10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 295 Cevapları Meb Yayınları‘na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Cevapları Sayfa 295
Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Munzur Baba
Ovacık, Tunceli ilimize bağlı küçük bir yerleşim merkezidir. (…) İlçe sınırları içinde 3.188 metrelik zirvesiyle Munzur Dağı ve buradan çıkarak Murat Suyuna katılan Munzur Çayı bulunmaktadır. Ovacıklılar dağa ve çaya bu adların veriliş sebebini şu güzel hikâyeye bağlamaktadırlar:
Çevredeki köylerin birinde zengin bir ağa yaşarmış. Ağanın yaşı kemale ermiş, emanetini teslim etmeden bir de hacca gitmek istemiş. Çoluk çocuğunu bırakacak kimsesi yokmuş. Sonunda hane halkını çobanları olan Munzur’a emanet etmeye karar vermiş.
Ağa, çoluk çocuğu ile helalleşip yola çıkar. Üzerine farz olan borcunu eda edecek ve “Hacı Ağa” olarak memleketine geri dönecektir.
Ağa Kâbede iken bir gün karısı evde helva pişirir. Çocukları ile birlikte yerken yanlarında bulunan Munzur’a latife yapmak kastı ile der ki:
“Munzur, bu helvadan ağan da yese ne iyi olurdu. Al şunu, soğumadan ağana götür de o da yesin.”
Çoban hemen ablasının (ağanın hanımı) elindeki helvayı alır ve gözden kaybolur. Bir müddet sonra Munzur, elinde boş tabakla eve döner. Ne ablası ne de çocukları bu işten bir şey anlar.
Aradan günler geçer, hacıların dönme zamanı gelir. Köy halkı ağalarını karşılamak üzere yollara dökülür. Hacı olan ağalarına daha fazla hürmet etmek, hizmetinde bulunmak için köylüler âdeta yarışır. Fakat ağa onlara Munzur’u gösterir ve “Hürmetinize layık olan ben değilim, Munzur’dur. Onun elini öpün, onun hizmetine koşun.” der.
Ağa, köylülerin şaşkın bakışları arasında meseleyi kısaca anlatır. Herkes alelade bir çoban zannettiği Munzur’un eline sarılır, o ise geri çekilir. Ağasına ikram etmek için getirdiği süt de bu arada dökülür, kendisi de yere yuvarlanır. Munzur’u ne oradan kalkarken gören olur ne de daha sonra gören. Bir daha kimseler görmez onu. Fakat bugün onu hatırlatan iki iz hâlâ köylülerin hafızasındadır. Bunlar, dökülen sütten meydana gelen beyaz köpüklü Munzur Çayı ve düşerken elini dayadığı kayadaki parmak izleridir.
(…)
Saim Sakaoğlu, 101 Anadolu Efsanesi
Kelime Dağarcığı:
alelade: Bayağı. kemale ermek: Olgunlaşmak. latife: Şaka.
- Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Beceri Temelli Etkinlik Kitabı Sayfa 295 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.