11. Sınıf Meb Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 124 Cevabı
2017 – 2018 Eğitim Öğretim dönemiyle beraber pek çok ders ve çalışma kitabı değişti. Değişen ders kitaplarından biri de “11. Sınıf Meb Yayınları Tarih Ders Kitabı Cevapları” oldu. Kitabı incelediğimizde ise Akın SEVER, Dursun SAĞDIŞ, Hasan ÖZKAYA, Mehmet KÖSEOĞLU, Tayyibe ÇOLAK, Yasemin OKUR tarafından 251 sayfa olarak kaleme alındığını görüyoruz. Kitapta görseller ön plana çıkarılmış ve görsel tasarım ise Akın SEVER tarafından yapılmış.
“11. Sınıf Meb Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 124 Cevapları“nda önce sorular yazıldı daha sonra cevaplar verildi.
11. Sınıf Meb Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 124 Cevabı
Sevgili öğrenciler,
Bu bölümde yer alan sorular ünite boyunca neler öğrendiğinizi ortaya çıkarmak, varsa eksiklerinizi tamamlamak veya yanlış bilgilerinizi düzeltmek amacıyla hazırlanmıştır. Soruları dikkatlice okuyup cevaplandırmanız beklenmektedir. Tüm soruları cevapladıktan sonra cevaplarınızı öğretmeniniz ve sınıf arkadaşlarınızla tartışınız.
A- Aşağıdaki soruları cevaplayınız.
1. Töre nedir? Törenin kaynakları nelerdir?
- Cevap: Töre: 1. Bir toplulukta benimsenmiş, yerleşmiş davranış ve yaşama biçimlerinin, kuralların, görenek ve geleneklerin, ortaklaşa alışkanlıkların, tutulan yolların bütünü, âdet: Töre anlayışları bu bilinçlilikleriyle pekişmiştir. –N. Cumalı. 2. Bir toplumdaki ahlaki davranış biçimleri, adap.
İslamiyet öncesi Türk tarihinde Törenin kaynakları :
*ÖRF
*ADET
*GELENEK
*KURULTAY KARARLARI
*HAKANIN EMİRLERİ
2. Türk devlet geleneğinde törenin yeri nedir?
- Cevap: Türkler uzun yillar boyunda Orta Asya topraklarinda boy göstermiş bir toplumdur. Bu bolgede yillarca büyük mucadeleler yaşamış amaclarindan hic bir zaman vaz geçmemişlerdir. Bu doğrultuda her zaman devlet anlayislarini gütmüşlerdir.
Türk devlet ve toplum anlayışında töre kavramı öne çıkmaktadır. Töre, Türk kültürü doğrultusunda oluşmuş belirli sözlü kuralların tamamıdır. Bu kurallar Türk boylarına rehberlik etmiştir. Devletler bu kurallar sayesinde güç bulan adaletli devletler haline gelmişlerdir.
3. Türklerin atlı göçebe yaşam sürmesi hukuk kurallarını nasıl etkilemiştir?
- Cevap: Önceki Türkler her ne kadar göçebe yaşasa da toy ve töre denilen bir şey vardı hukuki olaylarda toy toplanır gelenek ve adalet üzerine karar verilirdi.
4. Uygurların Türk hukukuna katkıları nelerdir?
- Cevap: Göçebe yaşantıyı terk ederek ilk yerleşik hayata geçen Türk örgütlenmesidir.Matbaanın gelişmesinde yardımcı olmuşlardır. Yeni giysi dokuma aletlerini bulmuşlardır. Bilim edebiyat ve sanatta Türklere göre ilerlemişler savaşta gerilemişlerdir.
5. İslamiyet’in kabul edilmesinin Türk hukukuna etkileri nelerdir?
- Cevap: İlk Türk devletlerindeki Tanrının hükümdara verdiği güçler anlamına gelen Kut inancı, İslamiyetin kabulüyle Allahın takdiri ve nasibi olarak değiştirildi. Tahta geçme şartları değişmedi. Bu da taht kavgaları ve iç karışıklıklara neden oldu. Kurultay benzeri yapılar olmadığı için hükümdarın yetkileri çok genişti. Hükümdar hükümetin, ordunun, adaletin başındaydı. Yani yasama, yürütme, yargı gücü elindeydi.
6. Divan-ı Mezalim nedir? Bu kurumun işleyişi nasıldır?
- Cevap: Divan-ı Mezalim bir mahkeme türüdür. Bu mahkemede Sadece Ağır ve Siyasi davalar görüşülürdü üstelik millettin şikayet ve görüşleri dikkate alan bir mahkemedir.
