11. Sınıf Ekoyay Yayınları Dil ve Anlatım Ders Kitabı Sayfa 176 Cevabı 2017 – 2018 Yeni Müfredat
11. Sınıf Ekoyay Yayınları Dil ve Anlatım Ders Kitabı Sayfa 176 Cevabı
1. “Türkiye’de ‘Röportaj’ın Tarihçesi” adlı metinden hareketle mülakatların toplumda genellikle röportaj olarak adlandırılmasının sebeplerini açıklayınız.
- Cevap: Birincisi mülakat kelimesinin “sözlü sınav” olarak algılanması ve iş görüşmelerinde geçilmesi gereken son aşama olarak bilinmesidir. Diğer sebebi ise mülakat yazılarında cevapların değiştirilmeden, yorum eklenmeden soru-cevap şeklinde iletilmesi televizyon röportajlarına benzemesidir. Oysa televizyonda gördüğümüz röportajlar ile yazı türü olan röportaj arasında farklılıklar mevcuttur. Yazı türü olarak röportaj, yazar gerekli bilgileri topladıktan ve yazısına konu ettiği kurum, kuruluş, kişi ile görüştükten sonra yazısında kendi yorum ve görüşlerini de belirtir.
2. Sizce mülakatlar röportaj türü içinde değerlendirilebilir mi? Düşüncelerinizi açıklayınız.
- Cevap: Mülakat yazı türünde görüşü alınacak kişi tanıtılmalı, mülakat yeri ve tarihi okuyucuya bildirilmelidir. Röportajda ise belli bir yere ve belli bir kişiye bağlı kalmadan röportaj yapılabilir. Mülakatta kullanılan dil yalın ve sade olmalıdır; röportajda ise yazar dili istediği gibi kullanabilir.Sonuç olarak, röportaj daha kapsamlı bir tür olduğu için röportaj mülakat olarak kullanılabilmektedir. Fakat her mülakat bir röportaj olarak değerlendirilmemelidir.
3. Ders kitabınızın 162. sayfasındaki “’Sanat Dergisi’nin Soruşturması” adlı metni tekrar gözden geçiriniz. Bu metni mülakat türüne örnek gösterebilir misiniz? Düşüncelerinizi açıklayınız.
- Cevap: Verebiliriz. Çünkü onlara önceden gönderilen sorulara kendi dünyalarına göre cevaplar vermişlerdir.
4. Aşağıdaki paragraftan hareketle Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun yazma yöntemi ile ilgili düşüncelerinizi söyleyiniz. Siz bir gazetede her gün yazmak zorunda olsaydınız nasıl bir yöntem izlerdiniz?
(…) Gazeteye giderken kafamda hiçbir yazı konusu olmadığı hâlde çıkarken bir yazı bırakmaya mecbur olmak hoşuma gidiyordu. Bazı kimseler bunu çok tuhaf bulurlar; insan içinden geldiği zaman yazmalı, çizmeli, derler. (…) Mesele daha doğrusu işin meslek tarafı, hiç canın yazı yazmak istemediği gün oturup zorla yazabilmek. Zorla güzellik olmaz, sözüne hiçbir zaman aklım yatmadı. Güzeli, zorlamadan ortaya koymak her hâlde tabiat anaya mahsus olmalı. Heveskârla meslek adamını, böyle ayırmak mümkün olsa gerek. Birisi canı istediği zaman çalışır, öteki her Allah’ın günü çalışır. Canı istese de çalışır istemese de.
- Cevap: Disiplin ile yazmaktan bahsetmektedir. Doğaçlama olarak son anda yazma zorunluluğun hoşuna gittiğinden bahsetmektedir.
5. “Bedri Rahmi Eyüboğlu” adlı mülakattan alınan aşağıdaki bölümde şairin edebiyatın gelişmesi ile ilgili söylediklerine katılıyor musunuz? Sizce edebiyatımızın gelişmesi için neler yapılmalıdır?
— Edebiyatımızın gelişmesinde neleri gerekli görüyorsunuz?
— Edebiyatımızın gelişmesi için ne mi yapmalı?
Cevap: Köylümüzü okutmalı, köyümüzü adam etmeli.
Köylerimiz kalkınır kalkınmaz edebiyatımızın dünya çapında işler çıkaracağı muhakkak.
- Cevap: