10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 675 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 675
Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
24 Saat Haberle Yaşardı
Türkiye’de yazılı basında ve televizyon gazeteciliğinde derin izler bırakan Mehmet Ali Birand’ın çalışma arkadaşları, ölümünün 8. yılında “usta” olarak kabul ettikleri duayen gazeteciyi anlattı.
Gazeteci Cüneyt Özdemir, ilk olarak çalışkanlığıyla kendilerine örnek olan Birand’ın 24 saat haberle yaşayan, haberle yatan, haberle kalkan ve sürekli en yakınındaki meslektaşını bile atlatmak için çabalayan, çalışan, üreten bir meslek büyüğü olduğunu söyledi. Birand’ın özellikle istikrarlı ve çalışkan hâlinin kendilerine örnek olduğunu belirten Özdemir, “Özellikle Türkiye’de Anglosakson gazeteciliğin, yani soran, sorgulayan, evrensel gazeteciliğin de önemli bir mihenk taşıydı.” diye konuştu. Özdemir, Mehmet Ali Birand’ın Türkiye’ye dünyayı anlattığı kadar, dünyaya da Türkiye’yi anlatan bir isim olduğuna dikkati çekerek pek çok uluslararası yayında makalelerinin yayınlandığını aktardı. Cüneyt Özde- mir, Birand’ın hem yazılı basında hem de televizyonda üreten ve bu üretkenliğiyle örnek olan bir isim olduğuna vurgu yaparak, şöyle devam etti: “Günlük yazılarının yanı sıra kitaplar yazan, televizyonda anchormanliğin yanı sıra belgeseller yapan, bunun yanında çeşitli kurumsal işlere de imza atan bir isimdi. Bir haber fabrikası gibiydi.
(…)
Gazeteci Ahmed Arpat da Mehmet Ali Birand’ın 32. Gün ile büyümüş nesiller için mesleği seçme nedenlerinden biri olduğunu söyledi. Mehmet Ali Birand’ın, dünyayı ekranlara taşıdığını, sadece yayınlarını izlemenin dahi bir basın-yayın öğrencisi ya da haberciliğe meraklı genç için ders niteliğinde olduğuna dikkati çeken Arpat, şöyle devam etti: “Dosya haberciliği nasıl yapılır, haberi masadan sahaya nasıl taşırsınız, nasıl okutur, izlettirirsiniz? 32. Gün arşivi internette var. Açın, bakın. Mesleğe dair çoğu ders kitabından daha fazlasını o arşivde bulacaksınız. Birand, kelimenin gerçek anlamıyla bir haberci, bir ekol. Yetiştirdiği, Türk basınına, okuyucuya, izleyiciye emanet ettiği onlarca isim var ve her biri kendi alanında başarılı gazeteciler, televizyon habercileri… Bir arada olduğumuz, haber konuştuğumuz, sohbet ettiğimiz her an, karşılıklı yayınlar da dahil çok öğreticiydi. Çalışanlarının potansiyeline inanan, motive eden, ileri iten, yer açan bir ekip lideriydi. Muhabirlik ruhunu hiç kaybetmedi. En zorlayıcı anlarda, bir bakmışsınız, sahada, yanınızda haber takip ederken, anons yaparken görürdünüz onu. Bi- rand’la çalışıyorsanız şikâyet etmeye hakkınız yoktu. Çünkü Birand şikâyet etmezdi.” Ekranın stresli ve hata kaldırmayan bir iş olduğunu belirten Arpat, buna rağmen ekranda dil sürçmesinin de bu işin doğasında olduğunu ondan öğrendiklerini aktardı. Arpat, “Ben Mehmet Ali ağabeyi haber merkezini çınlatan kocaman kahkahası, yayına inerken herkesle teker teker selamlaşması ve bitmeyen habercilik aşkıyla hatırlıyorum ve kendimi onunla birlikte çalıştığım için şanslı sayıyorum.” değerlendirmesinde bulundu. Geçen 8 yılda Birand’ın yokluğunda televizyon haberciliğinin renginin biraz solduğunu düşündüğünü ifade eden Arpat, “Yerini doldurmak mümkün değil. Birand’ın aramızdan ayrılışı sonrası çok kritik zamanlar geçirdi Türkiye. Çok zor gündemlerle karşı karşıya kaldık. Yaşasaydı ne yapardı, hangi haberi nasıl görürdü, nasıl yorumlardı diye insan düşünmeden edemiyor.” diye konuştu.
Gazeteci Seda Öğretir de kendi kuşaklarındaki birçok meslektaşı gibi 32. Gün programıyla büyüdüğünü söyledi. Onun yönetiminde çok iyi bir beyin ekibiyle tam bir komando eğitiminden geçtim. Ben habere heyecanlanmayı, habere heveslenmeyi ondan öğrendim. Bu, öğrenilmez, insanın içinden gelir diyebilirsiniz. Belki bir yere kadar doğru da sayılır. Ama ustanız Birand ise ve söz konusu haberse onu da öğrenirsiniz. Canlı bağlantıları çok önemserdi. Onun sunduğu bir haber bültenine canlı bağlanan muhabirin sıradan bir yayın yapma lüksü olamazdı. İlgili haberi en ince ayrıntısına kadar bilmek zorun- daydınız. Ona bağlandıktan sonra başınıza her şey gelebilirdi. Sadece haberin içeriğine çalışmanız bile çoğu zaman yetmezdi. Yayında sizi bir anda bulunduğunuz yerden uzaklaştırabilir, yürütebilir, kamerayı döndürür, arkada yürüyen adamın kimliğini, oradaki apartmanın yapılış tarihini ya da mimarını sorabilirdi. Canlı yayında fırçayı basabilir ya da keyfi yerindeyse yayını bitirirken sizinle şakalaşabilirdi.”
- Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 675 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.