7. Türk hukukunda Divan-ı Hümayunun rolü nedir? Hangi görevleri üstlenmiştir?
- Cevap:-Osmanlıda her türlü devlet işlerinin görüşüldüğü meclise Divan-ı Hümayun denir.
-Osmanlılarda diğer Türk-İslam devletlerinden farklı olarak tek divan vardır.
-Divan-ı Hümayun Orhan Bey döneminde kurulmuştur. Fatih dönemine kadar Divana Padişah başkanlık ederken Fatih´ten sonra Vezir-i azamlar başkanlık etmeye başladılar.
– Divan-ı Hümayun a en yüksek devlet görevlileri katılırdı.
-Divanda İlmiye, Kalemiye ve Seyfiye sınıfına mensup görevliler vardı.
Seyfiye: Asker kökenli Divan üyeleri olup Vezir-i Azam (Padişahın mutlak vekili, Padişahtan sonra en yetkili kişi günümüz başbakan benzeri) Vezirler (Veziri azamın verdiği görevleri yerine getirir. Günümüz Bakan benzeri)Yeniçeri Ağası (Yeniçeri askerinin komutanı, günümüz Kara kuvvetleri komutanı benzeri) Kaptan-ı Derya (Donama komutanı günümüz Deniz kuvvetleri komutanı)
İlmiye: Medrese kökenli Divan üyeleri olup Yargı ,İfta(Fetva verme) ve Eğitim işleri ile uğraşırlardı. Kazasker(Yargı işerinden sorumlu en büyük hakim-yargıç idi günümüz Adalet Bakanı) Şeyhülislam (fetva verir , medreseleri yönetirdi.)
Kalemiye : Bürokrasi yani memur kökenli devlet adamları olup devletin mali ve yazışma işlerini yürütürdü. Defterdar (Tüm ekonomik-mali işlerden sorumlu idi. Günümüz Maliye bakanı) Nişancı (Devletin tüm yazışmalarını hazırlar padişahın Tuğrasını çekerdi.)
8. Klasik Dönem’de Osmanlı Devleti’nde hangi mahkemeler yer almıştır?
- Cevap: Konsolosluk Mahkemeleri: Osmanlı tebaasından olmayan ve geçici olarak burada ikamet eden yabancıların kendi aralarındaki anlaşmazlıkların görüşüldüğü yargı mercidir.
Cemaat Mahkemeleri :Evlenme, boşanma, miras, vasiyet vb. hukuki işlemlerde (medeni) gayrimüslimler kendi hukuklarına tabiydi. Kendi aralarındaki davalara Cemaat Mahkemeleri bakardı.
Şeri Mahkemeler: idari, mali ve adli her türlü davaya bakılırdı. İslam hukukuna uygun olarak hazırlanan kanunnameler uygulanırdı. Şeri Mahkemeler öncelikle Müslümanların birbirleriyle ve gayrimüslimlerle olan davalarına bakmakla yükümlüydü. Bunun yanında bu mahkemeler gayrimüslimlerin kendi aralarındaki davalara bakma yetkisine de sahipti.
9. Tanzimat Dönemi’nde hukukta ikili bir yapının ortaya çıkmasının sebepleri nelerdir?
- Cevap: Bunlardan ilki, Osmanlı Devletinde çeşitli din ve mezheplerden insanların bir arada yaşaması ve çeşitli dini hukukların aile hukuku üzerinde etkileri ve hepsini kapsayan bir aile kanunu hazırlamanın zor olmasıdır. Bir diğer sebep ise aile hukukunun tedvini sırasında ortaya çıkması.
10. Tanzimat Dönemi’nde yasama alanında hangi değişiklikler ortaya çıkmıştır?
- Cevap:1. Ülke sınırları içerisinde hukuki konularda hiçbirşekilde din, dil ve ırk ayrımı yapılmayacaktır.
2. Devletin aldığı vergiler tek bir tutar yerine herkesin gelirine göre toplanacaktır.
3. Kanunlar önünde din, dil farkı gözemeksizinn tüm vatandaşlar eşit sayılacaktır.
4. Halktan hiçkimse yargılanmadan, sorgulanmadan ceza almayacaktır.
5. Mahkemeler herkesin katılımına açık olarak yapılacaktır.
6. Halka mülkiyet hakkı yani mülk edinme hakkı tanınacaktır.
7. Padişah alınan kararlara uyacağına dair söz vermiştir.Bütün bu değişmeler sonunda yasama alanında köklü değişikliklerin yapıldığını görmekteyiz.
Mahkemelerin yapısı da değişmiş ayrıca yeni mahkemeler kurulmuştur.
