10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 735 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 735
Aşağıda verilen metni okuyunuz. Soruları, metni göz önünde bulundurarak cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Baku
Üç saat süren uçak yolculuğundan sonra Baku havaalanına indik. Otomobillere atlayıp şehrin yolunu tuttuk. Az sonra petrol kuyuları başladı. Bu görüntüyü size nasıl anlatsam?
Göz alabildiğine bir düzlük düşünün, bu düzlük üzerinde hiç ağaç yoktur, yalnız ve yalnız kuyular, madeni kuyu kuleleri, kuyular, kuyular, kuyulardan bir orman… Yakınlarından geçtiğimiz kuyulara bakıyoruz, bir tek insan göremiyoruz, hepsi de kendi kendine işliyor. Bırakılmış bir şehir sanki. Aziz Nesinin dediği gibi ürküntü veriyor insana. Sovyetler Birliğinin daha birçok yerinde petrol vardır, ama yeni bulunanları da katın, Baku petrolünün niteliğine hiçbiri ulaşamıyormuş.
Geniş asfalt caddeleriyle şehir başlıyor. Büyük yapılar, ağaçlıklı yollar, alanlar, alanlarda yonutlar… Genceli Nizaminin yonutu, Fuzuli’nin yonutu, Azerbaycan’ın tanınmış ozanı, birkaç yıl önce ölmüş olan Samed Vurgun’un yonutu.
(…)
Bakulular:
-Kaç ay kalacaksınız? diye soruyorlar.
Birkaç gün için geldiğimizi, buradan Taşkent’e, Semerkant’a gideceğimizi söylüyoruz. Üzüldükleri belli oluyor. Gılman Musa, düşünceli, vakur bir adam. Daha ilk akşamdan edebiyat tartışmasına girdik. İçtenliğini, dostluğunu hep anacağım. Sevimli genç ozan Adil Babayef de öyle, Türkiyeli meslektaşları ile tanıştığı, danıştığı için sevinçli; ilk şiirini Samed Vurgun’a okumuş, beğendirmiş, ondan sonra kitapları çıkmağa başlamış… Yeni akımın temsilcilerinden. Azerbaycan şiirinde yeni akımı, özgür koşuktan yana olanlar temsil ediyor. Bir de eski ozanlar, aruzcular varmış. Aralarında bir çekişme olduğu anlaşılıyor. Bana da soruyorlar, “Özgür koşuk mu, yoksa aruz mu?” diye. Yeni akımın sürükleyicisi, görkemli ozan Resul Rızadır.
(…)
Bilimler Akademisindeki sayın bilginler,
-Dile müdahale edilmez, diyorlar, dil kendi kendine değiştiği kadar değişir, yavaş yavaş…
Bu kanılarına destek olarak da, halkın anladığı bir dili değiştirmenin yanlış olduğunu ileri sürüyorlar. Oysa Azer dilinde Farsça sözcükler çokçadır, böyle olduğu için de eski ozanlarının yazdıklarını Azerbaycan halkının kolayca anladığı iddiası bizi pek kandırmıyor. Soruyoruz.
-Anlar, diyorlar.
Bunun üzerine Fuzuli’den beyitler okuyoruz, “Bunu ve benzerlerini kolayca anlar mı Azerbaycan halkı?” diye soruyoruz. “Anlamaz elbet” anlamında gülümsüyorlar o vakit.
Aziz Nesin:
– Sizde de bizim gibi düşünenler çıksa? diye sordu, Azerbaycan dilini özleştirmeye kalkanlar çıksa? Bir bilgin (sanırım bir tarihçi idi):
- Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 735 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.