10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 377 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 377
Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Moby Dıck
(…) .
Ben, İshmael, o tayfadan biriydim. Diğerleriyle birlikte ben de haykırmıştım, ben de onlarla ant içmiştim. Yeminim daha da perçinlensin diye bağırdıkça bağırmıştım, çünkü ruhumu korku sarmıştı. İçimde acayip, gizemli ve acımaya benzer bir duygu vardı. Ahab’ın dizginlenemeyen kan davası benim de davam gibiydi. Her fırsatta hevesle kulak kabartıp canını yakmaya, kendisinden intikam almaya yemin ettiğimiz o kanlı canavarın geçmişini öğrenmeyi başardım.
(…)
Ortada dolaşan türlü türlü acayip söylentiler de zamanla bu ölümcül karşılaşmaların gerçek hikâyelerini iyice korkulur hale getirmeye başladı. Şaşırtıcı ve korkunç her olayın ardından bittabii pek çok hayal ürünü söylenti çıkar, devrilen ağaçta mantar bitmesi kadar doğal bir şeydir bu. Ama denizcilik hayatında söylentiler, eğer üstüne tutunabileceği azıcık bir gerçek zemin de varsa, karada olduğundan kat kat hızlı büyür. (…)
Dolayısıyla Beyaz Balina hakkında bu sulardan sadece gelip geçenlerin bile katkıda bulunduğu şişirilmiş söylentiler çeşitli ürkütücü imalarla doğaüstü güçlere dair yarım yamalak fikirlerle harmanlanarak sonunda Moby Dick’i gözle görülebilen hiçbir şeyin sahip olamayacağı dehşetli özelliklerle bezemişti. Moby Dick nihayet herkesin içine öyle bir korku salmaya başladı ki, Beyaz Balinanın namını şöyle bir işitmiş olanlardan dahi çok azı karşısına çıkmayı göze alabiliyordu.
(…)
Ortalıkta dolaşan ve sonunda batıl inançlara meyilli kişilerin zihninde Beyaz Balina ile ilişkilendirilen en acayip söylentilerden biri, Moby Dick’in aynı anda birden fazla yerde bulunabildiğiydi. Güya Moby Dick’in birbirine zıt enlemlerde farklı denizciler tarafından eş zamanlı görüldüğü oluyordu.
(…)
Üç teknesi de etrafında sulara gömülmüş, kürekleri ve adamları girdaba kapılmış bir kaptan vardı. Parçalanmış pruvadan halat bıçağını kaptığı gibi Arkansaslı bir düellocu gibi düşmanının, balinanın üstüne atılmış ve bir kulaç kadar derindeki balinanın canını almak için bu altı inçlik bıçağını körlemesine sallamaya başlamıştı. İşte o kaptan, Ahabdı.
(…)
Dolayısıyla Ahab’ın neredeyse ölümle sonuçlanan bu karşılaşmadan beri balinaya karşı vahşi bir intikam duygusu beslediğine şüphe yoktu. Ahab bu duyguda o kadar ileri gitmişti ki, artık o hastalıklı zihninde sadece bedensel acılarını değil, hissettiği zihinsel ve ruhsal azabı da ondan bilir olmuştu. Beyaz Balina, insanları saplantıya sürükleyen ve sonunda yarım bir yürek ve yarım ciğerle bırakan tüm o iç kemiren habis hislerin vücut bulmuş hali gibi gözlerinin önünde süzülüp duruyordu.
(…) <(
Ahab içten içe, belli belirsiz böyle bir şeyler hissediyordu ve şöyle düşünüyordu: “Yöntemlerim akla uygun, ama beni harekete geçiren şey ve hedefim çılgınca.” Fakat hakikati yok edecek, değiştirecek veya ondan kaçınacak gücü yoktu. Aynı şekilde, özünü insanoğlundan uzun süre sakınmıştı, hatta hâlâ sakınıyordu. Ama bu sakınma ancak dış görünüşünü değiştiriyordu, içindeki iradeyi değil. Yine de bu sakınma işini öyle iyi kotarmıştı ki, nihayet takma bacağıyla karaya adım attığında hiçbir Nantucket sakini, onun başına gelen korkunç kazaya derin derin efkârlanmak dışında bir şey hissettiğinden şüphelenmedi bile.
(…)
“Ve yalnızca ben kaçıp kurtuldum, sana anlatmak için.”
Hermann Melville, Moby Dick
- Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 377 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.