10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 306 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 306
1. Fazıl Hüsnü Dağlarca, İstanbul Fetih Destanı adlı eseri için şunları söyler: İstanbul’un Fatih Sultan Mehmet tarafından alınması, bence coğrafyamıza Türk damgasının vurulmasının kesin sonucunu sağlamıştır. Seni yazmadan önce ‘Fatih’in gemilerini dile getirmiştim. Bu ifadelerinden hareketle şair, okuduğunuz Çıktık İstanbul Düzüne adlı şiirin de içinde olduğu kitaplarını kişileştirerek onların sorularını cevapladığı bir dizi sohbet kaleme almıştır. Sanatçının eserlerine bakış açısı hakkında neler söylersiniz?
- Cevap: Fazıl Hüsnü Dağlarca, eserlerine ete, kemiğe bürünmüş bir insan muamelesi yapar, onları kişileştirir. Onlarla sohbet eder. Onlara içini döker, onları dinler. Onları evladı gibi görür. İstanbul Fetih Destanı eseri beş on yıllık bir emeğin ürünüdür. Tüm ömrünü bu eserleri vücuda getirmek için harcamıştır denebilir.
2. Okuduğunuz metinde söyleyici, hâkim bakış açısını kullanarak soyutlamalara yer vermiş, destanlarda alışılmadık bir şiir unsuru” kullanmıştır. “Mavi göklere, kara uğultu / Çıktık İstanbul düzüne / Bir sonsuz / Yeşille / Bağrımız doldu. dizelerinde şairin renklere yüklediği anlamlar neler olabilir?
- Cevap: Mavi sonsuzluk, sınırsızlık, hürriyetle bağdaştırılabilen bir renktir. Yeşil ise daha uhrevi bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
3. Okuduğunuz metinde Fatih Sultan Mehmet, askerlerine Siz yeniçerilerim, sipahilerim / İşitiyor musunuz? diye hitap ederken görülmektedir. Metinde Fatih Sultan Mehmet dikkat çekecek bir üstünlüğe sahip biri gibi işlenmemiştir ve bu kasıtlı yapılmış gibidir. Bu durumun anlatıcının/şairin bakış açısıyla bir ilişkisi var mıdır? Gerekçesiyle birlikte açıklayınız.
- Cevap: Şair Fazıl Hüsnü Dağlarca, Sultan Mehmet, sipahi, yeniçeri vurgularını neredeyse eşit bir şekilde destana dağıtarak bir anlamda savaş kahramanları arasında bir eşitlik gözettiğini dolaylı olarak ifade etmiştir. Bu da hâkim bakış açısının her şeyi bilmesinden, görmesinden, duymasından kaynaklı olabilir.
4. İnsan ve diğer canlı cansız varlıklara doğaüstü güçler atfedilmesi destanlarda sıkça karşılaştığımız durumlardandır. Şairin, Tepelerin parlayan çizgisinde bismillah ifadesini, dalgalardan gelen Hu Hu seslerini, burçlarda bir yiğitlik, beyaz taşlarda bir korku olduğunu sezinlemesi hangi bakış açısıyla ilgili olabilir? Açıklayınız.
- Cevap: Hâkim bakış açısında anlatıcı; yaşanmış, yaşanan ve yaşanacak olan her şeyi bilir, görür ve duyar. Kahramanların gönlünden veya kafasından geçenleri okumaya kadar uzanır bilgisi. Anlatıcı, bazen anlattığı olayların dışında durur, olayları sadece gören durumundadır. Üçüncü tekil şahıs ağzıyla konuşur. Yazarın dilini kullanır ve bu sebeple ona “yazar-anlatıcı” da denir. Hâkim anlatıcı, zaman zaman okuyucu ile diyaloğa girmekten, onlarla sohbet etmekten ve onlara yol göstermekten geri durmaz. Bu sebeplerden destanda şair, “ufuk çizgisinde bismillah lafzını, dalgalardan gelen Hu Hu seslerini, burçlarda bir yiğitlik, beyaz taşlarda bir korku” olduğunu hissedebilir.
5. Okuduğunuz metinde Şehadetlerle gelmiş, gazalarla büyümüş. ifadeleriyle şair, geçmişle gelecek arasında nasıl bir anlayışa işaret etmektedir? Açıklayınız.
- Cevap: Türklüğün uzak geçmişinden bugüne taşıdığı kültür unsurlarına atıflar vardır. Bunlar kültürün başlangıçtan bugüne bir bütün olarak kabul edildiğinin işaretleridir. Şair da uzak devirlerden, zamanlardan çoğala çoğala şehadetlerle gelmiş, gazalarla büyümüş derken bu kültür mirasının geçmişten geleceğe aktarılan bir miras olduğundan bahsetmiş olabilir.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 306 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.