10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 674 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 674
“1940 ile 60 arasına geldiğimizde, Türkiye’nin değiştiği dönem. Köyler sökülüyor, şehirler büyümeye başlıyor. Geleneksel ile yenilik iç içe. Mizah hikayelerimizdeki şehir tasvirleri ve Ara Güler’in resimleri. Başka fotoğraflarda bu kadar canlılık yok. Memleketini seven, farklılıklarını görebilen bir göz. 1950’ler onun fotoğraflarıyla bize kalmış. Ara Güler’in nefis fotoğraf çalışmalarıyla Türkiye siyah beyaz, artistik bir şekilde bize gelmiş. Dünya piyasasına çıktı ve orada da çekilemeyecek kişileri çekti. Türk’ün bakışı diye bunlar aranacak. Çok kıymetli bir koleksiyon. 90 sene böyle geçti gitti. İsmi, çektikleri kaldı yadigâr. Çok bakılacak. Anacağımız bir vatandaşımız. Benim de dostumdu.”
Basından
1. a) Çektiği fotoğraflarla dünya çapında tanınan, eserleri farklı ülkelerde sergilenen ve birçok fotoğraf sanatçısına ilham kaynağı olan Güler’in, kendisini bir sanatçı değil de muhabir olarak görmesiyle ilgili düşüncelerinizi belirtiniz.
- Cevap: Ara Güler’in kendisini bir muhabir olarak tanımlaması, yaptığı işi nasıl anlamlandırdığıyla ilişkilidir. Çektiği ve sergilediği fotoğraflar sanat eseri özelliği taşısa da Güler’in amacı, kendi yorumlarıyla zenginleştirdiği “subjektif” bir görsel sanat ürünü ortaya koymak değil, çağına tanıklık etmektir. Onun böyle bir düşünceye sahip olması, temel ilkelerinden biri “tarafsızlık” olan gazeteci kimliğinden kaynaklanıyor olmalıdır. Çünkü kişi, olay veya durumların en objektif tanığı, bir foto muhabirinin “objektif”idir.
b) Sizce Ara Güler bir gazeteci mi yoksa bir sanatçı mıdır? Düşüncelerinizi gerekçesiyle belirtiniz.
- Cevap: Çektiği fotoğrafların sanat eseri değerinde olması ve birçok fotoğraf sanatçısını etkilemesiyle bir “sanatçı”, dünya çapında ses getiren pek çok habere imza atmasıyla bir “gazeteci” olduğunu düşünüyorum. Ancak bunlar arasında en uygun niteleme kendisinin tercih ettiği “muhabir” nitelemesidir.
2. içi îlber Ortaylı Ara Güler’i …farklılıkları gören bir göz. ve Türk’ün bakışı diye bunlar aranacak. sözleriyle anlatmıştır. Bu ifadeler Güler’in gazetecilikteki başarısıyla ilgili size neler düşündürmektedir? Açıklayınız.
- Cevap: Ara Güler’in, olaylara ve kişilere kendine has bakış açısıyla yaklaştığını düşünüyorum. Basmakalıp bir gazetecilik anlayışını aşarak birçok kişinin fark edemeyeceği ayrıntıları yakalamış ve kendisine has üslubuyla ifade etmiştir. Yalnızca kendi insanını değil, dünyanın tanıdığı kişilikleri de bu özel perspektiften anlatmayı bilmiştir. Eserlerinde bir yandan kendi tarzını ortaya koyarken öbür yandan Türk milletinin olay ve durumlara yaklaşımını yansıtmıştır.
3. a) Gazeteci Coşkun Aral, bir rol model, idol olarak gördüğü Ara Güler’le hiç tanışmamış olsaydı gazetecilik kariyerinde nasıl bir değişiklik olurdu? Düşüncelerinizi belirtiniz.
- Cevap: Gazetecilik teorik bilgilerden çok bizzat “sahada”, olayların içinde, usta kalemlerin deneyimleriyle yoğrularak öğrenilen bir meslektir. Coşkun Aral, Ara Güler’le tanışmamış olsaydı onun gazetecilik deneyiminden, olaylara yaklaşım tarzından ve mesleki birikimlerinden yararlanamazdı. “Usta-çırak ilişkisi” yaşanmadığından, kendisi için doğru bir gazetecilik rotası çizmekte zorlanırdı.
b) Ara Güler’le tanışma imkânınız olsaydı ona ne sorardınız?
- Cevap: Yakın tarihin canlı bir tanığı olmak size neler hissettiriyor? Fotoğrafın yaygın olmadığı bir dönemde mesleğinize başladınız. Bir günde binlerce fotoğrafın genel ağ üzerinden paylaşıldığı günümüzde başarılı bir muhabir olmak isteyenlere neler önerirsiniz?
Dünya tarihinde pek çok tanınmış isimle röportaj yaptınız ve fotoğraflarını çektiniz. Hangisini anlatmak size daha keyif verdi?
4. Okuduğunuz haber metninde adları geçen gazeteciler uluslararası düzeyde kabul görmüş marka isimlerdir. Siz bir muhabir olsaydınız isminizin markalaşması için neler yapardınız? Düşüncelerinizi belirtiniz.
- Cevap: Duayen kabul ettiğim kişilerin mesleki deneyimlerinden faydalanmaya çalışırdım. Asli görevimin, okuru bilgilendirmek olduğunu göz önünde bulundurarak tarafsızlık ilkesinden ödün vermezdim. Teyit edilmemiş, kasıtlı, yalan, manipülasyona uğramış haberler kaleme almaz ve okur kitlemi yanıltmazdım. Doğru, çarpıcı ve faydalı habere ulaşabilmek için sürekli “sahada” olurdum. Kalemimi, millî ve evrensel değerleri ön planda tutma adına kullanırdım. Türkçeyi doğru ve etkili biçimde kullanmaya çalışır, dış basını da birinci kaynaktan takip edebilmek için en az bir yabancı dil öğrenirdim.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 674 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.