Avrupa’daki örnekleri dikkate alınarak açılan bu yeni mahkemeler daha eşitlikçi ve kapsayıcı yapıdaydı.
11. Tanzimat Dönemi’nde hangi mahkemeler ortaya çıkmıştır?
- Cevap: Batı tarzı mahkemeler kurulmuştur. Müslümanların ve Gayri Müslimlerin (Hristiyanların) aynı yerde yargılandığı karma mahkemeler kurulmuştur. Ticaretle ilgili konularda kararların alındığı mahkemeler kurulmuştur.
12. Osmanlı Devleti’nde hukuk alanındaki problemlerin Cumhuriyet Dönemi’ne etkileri nelerdir?
- Cevap: Osmanlıda son zamanlarda hukuk düzenlemeleri durmuştu. eşitlik hak adalet ve özgürlük yok denecek kadar azdı. cumhuriyet döneminde daha bilinçli bir halk vardı görev ve sorumluluklarının farkında idiler. egemenliği benimsemiş kişilerdi bunlar.
13. Cumhuriyet Dönemi’nde hukuk alanında yapılan inkılaplar hangileridir?
- Cevap:
1924 – Şeriye ve Evkaf Vekâleti kaldırıldı.
1924 – Şeriye Mahkemeleri kardırıldı.
1924 – Anayasası yürürlüğe girdi (1876 Anayasasına son verildi)
1925 – Ankara Hukuk Mektebi açıldı.
1926 – Medeni Kanun kabul edildi (İsviçre’den uyarlandı).
1926 – Ceza Kanunu kabul edildi (İtalya’dan uyarlandı).
1926 – Borçlar Kanunu kabul edildi (Almanya’dan uyarlandı).
1928 – Devletin dini İslam’dır, hükmü anayasadan çıkartıldı.
1929 – İdare Hukuku kabul edildi (Fransa’dan uyarlandı).
1930 – 1934 Kadınlara siyasal haklar tanındı.
1937 – Atatürk ilkeleri anayasaya konuldu
14, 15. soruları aşağıdaki metne cevaplayınız.
- Cevap:
ŞERİYE SİCİLİ DEFTERİNDEN ÖRNEK DURUŞMA TUTANAĞI
Bu yazılı belge sahibi AZADİ oğlu YOHANNES adlı kasap, yüce şer’i yargı meclisinde, Abdullah oğlu Şaban hakkında şöyle iddia ve beyanda bulundu:
-Bundan önce davalı Şaban’a iki baş sığırı 600’er akçeden 1200 akçeye sattım ve teslim ettim. Bedelin 70 akçesini peşin aldım. Kendisinde 1130 akçe alacağım kaldı. Durumun soruşturularak, borçludan alacağımın alı verilmesini istiyorum.
Davalı Şaban iddiayı inkâr edince, davacıdan iddiasını ispat için kesin delil talep olundu. Davacı delil getirmek üzereyken davalı şöyle bir savunmada bulundu:
-Gerçekten davacı Yohannes’ten iki baş sığırı iddia edildiği gibi 1200 akçeye satın aldım. Söz konusu parayı tam olarak alacaklıya elden verdim.
Davalının iddiayı inkâr etmesi üzerine davalı Şaban’dan cevap olarak iddiasını ispat edecek kesin delil istendi. Kesin delil getiremeyince, söz konusu iddiayı kabul ve itiraf ettiğinden, bahsedilen parayı davacı Yohannes tam olarak teslim alamadığına dair davacıya yemin etmesi istedi. Davacı da istenilen tarzda “İncil’i Hz. İsa’ya indiren Allah’a yemin etti. Bunun üzerine şeri mahkeme söz konusu parayı davacıya teslim etmesi için davalı Şaban ‘a uyarıda bulundu. Ve durum talep üzerine sicile kaydedildi. Şuhudul Hal (Müşahitler) Şaban oğlu İbrahim Çelebi, Mustafa oğlu Mehmet, Mübaşir Abdi oğlu Ahmet, Bünyad oğlu Zülfikar, Arslan Beşe Mansur oğlu Ali ve diğerleri.
Mahkeme tarihi 30 Ramazan 971 (12 Mayıs1564)
14. Şeri Mahkemelerde Müslümanlar arasındaki anlaşmazlıklara bakılırdı. Bunun dışında kimlerin davalarına bakılırdı?
- Cevap: Gayri müslimlerin de davalarına bakılırdı.
15. Müslüman bir ülke olan Osmanlı Devleti’nde gayrimüslimlerin lehine kararın alınması sizce hangi duruma kanıt olarak gösterilebilir?
- Cevap: Osmanlı Devleti’nin ne kadar adaletli olduğunu gösteriyor.