11. Sınıf Ekoyay Yayınları Dil ve Anlatım Ders Kitabı Sayfa 105 Cevabı 2017 – 2018 Yeni Müfredat
11. Sınıf Ekoyay Yayınları Dil ve Anlatım Ders Kitabı Sayfa 105 Cevabı
4. Aşağıdakilerden hangisi fıkra yazarında bulunması gereken özelliklerden biri değildir?
A) Konularında tekrarlara düşmemesi
B) Kapsamlı bir kavrayış gücüne sahip olması
C) Kesin bir yargıyla anlattıklarını kanıtlama yoluna gitmesi
D) Derin bir kültür zenginliğine sahip olması
E) Geçmişle günlük olayları kaynaştırabilme ustalığına sahip olması
- Cevap: C
5. Batık bir şeyin su altında zamanla geçirdiği değişimi düşünün! Biçimi, ağırlığı, rengi gittikçe başkalaşır. Hayal de hatıra da su altında birer eşya gibidir. Hayal yaklaşamadığı, hatıra ayrıldığı, koptuğu için ikisi de gerçeğe bir hayli uzak. Her hatıra bir hayaldir. Hiçbir olay, yaşandığı anın niteliklerini tam olarak devam ettiremez hatıra olunca. Hatıra geride kalmıştır da hayal ileridedir diyebilir miyiz? Kuvvete bakar. Hatıra ileri geçer, hayal geri kalır, olur ya! Ayakta tutan dinç hatıraları sönük, cılız, ümitsiz hayallerden yeğ tutarım ben.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Açık bir anlatım kullanılmıştır. B) Benzetmeler yapılmıştır.
C) Karşıt sözcüklerden yararlanılmıştır. D) Karşılaştırma yapılmıştır. E) Öyküleme anlatım biçimi kullanılmıştır.
- Cevap: E
6. Dinamitin mucidi olan Alfred Nobel’in, 1863’te başladığı araştırmaları sonucunda bir patlama ile laboratuvarı yıkıldı. Çalışmalarına devam eden Nobel, 1865’te yeni bir fabrika kurdu. Bir süre sonra ikinci fabrikasını da açtı, Fransa’ya karşı kurulan bir ittifakta İtalya ile işbirliği yapan Nobel, aleyhinindeki kampanyalar sonucunda Paris’i terk ederek San Remo şehrine yerleşti.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
- Cevap: D (iş birliği kelimesi ayrı yazılır.)
7. İstanbul’da yaz sabahının güneşi, buza konmuş bir billur sürahi gibi buğulu bir ufkun içinde doğar. Gün açılırken Boğaz kenarlarında hafif sabah rüzgârlarının içinde denizi koklamak, İstanbul yazının bence en hoş zevklerindendir. Denizi sevenler için bu koku, açlıkta alınan ekmek kokusu kadar kuvvetli bir haz verir. Ağlarını hazırlayan balıkçılar, sandallarını temizleyen kayıkçılar sabahleyin bu kokulu meltem içinde çalışırlar. İstanbul sabahını daima mahmur yapan buğular yavaş yavaş yükseldikçe karşı tepelerde geniş yelpazeler gibi duran fıstık ağaçlarını, Kavak açıklarında uzaklaşan bir vapurun dumanını, süzülen bir martıyı sezmeye başlarsınız.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Öznel ifadeler kullanılmıştır. B) Benzetmelerden yararlanılmıştır. C) ikilemeler kullanılmıştır. D) Betimlemeler yapılmıştır. E) Bilgi vermek amacıyla yazılmıştır.
- Cevap: E
