan Allah’a kavuşabilir. Bu da gerçek aşktır. İnsanların birbirlerine duyacakları aşk ise mecazdır. Bu, kişiyi Allah’tan uzaklaştırır. “Bir hırka, bir lokma” insana yetmelidir. Tekkelerde bu yolla Allah’a ulaşan insan sonunda “Enel Hak” derecesine varır. Bu kişilere İnsan-ı Kâmil ya da Ermiş denir.